Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

23.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Medya mahallesinin işi gücü bırakmış olan kesimi dışında kalan kardeşler, hem çalışma koşullarımızı hem de halkın haber alma hakkını, temel hak ve özgürlüklerini yakından ilgilendiren tasarı bu hafta TBMM’de görüşülecek, kabul edilecek. İşimiz daha da zorlaşacak. Kabul edileceğini nereden biliyoruz? AKP ile MHP’nin vekil sayısı yasa tasarısını yasalaştırmaya yetiyor, oradan biliyoruz; eğer bu iki parti içinden “seçmene söz verdiğimiz gibi OHAL’i kaldırıyoruz da neden yerine daha beterini, üstelik yasa olarak getiriyoruz, bu halkla, seçmenlerle alay etmek değil midir” diyen birileri çıkmazsa, ki çıkmaz, yasalaşacak da oradan biliyoruz. Bu tasarı ile temel hak ve özgürlükler iyice budanmış olacak. Özeti, OHAL kalkmış, yasalarda yapılan değişikliklerle BUHAL hem de kalıcı olarak, yasalaşmış olacaktır. Neler var değişikliklerde, özetleyelim:
Kente giriş de, dolaşmak da valinin iznine bağlı. İl İdaresi Kanunu’nda yapılan değişiklikle, valilere uygun görmediği kişilerin kente giriş çıkışını 15 günlüğüne yasaklayabilme hakkı verildi. Vali ayrıca, “belli saatlerde ve belli yerlerde” vatandaşların dolaşmasını veya toplanmasını kısıtlayabilecek, araçların seyrini değiştirebilecek. Eylem yasakları hava kararınca mı başlıyor? Öyle düşünürseniz yanılırsınız, “havanın kararmasıyla dağılacak şekilde” yapacaksınız gösterinizi, toplantınızı. Ama hadi yine iyisiniz. Sizi gerekli gördüğünde kentten kovma hakkına sahip vali ya da diğer mülki erkân, “gece 24’e kadar gösteri yapabilirsiniz, izin verdim” diyebiliyor. Yapabilecek misiniz? Sonra göreceğiz, çünkü işin aslı gündüz bile yapamayabilirsiniz. Toplantı ve yürüyüşlerle ilgili “genel asayişi bozmamak” diye her türlü yoruma açık bir koşul zaten vardı. Şimdi ek olarak, “vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmayacak” ibaresi de ekleniyor. Buna bir de valilere verilen yetkileri ekleyin...
Gözaltı süresi, ifade alma işlemi, tutukluluk ve tahliyelerdeki düzenlemeler gibi OHAL uygulamalarıyla paralel düzenlemeler, en az üç yıl süreyle yürürlükte kalacak. Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılan değişiklikle gözaltı süresi, “toplu işlenen suçlarda” 4 gün. Bu süre, iki uzatmayla, 12 gün olabilecek. Tahliye taleplerini 3 gün içerisinde karara bağlamak zorundaydı mahkemeler, değişiklik ile, tahliye talebine yanıt vermek için 30 gün kazandılar.
Yenilikler bitmiyor, bilgisayarlarda arama yapılması, bilgisayarların kopyalanması gibi işlemlerde tek yetkili hâkimdi. Şimdi hâkim kararına gerek yok artık, Bilgisayarların aranması veya “işlem uzun sürdüğünde” el konmasına savcı da karar verebilecek.
Kanun teklifi, kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması veya ihracı gibi konuları da halletti. Örneğin YÖK personeli Yükseköğretim Kurulu’nun kararıyla, mahalli idareler personeli, valinin belirlediği kurulun teklifiyle İçişleri Bakanlığı kararıyla, herhangi bir bakanlığın personeli de yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılabilecek.
“Suçların şahsiliği” diye bir şey vardı hukukta, hatta anayasanın 38. maddesinde... Pasaport birimine isimleri bildirilen kişilerin eşlerine ait pasaportlar da “genel güvenlik açısından mahzurlu görülürse” İçişleri Bakanlığı’nca iptal edilebilecek. Devam; hakkında bazı suçlardan inceleme ve soruşturma yürütülen kişilerin sadece kendilerinin değil, eş ve çocuklarının telefonları da “şahsi, şahsi” dinlenebilecek.
Son bir cinlikten de söz edelim, bu eksik özet bitsin. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye aleyhine verdiği ihlal kararlarının önüne geçmek amacıyla yapılan düzenlemeyle, dostane çözüm veya tek taraflı deklarasyonla sonlandırılan dosyalarda da yeniden yargılama yapılmasının önü açılıyor. Ne anlama geliyor bu düzenleme, Beklemeyi pek seven AİHM’ye “bekle, bak iç hukuk yolları tükenmedi daha” denilmiş oluyor. İşe yarar mı? AİHM beklemeye devam eder mi? Hiç kuşkusuz olmasın...

Abone neden beklesin?
Cumhuriyet gazetesine uzun zamandır online olarak aboneyim. Gazete kimi günler sisteme geç yükleniyor; dün de sisteme öğlen saatlerinde (14.00 civarında) yüklendi. Elinizde imkân varsa son bir iki aylık dökümü sisteminizden çekin ve kontrol edin. Kitap eki de kimi zaman gazeteden çok sonra yükleniyor. Sorunu daha iyi anlayacaksınız. Bu geç yüklemelerin nedeni nedir? Oysa gazetenin baskıya verildiği anda online nüshası da Cumhuriyet arşivine yüklenmeli. Sabah çok erken saatlerde, beş altı gibi, insanlar gazeteye ulaşabilmeli, çünkü okuyucuların ekseriyeti iş güç sahibi insanlar ve bunlar evden çıkmadan veya işyerlerine giderken gazeteye ulaşmak istiyorlar. Sabah dokuz bile çok geç bir saat. Konuyla ilgilenirseniz memnun olurum. Saygılarımla... Ali Eroğul

KISA KISA
İnandırıcı Değil
Birinin yalanı yakalanırsa doğru söylediklerinden bile kuşku duyulur. Bu nedenle gazetemizin inandırıcılığına zarar gelmesin diye bir haber konusunu eleştireceğim. 20 Temmuz, Cuma. Arka sayfa. “Alüminyum kapakta Alzheimer tehlikesi” başlıklı yazı. Al. kapaklı su şişelerindeki alüminyum kapağın suyla teması sonunda, alüminyumu direkt vücudumuza alıyormuşuz ve Alzheimer tehdidine maruz kalıyormuşuz. Uzmanı değilim ama hangi metal veya plastik kapak direkt kapatılmış gördünüz, sert olduğu için sızdırmazlık sağlamaz içindeki sıvıyı akıtır. Bu nedenle de sert kapak içine esnek bir malzeme koyulur, sıkılınca ezilir sızdırmazlık sağlar. Yani bu haberin temel dayanağı çürük. Haberi sosyal medyadan alan arkadaşımız azıcık düşünse veya içtiği suya baksa anlardı. Ayrıca 1.5 cm karelik bir alana soğuk suyun temasının ciddi tehlikesinden söz ediyor. Bu haberi alan arkadaş rica etsem gazetenin çay ocağına gidip çay demliklerine bakabilir mi? Veya uğradığı kahvedeki çay ocağındaki demliğe. Bu o kadar çoğalırki. Kolaylıklar, başarılar. Osman Kapusuz

Sarıkaya mı Şahinkaya mı?
18 Temmuz 2018 tarihli Cumhuriyet gazetemizde 6. sayfada Hakan Dirik’in haberinde başlıkta Şahinkaya yerine Sarıkaya yazılmıştı. Haberin içeriğinde ise Tahsin Şahinkaya olarak geçiyordu. Bu yanlışın düzeltilmesi için bu bilgiyi sizinle paylaştım. Saygılarımla. Prof. Dr. Semih Baskan.  

Yazarın Son Yazıları

Sondan Bir Önceki

Sondan Bir Önceki

Devamını Oku
07.09.2018
İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

Devamını Oku
05.09.2018
Gazetelere Döviz Darbesi

Gazetelere Döviz Darbesi

Devamını Oku
03.09.2018
Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Devamını Oku
02.09.2018
Hava Tükenmeden

Hava Tükenmeden

Devamını Oku
31.08.2018
Burjuvazi Mon Amour!

Burjuvazi Mon Amour!

Devamını Oku
29.08.2018
Haftanın Dökümü

Haftanın Dökümü

Devamını Oku
27.08.2018
Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Devamını Oku
26.08.2018
Unutma Yarın Cumartesi

Unutma Yarın Cumartesi

Devamını Oku
24.08.2018
Geleceği Kurtarmak (22.08.2018)

Geleceği Kurtarmak

Devamını Oku
22.08.2018
Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Devamını Oku
20.08.2018
Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Devamını Oku
19.08.2018
Gazetecilik ölüyor mu?

Gazetecilik ölüyor mu?

Devamını Oku
17.08.2018
Kim Kriz İster?

Kim Kriz İster?

Devamını Oku
15.08.2018
Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Devamını Oku
13.08.2018
Krizin İki Cephesi

Krizin İki Cephesi

Devamını Oku
12.08.2018
Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Devamını Oku
10.08.2018
Kriz İçinde Kriz

Kriz İçinde Kriz

Devamını Oku
08.08.2018
Gazetecinin İşi

Gazetecinin İşi

Devamını Oku
06.08.2018
Katı Olan Her Şey...

Katı Olan Her Şey...

Devamını Oku
05.08.2018
Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Devamını Oku
03.08.2018
Quo Vadis Kardeşler?

Quo Vadis Kardeşler?

Devamını Oku
01.08.2018
Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Devamını Oku
30.07.2018
Ben Gelmem!

Ben Gelmem!

Devamını Oku
29.07.2018
‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

Devamını Oku
27.07.2018
Platon’un Devlet’ini Okurken

Platon’un Devlet’ini Okurken

Devamını Oku
25.07.2018
Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Devamını Oku
23.07.2018
Uçardık Gökyüzüne Doğru

Uçardık Gökyüzüne Doğru

Devamını Oku
22.07.2018
Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Devamını Oku
20.07.2018
Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Devamını Oku
18.07.2018
OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

Devamını Oku
16.07.2018
Muhafazakârlık

Muhafazakârlık

Devamını Oku
15.07.2018
Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Devamını Oku
13.07.2018
Ne Oldu, Ne Olacak?

Ne Oldu, Ne Olacak?

Devamını Oku
11.07.2018
Medyanın Zor Günleri

Medyanın Zor Günleri

Devamını Oku
09.07.2018
Kana Rengini Veren Nedir?

Kana Rengini Veren Nedir?

Devamını Oku
08.07.2018
Bir Başka Açıdan

Bir Başka Açıdan

Devamını Oku
06.07.2018
Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Devamını Oku
04.07.2018
‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

Devamını Oku
02.07.2018
‘Dur Bakalım Ne Olacak?’ (01.07.2018)

‘Dur Bakalım Ne Olacak?’

Devamını Oku
01.07.2018