Hayat pahalılığı kimleri eziyor?
İrfan Hüseyin Yıldız
Son Köşe Yazıları

Hayat pahalılığı kimleri eziyor?

03.03.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye, Arjantin’den sonra dünyanın en yüksek enflasyonunu yaşıyor. Üstelik enflasyonu düşürmeye yönelik söylemlerin pratikte karşılık bulmadığını görüyoruz. Gelirlerini gerçekleşen enflasyon kadar artıramayan yurttaşlar hayat pahalılığı altında ezilmeye devam ediyor. Kim bunlar? Küçük işletmeler, esnaf, köylü, serbest meslek sahipleri, ücretliler, dar gelirliler, emekliler ve işsizleri sayabiliriz. En alt sırada; Türk-İş’in şubat ayı, açlık ve yoksulluk sınırı araştırması sonuçlarına göre “açlık sınırı” olan 16 bin 257 liranın altında aylık gelir elde edenler ile “yoksulluk sınırı” olan 52 bin 955 liranın altında aylık gelir elde edenler geliyor. Açlık sınırı, dört kişilik bir ailenin sadece dengeli beslenebilme harcamasını; yoksulluk sınırı ise dört kişilik bir ailenin gıda, giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık gibi zorunlu harcamalar toplamını ifade ediyor.

BÜYÜK SERVET TRANSFERİ YAPILDI

Bir de gelirlerini enflasyondan fazla artıranlar ve enflasyonu fırsata çevirenler var. Başta devlet olmak üzere Türk Lirası borçlarını enflasyon nedeniyle eritenler ya da sahip oldukları varlık değerleri enflasyondan fazla artanlar bu işten kazançlı çıkanlar oluyor. Devlet ayrıca harcamalar üzerinden daha fazla dolaylı vergi topluyor, enflasyonist kârlar üzerinden daha fazla vergi alıyor. “Nas var” diye yaratılan negatif reel faiz imkânından yararlanıp zenginleşenleri de saymalıyız. Zengini daha zengin eden, fakiri daha fakir eden, gelir dağılımını bozan ve yoksulluğu derinleştiren, büyük servet transferine neden olan bu enflasyonist süreç nasıl başladı?

EKONOMİK DENGELER BOZULDU, BÜTÇE AÇIĞI TEHLİKELİ BOYUTTA

Hatırlamakta yarar var çünkü her şeyi çok çabuk unutuyoruz. Eylül 2021’de yeni ekonomik model diye faiz indirimleri başlayınca döviz kurları artışa geçti, ucuz kredilerin, para basmaların ve parasal genişlemelerin eşliğinde enflasyon çıkışa geçti, cari açık fırladı, kuru tutacağız diye Merkez Bankası’nın rezervleri tüketildi, güven yok oldu, yurtdışına sermaye çıkışları belirginleşti, ülkenin kredi risk primi (CDS) 700 baz puanı geçti, dağıtılan seçim ulufeleri, yapılan seyyanen zamlar, KOİ projelerinde ve kamu ihalelerinde yandaşlara aktarılan paralar devasa rakamlara ulaştı. Şehir hastaneleri kaynaklı sağlık zararları büyüdü, SGK’ye yapılan transferler bütçe açığını tehlikeli boyutlara getirdi. Üstüne binen deprem harcamaları ise işin tuzu ve biberi oldu.

2023 yılında 1 trilyon 375 milyar liraya (GSYH’nin yüzde 5.2’si) ulaşan Cumhuriyet tarihinin rekor bütçe açığıyla karşı karşıya kaldık. OVP’ye göre 2024’te bütçe açığının 2 trilyon 652 milyar lira (GSYH’nin yüzde 6.4) ile neredeyse ikiye katlanacağı öngörülüyor. Aynı şekilde kamu borçları da katlanarak büyüyor. Ocak 2024’te merkezi yönetim bütçesi 150.7 milyar lira açık verdi, bunun 121.1 milyar liralık kısmı faiz giderlerinden kaynaklanıyor.

TÜİK 2023 yılı büyüme verilerini açıkladı. Buna göre Türkiye 2023’te yüzde 4.5 büyümüş ve kişi başına gelir ise 13 bin 110 dolara çıkmış durumda. Burada iki husus dikkat çekiyor: Birincisi büyümeyi sürükleyen iç talebin (tüketimin) canlı olduğunu, enflasyonun katılaştığını ve kontrolden çıktığını görüyoruz. Mevcut politika faizinin yetersiz kaldığı, etkili bir parasal sıkılaştırmanın olmadığı ve bunun maliye politikasıyla desteklenmediği ortaya çıkıyor. İkincisi de kişi başına milli gelirdeki artış, geniş kesimler fakirleşirken birilerinin iyi zenginleştiğini teyit ediyor.

KIŞ GELİYOR

2023’te büyüdük diye sevinebiliriz ama yapışkan hale gelen enflasyon ekonomideki bütün makro ekonomik dengeleri zehirlediği için orta ve uzun vadede bu büyümenin sürdürülebilir olması mümkün görünmüyor. Bunun içindir ki gelişmiş ülkeler yüzde 5’leri geçen enflasyon oranlarını aşağı çekmek için alarm durumuna geçtiler. 2024 yılı büyümesi yüzde 4 bile olsa öngörülen bütçe açığını taşıması zor görünüyor. Üstelik kalitesiz bir büyüme ve istihdam yapısıyla karşı karşıyayız. Sanayimiz verimsiz, yüksek katma değerli üretim yapamıyoruz. Ekonomide dijital dönüşümde ve nitelikli işgücünde epeyce gerilerde bulunuyoruz.

Sandıkta iktidar, bozduğu ekonominin hesabını verir mi bilmem ama yerel seçimden sonra, ya yüksek vergi artışlarını, yüksek faiz oranlarını, batık kredileri, iflasları, konkordatoları, işten çıkarmaları ve kamu tasarruflarını konuşacağız ya da Mehmet Şimşek görevden affını isteyecek. İkinci şıkkın sonuçlarının daha kötü olacağından emin olabilirsiniz.

Yazarın Son Yazıları

Kalkınma ve akademik meslekler

Birinci sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; makineler, buhar gücü ve fabrika sisteminin oluşmasıydı (1760-1840).

Devamını Oku
17.08.2025
Ekonomik belirsizlikler

Ülke olarak neden sürekli makroekonomik belirsizlikler ve dengesizliklerle uğraşıyoruz?

Devamını Oku
03.08.2025
Bıçak kemiğe dayandı

İktidarın iki yıldır yürüttüğü enflasyonla mücadele programında yolun sonuna gelindi diyebiliriz.

Devamını Oku
20.07.2025
İçimiz yanıyor!

Her yaz meydana gelen orman yangınları, yaşadığımız bir trajediye dönüştü...

Devamını Oku
06.07.2025
Ekonomi politik girdap

Trump’ın, gümrük tarifelerinde ve uluslararası ticarette yarattığı belirsizliklere, 13 Haziran’da İsrail’in, İran’a saldırmasıyla artan jeopolitik riskler de eklenince...

Devamını Oku
22.06.2025
Bayramlaşamıyoruz bile!

Düşünce üreten, yazan ve çizen insanların erdemi, elbette yaşadığı dönemin sorunlarını dile getirmekten geçiyor.

Devamını Oku
08.06.2025
İstikrarsızlığın maliyeti büyüyor

Geçtiğimiz cuma günü, 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonlarının dördüncüsü yapıldı. Merkez Bankası da perşembe günü, 19 Mart’tan sonra ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi.

Devamını Oku
25.05.2025
Ekonomi sert daralıyor

Ekonomi sert daralıyor

Devamını Oku
11.05.2025
Depremi beklerken

Depremi beklerken

Devamını Oku
27.04.2025
Dünya’da Trump belirsizliği

Dünya’da Trump belirsizliği

Devamını Oku
13.04.2025
Ekonomide büyük tahribat

Ekonomide büyük tahribat

Devamını Oku
30.03.2025
Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Devamını Oku
16.03.2025
Ekonomide güven sorunu

Ekonomide güven sorunu

Devamını Oku
02.03.2025
TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

Devamını Oku
16.02.2025
Sosyal adaletin küresel krizi

Sosyal adaletin küresel krizi

Devamını Oku
02.02.2025
Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Devamını Oku
19.01.2025
Ekonomide öngörüler

Ekonomide öngörüler

Devamını Oku
05.01.2025
Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Devamını Oku
22.12.2024
Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Devamını Oku
08.12.2024
Aralıkta faiz indirimi sinyali

Aralıkta faiz indirimi sinyali

Devamını Oku
24.11.2024
Vergide adalet kalmadı

Vergide adalet kalmadı

Devamını Oku
10.11.2024
Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Devamını Oku
13.10.2024
Faiz sarmalına girdik

Faiz sarmalına girdik

Devamını Oku
29.09.2024
Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Devamını Oku
15.09.2024
Tarımını kaybeden ülke

Tarımını kaybeden ülke

Devamını Oku
01.09.2024
Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Devamını Oku
18.08.2024
Servet transferi ve iktidar

Servet transferi ve iktidar

Devamını Oku
04.08.2024
Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Devamını Oku
21.07.2024
Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Devamını Oku
07.07.2024
Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Devamını Oku
23.06.2024
Enflasyon zirve yaptı

Enflasyon zirve yaptı

Devamını Oku
09.06.2024
Ahbap çavuş kapitalizmi

Ahbap çavuş kapitalizmi

Devamını Oku
26.05.2024
Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Devamını Oku
12.05.2024
Mali müşavirler ayakta

Mali müşavirler ayakta

Devamını Oku
28.04.2024
Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Devamını Oku
14.04.2024
Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Devamını Oku
31.03.2024
Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Devamını Oku
17.03.2024
İrfan Hüseyin Yıldız yazdı...

Hayat pahalılığı kimleri eziyor?

Devamını Oku
03.03.2024
Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Devamını Oku
18.02.2024
Kapitalizm krizleri üretiyor

Kapitalizm krizleri üretiyor

Devamını Oku
04.02.2024

İlgili Haberler