24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

04.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım her yıl olduğu gibi bu yıl da çocukluğunu, ergenliğini ve şimdilerde de gençliğini yaşayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali nedeniyle Afyon’dayım. Bu yıl bir de baktım sevgili arkadaşlarım Zeynep Oral ve Mehmet Aman da festivalde, öyleyse dedim bu yılın güzel yazılarını onlara bırakayım ve sıcak suların keyfini yaşayayım. Üstelik gelirken sis, yağmur ve fırtına, bizi hiç bilmediğimiz yollara attı. Adana’ya gitmiş kadar olduk ve bu yaşını başını almış dostunuz dinlenmeye hak kazandı. Hak verilmez alınır! Ama içim elvermedi geçmiş festival yıllarındaki anılarıma hep birlikte bir göz gezdirelim, diye düşündüm.

Gencecik Praglı bir kız çello çalıyor ve ben anımsıyorum. Hani bir kız çocuğu vardı, konser salonuna annesiyle birlikte gelirdi, piyano çalmak en büyük isteğiydi, annesi sonunda eve piyano almıştı. Bir sonraki yıl benim yanıma gelerek bu müjdeyi vermişti. Acaba şimdi nerelerdedir? Belki de ben bunları yazarken piyanosunun başında yepyeni bir melodi çalışıyordur.

Galiba 10 yıl önceydi tambur çalan bir dostumuzla bir okula gitmiştik. Tambur zaten büyüleyici bir çalgıdır ve tambur çalan dostumuz tamburuyla öyle bütünleşmişti ki tüm öğrenciler ve biz büyülenmiş gibiydik. Sonra bir öğrenci, biraz da yüzü kızararak tambur çalmak istediğini söylemişti. Dostumuz ona tamburunu uzatmıştı ve öğrenci gözleri ışıldayarak tamburu eline almış, önce tedirgin sonra hepimizi hayretler içinde bırakan İzmir’in Kavakları şarkısını çalmaya başlamıştı. Ah nasıl bir gündü.

Sevgili okurlarım artık biliyorsunuz ben herhangi bir yere gittiğimde illaki müzeleri gezmeliyim. O yıl da dostlarımı da ikna ederek artık kapalı olan eski Afyon Müzesi’ni (yenisi muhteşem) yalvararak açtırdığım günü anımsıyorum.

Müzenin açıldığını duyar duymaz yan taraftaki okulundan koşarak gelen ve tanrıçasıyla konuşmaya başlayan küçük kız da ansızın belleğime düşüyor. Tanrıça lir çalıyordu. Ben şaşırıp tanrıçasıyla konuşan kızı en az 15 dakika dinlemiştim. Aklımda en çok, “Seni çok özledim” sözleri kalmış.

Dostlarım Afyon’un Nuh köyü ve Nuh İlkokulu’nu unutmam mümkün değil. Araba okulun önünde durdu, okulun öğretmenleri koşarak bizi karşıladılar. Çocukların çok sevdiği Afyonlu yazar Yalvaç Ural ve ben hep birlikte etkinlik yapacağımız küçük salona doğru ilerledik. O da ne? Salonda Nâzım Hikmet, Mehmet Akif Aksoy, Yunus Emre, Özdemir Asaf, Yahya Kemal, Arif Nihat Asya, Âşık Veysel, Cahit Sıtkı Tarancı kocaman fotoğrafları ve altlarında en güzel şiirleriyle bizi karşılıyorlar. Ve yerde küçücük masalar ve masaların çevresindeki minderlere oturmuş kimi gök gözlü, kimi biblo gibi küçücük, kimi afilli 27 kız-erkek çocuk bize bakıp gülümsüyorlar.

Az sonra anneleri babaları da geliyor ve bağdaş kurup oturuyorlar. Ben birden kendimi Uzakdoğu’da bir mabede girmiş gibi hissediyorum. Şairlerin, şiirlerin ve gülümseyen çocukların mabedine!

Şimdi gene Nuh köyü ve Nuh İlkokulu’na dönelim. Efendim okuldaki 27 öğrencinin 8’i anaokulu öğrencisi ve kendilerinin bir mutfakları var. O mutfakta yemek yapıyorlar. Kaytarmaca yok, börek, pasta, kurabiye artık canları ne isterse ama sadece kendileri için değil, o kurabiyeler, börekler köyde yaşayan kimseleri olmayan yaşlılar için de. Üstelik yaptıkları yemekleri hep birlikte götürüp onlarla sohbet ediyorlar. Ve hepsi bu işi çok seviyor. Anneler de okulun her işine koşuyor, tüm okul birlikte portakal toplayıp pazarda satıyor ve okulun ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Okul da pırıl pırıl. Bir arkadaşım soruyor: “Neden erkek çocuklar da yemek işine girişmiyor?” Anaokulu öğretmeni biraz mahcup yanıtlıyor: “Burası anaokuluna ait ve benim sadece sekiz kız öğrencim var. Geçen yıl üç erkek öğrencimiz de hamur yoğurmayı ve kurabiyeleri özenle yağlamayı öğrendi.”

Festivalde sadece müzikçiler yok, ressamsız, yazarsız, şairsiz festival olur mu?

Bu festivalin en büyük özelliği bütün sanatçılara atom karınca gibi çalışmayı şart koşması. Sevgili sendika başkanımız Adnan Özyalçıner’in “Işıl çocuklar beni bir kucakladı, bir kucakladı, kendimi birkaç yaş gençleşmiş hissettim. Şimdi daha çok çalışmak için İstanbul yolundayım” sözlerini hiç unutmadım. Bu arada gazete çıkaran liseliler bana tüm etkinlikleri internetten takip ettiklerini söylediler. Çok sevindim. Haber vereyim. Artık yedi yıldır Afyon klasik müzik ve caz festivalleri muhteşem Frig Vadisi’nde de etkinlik yapıyor. Kocaman dev aslan heykellerinin yanı başında özellikle coşan cazcıları dinlemenin tadı başka. 20 yıl önce geldiğimde ne yapıp edip Frig Vadisi’ne gitmiş büyülenmiştim. Evet artık tur şirketleri Frig Vadisi’ni de o kocaman aslanları da turlarına dahil ettiler. Yeni müzeyle birlikte Afyon’a çok yakışıyorlar.

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025