Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gio hocayı koruyun
Yine bıraktığımız yerden devam ediyoruz... Sezonun daha ikinci haftasında sahaya giren yöneticiler, yine anlaşılması güç VAR yorumları, yine tarla bile denemeyecek kadar bozuk zeminler, yine boş tribünler... Ama en çok da Göztepe-Fenerbahçe maçında kim oldukları bilinen ve bilinmeyen birtakım kişilerin maç oynanırken sahada yarattığı kaos etkiledi bizi.
Yeni Hacıosmanoğlu federasyonuyla bu sezon birtakım işlerin değişeceğini umut ediyorduk. Aslında umudumuzu hâlâ koruyoruz. Çünkü bu kadar karmaşık ve derin sorunlar bir anda çözülemez. Kısacası yeni federasyonun zamana ihtiyacı olduğu açık. Ama yaşanan şiddet olaylarının ardından tedbir amaçlı olarak sadece iki kişinin ceza görecek olmasının hiçbir anlamı yok. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un Göztepe maçında sahaya girmesi tabii ki büyük hata. Yaptığının hiçbir mantıklı açıklaması ya da savunulacak yanı yok. Fakat olay sırasında sahada o kadar çok insan var ki. Onlar niye ordalar mesela? Çok tehlikeli hareketler bunlar. Üstelik ilk kez de yaşamıyoruz biz bu tarz olayları. Nedeni de açık. Yaptırımlar çok hafif, yapanın yanına kalıyor hep; iki adamı disipline sevk et, bir süre mahrumiyet cezası ver, sonra bir dahaki olaya kadar aynen devam. Yani asıl üzerinde durmamız gereken, şiddet olaylarına olanak sağlayan bozuk zemini nasıl düzeltebiliriz olmalı.
YÖNETİMLER VE MEDYA
Fakat yazmaya bile utanıyorum artık; kulüp yönetimleri düzeyinde şiddet tüm hızıyla körüklenmeye devam ediyor ve maalesef. Medyanın bir bölümü de reyting uğruna bunları normalleştiriyor. Ondan sonra bir olay olduğunda şiddetin kınanması ne işe yarar? Tabii meselenin bir de şu yüzü var: Nerede bir adaletsizlik varsa ve o adaletsizlik çözülmüyor hatta artarak devam ediyorsa insanlar kendi adaletlerini kendileri sağlamaya başlıyor. Bu da şiddete, kaosa çağrı demek.
KARTAL YÜKSELİYOR
Bu noktada Beşiktaş’a değinmeden olmaz. Tüm bu kaos ortamına rağmen büyük bir motivasyonla başladılar yeni sezona. O yüzden alkışı hak ediyorlar. Bunda en büyük pay ise kısa sürede takıma şekil veren Giovanni van Bronckhorst’a ait. Elindeki oyuncuları iyi kullanıyor. Ve belli ki futbolcuların kafaları da rahat. Bunu sağlamak hiç kolay değil oysa ki. Gio Hoca’nin belirli ve çağdaş bir futbol konsepti var, bundan vazgeçecek gibi değil. Umarım yabancı teknik direktör karşıtlarına, başka bir deyişle “Yerli hoca lobileri”ne fırsat sağlayacak olaylar yaşanmaz ve biz Gio’lu Beşiktaş’ı izlemeye devam ederiz. Lugano’yu geçsek de geçmesek de...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü