Hakan Kara: Gazetemizin ‘Çevre’ ve ‘Bilgisayar’ Kolu Başkanı

01 Ocak 2017 Pazar

Hakan Kara benim için İzmir demek, Cumhuriyet İzmir bürodaki ilk yıllarım demek... Sonra, gençliğimiz demek, dostluk demek... Ve hep gazetemizin “Çevre” ve “Bilgisayar” Kolu Başkanı demek… “Müzik” kolunu da unutmayalım…
Sevgili Hakan Ege Üniversitesi Basın Yüksek Okulu’ndan arkadaşım. Ege Üniversitesi kampusunda ağaçlar altında Hakan’ın gitar çaldığı günler en güzel gençlik anılarım arasında. Henüz cep telefonu günleri gelmemişti, öyle her anın kaydedildiği günler değildi, o nedenle çok az fotoğrafımız var. Ama kampusta Hakan’ın gitar çaldığı, bizim de hayranlıkla dinlediğimiz günlerin anısı taptaze. “Bodrum, Bodrum.” Ne çok çalınırdı o yıllarda bu şarkı. “Duygu biraz duygu, bütün isteğim buydu.” Osman da (Ginyol) oralardaysa, Hakan’a eşlik ederdi. Sonra bu müzikli saatler Osman’ların evinde sürerdi. Hakan’ın bir saksafon sahibi olma hayalleri kurduğu ve benim de “zengin olduğumda (!) “ona bir saksafon almaya kararlı olduğum yıllardı. Müziğe bu kadar tutkun birinin istediği müzik aletine sahip olamamasının yeryüzündeki en büyük haksızlıklardan biri olduğuna yürekten inanarak. Bak şimdi Hakan, emin olamadım acaba saksafon muydu, başka bir müzik aleti miydi yoksa? Acele cevap yaz!
Çevre hareketinin geliştiği yıllarda birlikte gazetecilik yaptık. Gökova Termik Santralı ve Aliağa Termik santralına karşı yükselen muhalefetle ilgili ne çok haber yazdık. Hakan Dalyan’daki caretta caretta kaplumbağalarının yaşam alanlarının korunması için az mı haber yazdı? Deniz kaplumbağalarının yumurtladığı İztusu kumsalına yapılması planlanan otele karşı yükselen muhalefet ve yeşil hareketin doğuşu Cumhuriyet’in birinci sayfasında Hakan Kara imzasıyla hep yer buldu. Tam 26 yıl önce İzmir’den Aliağa’ya 50 kilometrelik, 50 bin kişinin katıldığı insan zinciri eylemi en büyük çevre eylemi olarak tarihe geçti. Hakan o tarihi yazanlar arasındaydı. Osman Özgüven, Hakkı Ülkü, Yeşiller Partisi, Savaş Emek, Ümit Otan ve mücadeleye katılan binlerce kişiyle birlikte. O eylemlerde grubumuz Bulutsuzluk Özlemi, şarkımız Acil Demokrasi’ydi.
Bazen, Pasaport Kahve’de bira içmeye giderdik işten çıkınca. Bazı günler de akşam üzeri Kordon’da bir büfede yumurtalı, salamlı, sucuklu, sosisli o dev sandviçlerden yiyip sinemaya giderdik. Biliyor musun Hakan, metal bir yuvarlağın içine yumurta kırılıp üzerine her şeylerin doldurulduğu o sandviçlerin tadı hâlâ damağımda. Hakan ve Asuman’la (Abacıoğlu) bir bayramda Marmaris’te çadırda yaptığımız tatili de hep gülümseyerek anarım. Deniz kıyısında sabahlanan gecelerin keyfi ve Hakan’ın gitarıyla çaldığı şarkılar unutulmazdı. Doğan Canku’nun o müthiş şarkısı gözdemizdi. “Güneşin alevden saçları/Aşınca karşıki tepeden/Gölgeler sarar yamaçları/ Ürkerim gelecek geceden” ve hep birlikte nakaratı söylerdik:
“Bütün dertler beni bekler/ yatağımın baş ucunda/ Esir kalır hep dilekler kaderimin avucunda.”
Üçümüzün salıncakta çekilmiş fotoğrafı o tatilden bir anı. Hikmet abinin (Çetinkaya) hiçbir tatilden eli boş dönmememiz talimatı nedeniyle o bayram tatilinde Marmaris’te bulunan Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu’ndan bir demeç almıştık, fotoğrafları Hakan çekmişti.
Gazetecilikte teleksi, daktiloyu bilen bir kuşağın mensupları olarak bilgisayarla tanışma dönemlerinde -Hikmet Abi başta olmak üzere- Hakan hepimizin yardımcısıydı. Az başını ağrıtmadık sorularımızla. Teknolojiye ilgisi daha sonra köşe yazılarında sürdü.
Sonra Hakan İstanbul’a gitti, ben Ankara’ya. Görüşmelerimiz seyrekleşti, araya yıllar girdi, hayat girdi. Onun hayatına Sinem katıldı, sonra Ada. Arada telefonlarla yokladık birbirimizi, Hakan doğum günlerimi hiç unutmadı. Kalbinin teklediğini duyduğumda inanamadım, Hakan, bizim Hakan, benim gençlik arkadaşım! Tatsız bir şaka gibiydi. Şimdi Hakan cezaevinde, yine inanamıyorum. Bitmiyor hayatın kötü şakaları!
Sevgili Hakan kendine iyi bak. Senden “Güneşin alevden saçları…”nı dinlemeyeli ne çok oldu. Bir istek daha yapıyorum, Bodrum Bodrum...
Acil demokrasi talebimiz de bakidir! Tüm “içerideki” Cumhuriyet yazarlarına, yöneticilerine de selamlar. Hepinizi tez zamanda dışarı bekliyoruz.

Türey Köse



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları