Yunus parkları ve Hayvanları Koruma Yasası

Yunus parkları ve Hayvanları Koruma Yasası

26.03.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Erdoğan/AKP iktidarının, söylediğinin tam tersini yaptığını ya da yaptığının tam tersini söylediğini biliyoruz.

Ankara’daki son genel kongre de koronavirüs önlemleri açısından aynı geleneğin sürdüğünü gösterdi:

Halka ne öneriyorlarsa, neyi yasaklamışlarsa, kendileri kongrede tam tersini yaptılar; ne maske ne de mesafe kurallarına uyuldu.

Son günlerde:

“İnsan Hakları Eylem Planı” dediler, Gergerlioğlu ve HDP olaylarını yaşadık.

“Ekonomik Reform” dediler, kuyumculara yarım kilo altın salması saldılar; tepkiler üzerine vazgeçtiler ama kendi müteahhitleri adeta kutsal insan muamelesi görürken, emekçiler, esnaf, tüccar, iş insanları, COVID-19 önlemleri altında inim inim inliyor ama istedikleri devlet yardımını bir türlü alamıyorlar.

Aynı “Söylem-Eylem Zıtlığını” vaat ettikleri ama bir türlü çıkarmadıkları “Hayvan Hakları Yasası” konusunda da görüyoruz. 

***

Emekli Büyükelçi Süha Umar, yayımlamaya dün başladığım mektubunda birazdan okuyacağınız son derece üzücü ve garip yunus parkı olayı örneğini vermeden önce:

1) Yunus parkları ve hayvanat bahçelerine izin verme yetkisinin sadece Tarım Bakanlığı ve Orman Bakanlığı’nda olduğunu...

2) Bu bakanlıklarca bunların hiçbirine izin verilmediğini...

3) 5 dakika yüzme karşılığında yaklaşık 100 Avro alınan bu işletmelerin, belediyeler tarafından verilen YASADIŞI İZİNLERLE faaliyet gösterdiğini...

Belirtiyor.

Şimdi gelelim anlattığı şaşırtıcı ve üzücü “Bodrum-Güvercinlik Dolphin Park” örneğine:

Bu yunus parkı, eski Bodrum belediye başkanı tarafından verilmiş olan içkili lokanta ruhsatına, “Tali faaliyet-Yunus Gösteri Merkezi” ibaresi ile çalışmaktadır.

Oysa belediyelerin yunus gösteri merkezi-yunus parkı işletme izni verme yetkileri yoktur.

Parktaki yunuslar ve bir adet mors balığı, Ukrayna’dan, “bilimsel araştırma ve eğitim” gerekçesi ile geçici olarak ithal edilmiştir. Bu ithal izni yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırı olarak Tarım Bakanlığı’nca verilmiştir.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, 2019 yılında, Yaban Hayatı Eylem Gurubu Başkanı olarak benim de aralarında bulunduğum bir sivil toplum girişiminin başvurusu üzerine Güvercinlik Dolphin Park’ın, usulsüz verilmiş ruhsatını iptal etmiştir. 

Ancak Belediye’nin bu kararı, önce Muğla İdare Mahkemesi, sonra da İzmir İstinaf Mahkemesi tarafından, hukuka aykırı biçimde durdurulmuştur.

Durdurma gerekçesi olarak “hak kaybına yol açacağı” gösterilmiştir.

Böylece yargı, yetkisiz bir makamın verdiği bir belge ile bir hak elde edilebileceğini kabullenmek gibi anlaşılmaz bir karara imza atmıştır. Bu karar, örneğin bakkaldan alınan ehliyetin iptalinin hak kaybına yol açacağını söylemek gibi bir şeydir.

Kanımca, her iki mahkemenin kararları, Türkiye’de yargı perişanlığının çarpıcı örnekleridir. 

Bu arada Ukrayna, geçici ihraç süresi dolduğunda yunusların iadesini istemiş ancak Dolphin Park bu isteğe uymamıştır.

Park’ın gerek Tarım Bakanlığı gerek Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü nezdinde, yunusların Türkiye’de kalış süresinin uzatılması talepleri de bu makamlar tarafından reddedilmiş, yunusların ülke dışına çıkarılması gerektiği Dolphin Park’a tebliğ edilmiştir. 

Ancak Tarım Bakanlığı da Gümrük Bakanlığı da Muğla Valiliği de yunusların Türkiye dışına çıkarılması için gereğini yapmamışlardır.

Yapmamaya da devam etmektedirler.

Hayvanları Koruma Yasası Ve Yunus Parkları:

TBMM’de görüşülen Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili çalışmayı yürüten komisyonlarda, yunus parkları ve gösteri merkezlerinin en geç 2 yıl (ilk taslakta 1 yıldı) kapatılması öngörülmektedir. 

Kanunun bir türlü yasalaşamamasının önde gelen belki de birinci plandaki nedeni bu maddenin hiç değilse yürürlüğe girmesini olabildiğince ertelemeye çalışan yunus parkı ve gösteri merkezi sahiplerinin ve onlara destek veren bazı AKP milletvekillerinin TBMM’de açıkça yürüttükleri lobi faaliyetidir. 

***

Emekli Büyükelçi Süha Umar’ın bu mektubunu değerlendirmesini, Hayvan Hakları Aktivisti, Cumhuriyet Yazarı Zülâl Kalkandelen’den rica ettim. 

Onun bu konudaki yorumlarını birkaç gün sonra bu sütunda değerli okurlarımla paylaşacağım.

Yazarın Son Yazıları

Açılım: Stockholm Sendromu ve şok doktrini (4)

Bu yazı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” uyarısı üzerine, geçen hafta Salı günü başladığım yazıların dördüncüsü.

Devamını Oku
07.12.2025
Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025