Ekonomik belirsizlikler
İrfan Hüseyin Yıldız
Son Köşe Yazıları

Ekonomik belirsizlikler

03.08.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ülke olarak neden sürekli makroekonomik belirsizlikler ve dengesizliklerle uğraşıyoruz? Belli ki bu sorunların kök nedenlerine çözüm üretmek yerine, günü kurtarmaktan öteye geçemiyoruz. Finansal istikrarsızlık, enflasyon, hayat pahalılığı, durgunluk, yoksulluk, işsizlik, gelir dağılımı bozukluğu, bütçe açığı, dış ticaret açığı gibi sorunlar gerçekte suyun üzerinde görünen belirtilerdir. Bu sorunların temelinde ise sağlıklı ve nitelikli bir üretim ve istihdam yapısına sahip olamayışımız, kayıt dışı ekonominin büyüklüğü, hukuksuzluk ve yandaşı zengin etmeye dayanan politik sömürü düzeni yatmaktadır.

Geçen hafta, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı ve yerel para cinsinden kredi notunu bir kademe artırarak B1’den Ba3’e yükseltti ve not görünümünü “pozitif”ten “durağan”a çevirdi. Bu durum büyük bir başarı gibi lanse edildi; gazeteler manşetler attı. Ancak önde gelen üç kredi derecelendirme kuruluşu da (Moody’s, Fitch ve S&P) hâlâ Türkiye’yi yüksek riskli ülkeler kategorisinde görüyor ve yatırım yapılabilir ülke olarak değerlendirmiyor. Bu not artırımı sadece, Türkiye’nin aldığı krediyi geri ödeme kapasitesinin bir miktar iyileştiği anlamına geliyor. Oysa Türkiye’nin CDS primlerine baktığımızda, gelişmekte olan ülkeler arasında Arjantin hariç hâlâ en yüksek (kötü) CDS primine (274.49 bps) sahip bulunuyor.

Yaygın kayıtdışı ekonomi

Haziran ayında bütçe açığı 330.2 milyar liraya, ilk altı aylık bütçe açığı 980.478 milyar liraya, son 12 aylık bütçe açığı ise 2 trilyon 339 milyar liraya (GSYH’ye oranla yüzde 4.5) yükselmiş durumda. Bu bütçe açığını da ancak yüksek faizle borçlanarak kapatabiliyoruz. Borçlarımız sürekli artıyor. İlk altı ayda ödenen faiz tutarı 1 trilyon 111 milyar liraya ulaşmış bulunuyor. Türkiye’de bütçe açığının bir nedeni keyfi harcamalar ve kamunun tasarruf etmemesi iken diğer nedeni de ekonomideki yüksek kayıtdışılık ve toplanamayan vergi gelirleridir.

Vergilerin yaklaşık yüzde 80’i; kaynaktan alınan vergilerden, KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerden, gümrük vergileri, mülkiyet vergileri ve işlemler üzerinden alınan harç ve benzerlerinden oluşuyor. Beyan edilmesi gereken ve dolaysız vergi konusu olan gelir ve kazançlarda ise yaygın bir kayıtdışılık gözlemleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarına göre; 2024 yılında kuyumcular aylık ortalama 42.360 lira, doktorlar 61.031 lira, avukatlar 33.641 lira, restoranlar 20.329 lira, kadın kuaförleri ise sadece 4.729 lira brüt gelir beyan etmiş. Özellikle hizmet sektörü neredeyse belgesiz çalışıyor. Bütün bu rakamlar ve vergi incelemeleri, Türkiye’de kayıt dışılığın ne denli yaygın olduğunu gösteriyor.

Oysa çağımızın gelişmiş teknolojik ve finansal olanakları kullanılarak vergilemede net gelir artışı esasına geçilebilir; ayrıca izah edilmeyen servet artışlarının makul oranlarda vergilendirilmesi sağlanabilir. Böylece hem vergilendirmede adalet sağlanmış olur hem de kayıtdışılık en aza indirilmiş olur. Peki neden yapılamıyor? Çünkü burada da karşımıza siyasi irade sorunu çıkıyor.

HASTALIKLI RANT VE VERGİ SİSTEMİ

Kayıt dışılığın yaygın olduğu bir ekonomide adil vergilendirme imkânı da ortadan kalkıyor. Maliye idaresi çareyi ya dolaylı vergileri artırmakta ya da kümesteki kazlara yüklenmekte buluyor. Öyle ki otomobil, cep telefonu, elektronik eşya, akaryakıt, alkol ve tütün ürünleri gibi toplumun temel ihtiyaç ürünleri üzerinden, bazılarında ürünün bedelinden fazla alınan yüksek ÖTV ve KDV oranları hem adaletsizliği derinleştiriyor hem de enflasyonun yükselmesine neden oluyor.

Osmanlı İmparatorluğu, aklı ve bilimi ötelediği, sanayileşemediği ve mali sistemini toprak düzenine dayalı vergilerden, ganimet, haraç, gümrük ve borç kıskacından kurtaramadığı için çöktü. Bugünün Türkiye’si de bir türlü rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçemiyor. Sanayi üretimi geriliyor, kapasite kullanım oranları düşüyor, yetişmiş nitelikli işgücü yurtdışına kaçıyor ve yeni yatırımlar yapılamıyor; çünkü makroekonomik dengesizlikler, hukuksal eksiklikler, güvensizlik ve belirsizlikler yatırımcıların önünü görmesini engelliyor.

Ekonomide öncelikli sorun olan enflasyonla mücadele ise yalnızca; “Parası olana yüksek faiz ver, çalışanların reel ücretlerini ise yoksulluk ve açlık sınırının altına indir” anlayışıyla yürütülüyor. Bu yöntemle dolar milyonerlerinin sayısı artarken ülke olarak fakirleşmeye devam ediyoruz. İtiraz eden olmadıktan sonra...

Yazarın Son Yazıları

Kalkınma ve akademik meslekler

Birinci sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; makineler, buhar gücü ve fabrika sisteminin oluşmasıydı (1760-1840).

Devamını Oku
17.08.2025
Ekonomik belirsizlikler

Ülke olarak neden sürekli makroekonomik belirsizlikler ve dengesizliklerle uğraşıyoruz?

Devamını Oku
03.08.2025
Bıçak kemiğe dayandı

İktidarın iki yıldır yürüttüğü enflasyonla mücadele programında yolun sonuna gelindi diyebiliriz.

Devamını Oku
20.07.2025
İçimiz yanıyor!

Her yaz meydana gelen orman yangınları, yaşadığımız bir trajediye dönüştü...

Devamını Oku
06.07.2025
Ekonomi politik girdap

Trump’ın, gümrük tarifelerinde ve uluslararası ticarette yarattığı belirsizliklere, 13 Haziran’da İsrail’in, İran’a saldırmasıyla artan jeopolitik riskler de eklenince...

Devamını Oku
22.06.2025
Bayramlaşamıyoruz bile!

Düşünce üreten, yazan ve çizen insanların erdemi, elbette yaşadığı dönemin sorunlarını dile getirmekten geçiyor.

Devamını Oku
08.06.2025
İstikrarsızlığın maliyeti büyüyor

Geçtiğimiz cuma günü, 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonlarının dördüncüsü yapıldı. Merkez Bankası da perşembe günü, 19 Mart’tan sonra ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi.

Devamını Oku
25.05.2025
Ekonomi sert daralıyor

Ekonomi sert daralıyor

Devamını Oku
11.05.2025
Depremi beklerken

Depremi beklerken

Devamını Oku
27.04.2025
Dünya’da Trump belirsizliği

Dünya’da Trump belirsizliği

Devamını Oku
13.04.2025
Ekonomide büyük tahribat

Ekonomide büyük tahribat

Devamını Oku
30.03.2025
Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Devamını Oku
16.03.2025
Ekonomide güven sorunu

Ekonomide güven sorunu

Devamını Oku
02.03.2025
TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

Devamını Oku
16.02.2025
Sosyal adaletin küresel krizi

Sosyal adaletin küresel krizi

Devamını Oku
02.02.2025
Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Devamını Oku
19.01.2025
Ekonomide öngörüler

Ekonomide öngörüler

Devamını Oku
05.01.2025
Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Devamını Oku
22.12.2024
Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Devamını Oku
08.12.2024
Aralıkta faiz indirimi sinyali

Aralıkta faiz indirimi sinyali

Devamını Oku
24.11.2024
Vergide adalet kalmadı

Vergide adalet kalmadı

Devamını Oku
10.11.2024
Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Devamını Oku
13.10.2024
Faiz sarmalına girdik

Faiz sarmalına girdik

Devamını Oku
29.09.2024
Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Devamını Oku
15.09.2024
Tarımını kaybeden ülke

Tarımını kaybeden ülke

Devamını Oku
01.09.2024
Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Devamını Oku
18.08.2024
Servet transferi ve iktidar

Servet transferi ve iktidar

Devamını Oku
04.08.2024
Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Devamını Oku
21.07.2024
Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Devamını Oku
07.07.2024
Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Devamını Oku
23.06.2024
Enflasyon zirve yaptı

Enflasyon zirve yaptı

Devamını Oku
09.06.2024
Ahbap çavuş kapitalizmi

Ahbap çavuş kapitalizmi

Devamını Oku
26.05.2024
Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Devamını Oku
12.05.2024
Mali müşavirler ayakta

Mali müşavirler ayakta

Devamını Oku
28.04.2024
Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Devamını Oku
14.04.2024
Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Devamını Oku
31.03.2024
Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Devamını Oku
17.03.2024
İrfan Hüseyin Yıldız yazdı...

Hayat pahalılığı kimleri eziyor?

Devamını Oku
03.03.2024
Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Devamını Oku
18.02.2024
Kapitalizm krizleri üretiyor

Kapitalizm krizleri üretiyor

Devamını Oku
04.02.2024