ABD Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi Başkanı’nı günlerce seçememe krizi önümüzdeki iki yıl içinde Washington mekanizmasında yaşanacak krizler zincirinin başlangıcı olabilir.

Kaliforniya eyaletinden Cumhuriyetçi vekil Kevin McCarthy’nin ancak 15. oylamada Temsilciler Meclisi Başkanı olarak seçilmesi ABD Kongresi’nin içine gireceği derin çatlakların, ideolojik savaşların ve güven krizinin habercisi. 

Temsilciler Meclisi Başkanı’nın bir türlü seçilemediği bir durum ABD İç Savaşı’ndan bu yana görülmemişti. 

Cumhuriyetçilerin 222, Demokratların 212 sandalyesi bulunan Temsilciler Meclisi’nde McCarthy’nin en azılı itirazcıları kendi partisi içindeki aşırı sağ kanada ait 20 vekil oldu. 

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın destekçileri olan bu grup McCarthy’ye ideolojik olarak güvenmediklerini ve asla ona oy vermeyeceklerini açıkladılar. 

Hatta Trump’ın McCarthy’ye desteğini açıklaması ve itirazcı gruba oy verme çağrısında bulunmasına karşın eski başkanın etkisi oldukça sınırlı oldu. 

McCarthy kendi partisi içindeki aşırı sağcı gruba ancak tavizler verdikten, oy barajı düştükten ve bazı vekiller boş oy kullandıktan sonra meclis başkanı seçilebildi. 

Cumhuriyetçiler içindeki bu grup Demokratların kontrolündeki Senato ile ABD Başkanı Joe Biden’ın yetkilerine başta bütçe olmak üzere sınırlamalar getirmek istiyor. 

Ancak bu grup tek bir politik görüşe ve sese sahip değil. Kimilerine göre bu grubun istediği geçen hafta yaşanan krizlerin benzerlerini tekrarlamak ve görünür olmak. 

McCarthy bu gruba kilit komitelerde sandalye vermek, bütçe oylamalarına katılımlarını sağlamak ve meclis başkanını görevden almak için tek bir vekilin talebiyle yeniden oylamaya gidebilmek gibi tavizler verdi. 

(McCarthy)

ABD Temsilciler Başkanı, devlet protokolünde devlet başkanı ve başkan yardımcısının ardından üçüncü sırada yer alıyor. 

McCarthy şimdi, hem kendi görevi hem de ABD’nin federal yapısının en önemli organlarından biri olan yasamayı aşırı görüşleri olan bir grubun heveslerine rehin olarak vermekle suçlanıyor. 

Trump’ın büyük destekçilerinden olan McCarthy 2020’de başkanlık seçim sonuçlarına itirazında Trump’ın yanında yer almıştı. Ancak daha sonra seçimlerin meşru olduğunu kabul etti. 

McCarthy 6 Ocak 2021’de ABD Kongresi’ne düzenlenen baskını da kınamıştı. 

Ancak McCarthy’nin meclisteki uzlaşmaz bir tavır ve öngörülemez taleplerle gelecek bu grubu yönetmesi konusunda Trump’ın nüfuzuna güvenemeyeceği de bu krizle ortaya çıkmış oldu. 

McCarthy yemin töreninin ardından ABD’nin ciddi meseleleri arasında ülkenin güney sınırları, enerji politikaları, borç ve Çin Komünist Partisi’nin yükselişini saydı. 

Trump döneminin ABD politikasına bıraktığı miras sadece ABD Kongresi’nin işleyişinde engeller değil, Washington’ın övündüğü demokratik temellerin de sarsılması açısından tehditler içeriyor.  

ABD’yi 2024 başkanlık seçimlerine kadar sisli ve virajlı bir siyaset otobanı bekliyor.