ABD ve AB Türkiye’yi neden ‘gözden çıkarmazlar’...
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

ABD ve AB Türkiye’yi neden ‘gözden çıkarmazlar’...

15.12.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

ABD ve AB’nin “neler yapıp yapmayacağını” anlamak için biraz geriden başlamak gerekiyor:

7 Mart 2002, İstanbul’da Harp Akademileri’nde Türk ve dünya kamuoyuna açık bir konferans. Ben, Türkiye, AB ve Batı ilişkilerini inceleyen bir akademisyen olarak “Türkiye’nin ABD ve AB ile ilişkilerindeki tek yanlı bağların getirmekte olduğu olumsuzlukları” anlatıyorum. Konuşmam bitince sorular bölümünde MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç bana desteğini belirttikten sonra şöyle diyor: “Türkiye ABD ve Batı’yı da ihmal etmeden, İran ve Rusya ile de ilişkilerini geliştirmelidir.” TSK’den ilk defa, hem de en üst düzeyde “yeni bir duruş”: Benim ve Kılınç’ın ifadelerimizle ilgili Economist’ten Nemsweek’e, Die Welt’ten Deutsch Welle ve BBC’ye, her alanda olağanüstü yorumlar gırla gidiyor.

Ergenekon ve Balyoz için ilk düğmeye basılıyor (*). Ulusal çıkarları savunan akademisyenler, düşünürler ve askerler Silivri’ye gönderilmeye başlanıyoruz. Avrupa Konseyi bile Onur Öymen’in defalarca açıkladığı gibi, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarına göz kırpıyor. ABD’nin postallı “bizim çocuklarının” yerini bu sefer FETÖ’cü, dinci imamlar alıyor, işler yolunda!

Sen misin İran ve Rusya lafını eden TSK, al sana Balyoz kumpası: sen misin 1 Mart 2003’te tezkereyi reddeden TBMM, al sana rejim değişikliği, Meclis’in geriye itilmesi, tek adam rejiminin getirilmesi…

Bugünkü ABD ve AB ambargo tartışmalarına gelince: Ne ABD ne de Almanya ve Fransa, bölgede Türkiye’yi “dışlayarak, karşılarına alarak” çıkarlarını sürdürebilir, statüko lehlerine.

Ayrıca, Erdoğan yönetimi ile Türkiye’yi biraz ayırıyorlar. Zaten avantaj kendilerinde: a) Kozmik odaya kadar girmişler, yeni ayarlamalar yapmışlar, Ankara’dakilerin tüm dosyaları ellerinde, şantaj çok kolay! b) Türkiye’de ulusal değerler özelleştirilmiş, ekonominin içi boşaltılmış. Ankara Batı’nın parasına muhtaç hale sokulmuş. c) Türkiye içinde, ABD’nin işine gelen aşırı bir kutuplaşma var: bu sayede IŞİD ve İhvancılık üzerinden Irak ve Suriye’de, İsrail ile birlikte planladıkları Kürdistan’ın ayaklarını askeri, siyasi ve iktisadi olarak oluşturmuşlar, işleri iyi gidiyor…

Ankara’nın daha fazla üzerine gitmek demek, 15 Temmuz sonucu ortaya çıkan S-400 boyutunu derinleştirmek anlamına gelir: d) 1 Mart 2003 tezkeresinde olduğu gibi, karşılarında artık eski TBMM yok, tek adam rejimi var. TSK Balyoz darbesi ile farklı bir çizgiye taşınmış, işler kolaylaşmış. e) Eskiden şikâyet ettikleri ulusalcı çevreler bürokrasiden üniversitelere, işçi sendikalarından iş çevrelerine tamamen değiştirilmiş. f) Ankara, Suriye, Irak ve Libya’daki hatalar sonucu Katar hariç tüm bölge ülkeleri ile kavgalı hale sokulmuş, iyice yalnızlaşmış. g) AKP döneminde devlet ihalelerinin hemen hemen tamamını toplayan ve devleşen 5 yandaş şirket bile AB, İngiltere ve ABD’yi arkalarına alarak işlerini yürütmektedirler. Bunu da AB ve ABD’nin kozları arasına eklemek gerekir.

Bütün bunlar ABD ve AB açısından Ankara karşısında “eldeki kozlar” haline gelmiş. Böyle bir Ankara’nın ambargolarla daha fazla üzerine gidilmesi Ankara’yı, AKP yönetiminde bile, Rusya, İran ve Çin’e doğru zoraki itelemek anlamına gelecektir. İşte bu nedenle ABD de AB de Türkiye’yi dışlayamazlar; havuç-sopa yöntemini sürdürürler. Aynen Trump’ın Ankara mektubunda yazdığı gibi!

Ayrıca AB açısından, bugün AB ülkeleri lehine işleyen “doğal bir iktisadi entegrasyon” söz konusudur. Türkiye, Gümrük Birliği’ndeki tek yanlı bağlarla, üyelik dışarıda tutularak, üçüncü dünya ülkeleri nezdinde “haksız rekabet” ortamı içine sokulmuş, AB ülkelerine avantaj sağlanmış.

ABD ve AB, bu kendi çıkarlarına işleyen ortamda Ankara’yı daha da sıkıştırarak “eksen kaymasına ortam hazırlayacak koşullardan kaçınacaklardır”. Bu avantajlı ortamda Ankara yönetimini “hard power” ile değil, “soft power” ile Doğu Akdeniz’de ödün almak için sıkıştıracaklardır.

Türkiye’de demokrasinin işlememesi, TBMM’nin ağırlığını kaybetmesi ve tek adam rejiminin gelmesi, ABD ve AB’nin en önemli avantajları haline gelmiştir.

Ankara’daki yönetimin en önemli önceliği ise “her ne pahasına olursa olsun, iktidarda kalmanın yollarını açmaktır”. Bu da ABD ve AB’nin elindeki pazarlık kozu oluyor!

(*) Tüm ayrıntılar belgeleriyle “Hayatım Avrupa” dizisi içinde yer aldı. Cumhuriyet Yay, 2008, 5 kitap

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022