İçimiz yanıyor!
İrfan Hüseyin Yıldız
Son Köşe Yazıları

İçimiz yanıyor!

06.07.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Her yaz meydana gelen orman yangınları, yaşadığımız bir trajediye dönüştü: Binlerce hektarlık ormanlık alanlar, koca bir milli servet, içlerindeki börtü böcekle birlikte gözlerimizin önünde günlerce söndürülemeden cayır cayır yanıyor. Yangınları söndürmede kamu kurumları donanımsız, yetersiz, çapsız, liyakatsiz ve çaresiz! Yangınların çoğunun, zamanında önlem alınmadığından ya da yandaş özel elektrik şirketlerine dağıtılan elektrik hatlarından kaynaklandığı ifade ediliyor. Yandaşsan, kamu kurumu yöneticisiysen bir de siyasi olarak atanmış bakansan, asla hesap vermiyorsun bu ülkede!

Üstelik yanan kimi ormanlık alanlar, bir süre sonra rant alanları oluveriyor ve buralara turistik tesisler konduruluyor. Bugünlerde, memleketin zeytinlik alanlarını ve meralarını maden sahalarına dönüştürebilmek için yapılan bir düzenleme de Meclis’te görüşülüyor. Maalesef, muhalefet partilerinin itirazlarına Meclis’te kulak veren yok. Teklifi imzalayan milletvekilleri bile konuyu tam olarak bilmiyor. Yaşanabilir bir çevreyi ve doğayı savunan sivil toplum örgütlerine, bilim insanlarına ve akademisyenlere de aldıran yok. Varsa yoksa yeni rant alanları yaratılıyor ve birileri zengin edilmeye çalışılıyor.

Şairin dediği gibi, “Diyelim ki, Biz öldük, siz kaldınız. Diyelim ki, Kurudu ormanlar, nehirler, yuvalarında kuşlar. Diyelim ki, Ateş olup küller üfürdünüz memlekete. Baktınız, Kalmamış yakacak tek bir ağaç, Sönmeyen ocak, Akacak tek damla gözyaşı. Sonra...? Geçip ortasına ölümün, düğün mü kuracaksınız?”... (Derya Cesur)

MİLLET DERİN YOKSULLUK İÇİNDE

Birileri kamu ihalelerinden, KOİ projelerinden, Varlık Fonu ve TMSF faaliyetlerinden, rant ve lisans paylaşımlarından, yandaş kayırmacılığın himayesinde servetler biriktirirken, enflasyonu avantaja çevirirken ve faiz zengini olurken; kamu bütçesi giderek büyük açıklar veriyor, toplumun büyük çoğunluğu ise fakru zaruret içinde yaşıyor. Osmanlı’nın son dönemine atfen ünlü şairimiz Tevfik Fikret’in deyimiyle, “Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!”

Haziran ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 26 bin lirayı, yoksulluk sınırı ise 85 bin lirayı aştı. İstanbul Planlama Ajansı (İPA), İstanbul’da dört kişilik bir ailenin haziran ayındaki yaşam maliyetinin 93 bin 465 lira olduğunu açıkladı. Asgari ücret 22 bin 104 lira, yeni artışla birlikte temmuzda en düşük emekli maaşı 16 bin 881 lira oldu. Bunun anlamı, milyonlarca ücretli ve emekli açlık sınırının altında yaşıyor demektir. 12 aylık birikimli verilere göre, kredi borcunu ödememiş kişi sayısı nisan ayında 1 milyon 846 bin kişiye, kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı ise 1 milyon 905 bin kişiye yükselmiş bulunuyor.

Hayat pahalılığı ve yoksulluk, dar gelirlinin, emeklinin, ücretlinin canını yakmaya devam ediyor, yüksek maliyetler ve verimsizlik ise işletmeleri batırıyor ama ne gam enflasyon oranlarımız ve işsizlik oranlarımız düşüyor ya... Her gün iflas eden, konkordato ilan eden ve yurtdışına fabrikalarını taşıyan şirket haberleri geliyor. Gerçekten de işletmeler, vatandaş ve kamu bütçesi darboğazda. Peki, buna çare üretmesi gereken siyaset kurumu nelerle meşgul?

OPERASYONLAR SÜRÜYOR

CHP’li belediyelere yapılan şafak operasyonları durmuyor. Cumhuriyet tarihinde normal olmayan bir dönemi yaşıyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun ve eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in tutuklanmasından sonra, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin de gözaltına alındığı haberleri geldi. Şöyle bir cümle kuralım: “Adıyaman Belediyesi’ni 22 yıl AKP’liler yönetti, 47 yıl sonra ilk kez 31 Mart 2024 seçimlerinde CHP’ye geçti ve 47 yıl boyunca tertemiz olan bu belediyenin başkanı Av. Abdurrahman Tutdere, bir yıl ve üç aylık icraatı nedeniyle gözaltına alındı.” Sadece bu cümle sorgulandığında bile Türkiye’de aklın, hukukun, vicdanın ve demokrasinin devreden çıkarıldığı hissine kapılmıyor musunuz?

Bugün, Halk TV ve Sözcü TV gibi televizyon kanallarının kapatılması, öğrencilerin ve Fatih Altaylı gibi gazetecilerin tutuklanması, muhalif kesimleri sindirme operasyonuna dönüşmüş görünüyor. Hukuk ve demokrasi yoksa, barış olmaz, güven olmaz ve zulüm olur. Zaten çoklu organ yetmezliğine dönüşmüş sorunlarımızı bu karartmayla bir süre saklayabiliriz ama aşamayız. Osmanlı modeli, kalitesiz ve şükür ile yetinilecek bir elbise dikiliyor topluma, bunu giyin, doğurun ve rahat edin diyorlar!

Yazarın Son Yazıları

Kalkınma ve akademik meslekler

Birinci sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; makineler, buhar gücü ve fabrika sisteminin oluşmasıydı (1760-1840).

Devamını Oku
17.08.2025
Ekonomik belirsizlikler

Ülke olarak neden sürekli makroekonomik belirsizlikler ve dengesizliklerle uğraşıyoruz?

Devamını Oku
03.08.2025
Bıçak kemiğe dayandı

İktidarın iki yıldır yürüttüğü enflasyonla mücadele programında yolun sonuna gelindi diyebiliriz.

Devamını Oku
20.07.2025
İçimiz yanıyor!

Her yaz meydana gelen orman yangınları, yaşadığımız bir trajediye dönüştü...

Devamını Oku
06.07.2025
Ekonomi politik girdap

Trump’ın, gümrük tarifelerinde ve uluslararası ticarette yarattığı belirsizliklere, 13 Haziran’da İsrail’in, İran’a saldırmasıyla artan jeopolitik riskler de eklenince...

Devamını Oku
22.06.2025
Bayramlaşamıyoruz bile!

Düşünce üreten, yazan ve çizen insanların erdemi, elbette yaşadığı dönemin sorunlarını dile getirmekten geçiyor.

Devamını Oku
08.06.2025
İstikrarsızlığın maliyeti büyüyor

Geçtiğimiz cuma günü, 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonlarının dördüncüsü yapıldı. Merkez Bankası da perşembe günü, 19 Mart’tan sonra ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi.

Devamını Oku
25.05.2025
Ekonomi sert daralıyor

Ekonomi sert daralıyor

Devamını Oku
11.05.2025
Depremi beklerken

Depremi beklerken

Devamını Oku
27.04.2025
Dünya’da Trump belirsizliği

Dünya’da Trump belirsizliği

Devamını Oku
13.04.2025
Ekonomide büyük tahribat

Ekonomide büyük tahribat

Devamını Oku
30.03.2025
Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Devamını Oku
16.03.2025
Ekonomide güven sorunu

Ekonomide güven sorunu

Devamını Oku
02.03.2025
TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

Devamını Oku
16.02.2025
Sosyal adaletin küresel krizi

Sosyal adaletin küresel krizi

Devamını Oku
02.02.2025
Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Devamını Oku
19.01.2025
Ekonomide öngörüler

Ekonomide öngörüler

Devamını Oku
05.01.2025
Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Devamını Oku
22.12.2024
Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Devamını Oku
08.12.2024
Aralıkta faiz indirimi sinyali

Aralıkta faiz indirimi sinyali

Devamını Oku
24.11.2024
Vergide adalet kalmadı

Vergide adalet kalmadı

Devamını Oku
10.11.2024
Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Devamını Oku
13.10.2024
Faiz sarmalına girdik

Faiz sarmalına girdik

Devamını Oku
29.09.2024
Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Devamını Oku
15.09.2024
Tarımını kaybeden ülke

Tarımını kaybeden ülke

Devamını Oku
01.09.2024
Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Devamını Oku
18.08.2024
Servet transferi ve iktidar

Servet transferi ve iktidar

Devamını Oku
04.08.2024
Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Devamını Oku
21.07.2024
Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Devamını Oku
07.07.2024
Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Devamını Oku
23.06.2024
Enflasyon zirve yaptı

Enflasyon zirve yaptı

Devamını Oku
09.06.2024
Ahbap çavuş kapitalizmi

Ahbap çavuş kapitalizmi

Devamını Oku
26.05.2024
Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Devamını Oku
12.05.2024
Mali müşavirler ayakta

Mali müşavirler ayakta

Devamını Oku
28.04.2024
Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Devamını Oku
14.04.2024
Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Devamını Oku
31.03.2024
Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Devamını Oku
17.03.2024
İrfan Hüseyin Yıldız yazdı...

Hayat pahalılığı kimleri eziyor?

Devamını Oku
03.03.2024
Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Devamını Oku
18.02.2024
Kapitalizm krizleri üretiyor

Kapitalizm krizleri üretiyor

Devamını Oku
04.02.2024