Zeytine ağıt
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Zeytine ağıt

29.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu. Biz savaşa girmeden yenildik ve önümüzdeki günlerde binlerce zeytin ağacı, maden şirketlerinin makineleriyle kökünden kesilip yok olacak. Sadece zengin ağaçları yok olmayacak. Bu kadim ülkenin binlerce yıllık hatıraları da yok olacak. Evet ülke hafızası yok olacak. Bu beni delirtiyor ve yıllar önce atölye öğrencilerimle filmini çektiğimiz İzmir’in Seferihisar ilçesindeki antik Teos kentine götürüyor ve 2000 yıllık bir zeytin ağacının yamacına ve zeytin ağacı bana anılarını anlatıyor. Bencillik yapmayacağım o anıları sizlerle paylaşacağım.

O zamanlar Teos antik bir liman kenti ve yeryüzünün her yerinden gelmiş şairler orada buluşuyor. Dönemin iktidarı bundan rahatsız çünkü şairler açık hava toplantıları yapıp haykırıyorlar: “Hayal kur ve imkânsızı iste!” Tanıdık geldi değil mi? Sonunda iktidar onların Teos’tan gitmesini ister. Ama yeryüzünde her zaman yiğit kadınlar vardır. Güzelliğine herkesin hayran olduğu bir genç kadın limana iner ve oradaki liman işçilerine şöyle der: “Şairlerimi bizden alamayacaklar çünkü onlar bizim hayallerimizi, uzak bilmediğimiz topraklara götürüyorlar ve yeryüzünün bütün şarkılarını bize getiriyorlar!” Ne oluyor liman işçileri belki de dünyanın ilk grevini yapıyorlar ve şairler kenti Teos asla şiirini yitirmiyor. O yıl zengin ağacı coşup dalları kırılacak kadar çok zeytini insanlara armağan ediyor.
Anılar içinde benim çok sevdiğim bir tanesi var. Âşık bir kızla oğlanın hikâyesi. Aileler onların evlenmesine çoluk çocuğa karışmasına karşı. Baskı var. Sonunda kızla oğlan kaçıyorlar 2000 yıllık zeytin ağacının açık kapısından içeri girip kuytuda saklanıyorlar. Aileler ara ara bulamıyorlar, herkes birlikte suya atlayıp öldüklerine inanmaya başlıyor. Yas tutuyorlar o zaman zeytin ağacı gençlere “Artık kuytuluktan çıkıp ailenizi bulun” diyor. Gençler evlerine doğru yürüyorlar, ahali boyunlarına sarılıp sevinç gözyaşları döküyor ve Teos’un gördüğü en neşeli düğün yapılıyor.
Kurtuluş Savaşı zamanları gencecik asker bir sipere yatmış düşmana kurşun sıkıyor ama düşman yerini tespit ediyor ve kalabalık bir grup askerin peşine düşüyor. Müthiş bir kovalama başlıyor asker koşuyor düşmanlar koşuyor. Birden asker 2000 yıllık zeytin ağacını görüyor ve bir anda onun içine giriyor. Ağaç o kadar koruyucu ki bir insan küçücük bir yere sığınabiliyor. Düşmanlar bir süre onu arıyor ve dönmeye karar veriyorlar o bölgeye de nöbetçi iki asker bırakıyorlar. Zeytin ağacı tehlikenin farkında, genç asker bitik bir durumda neyse ki ertesi gün çoluk çocuk bir aile ağacın altında serinlemek için mola veriyorlar. Ailenin çocukları ağacın içine giriyorlar ve yarı baygın askeri görüyorlar. Durumdan haberdar edilen ailenin reis içeri giriyor ve elinde taşıdığı koca bir çuvalla askeri sarıp dışarı getiriyor ve aile nöbet bekleyen düşman askerlerinin gözü önünde çuvaldaki askeri taşıyıp güvenli bir yere getiriyorlar. Savaş bittiğinde asker o zeytin ağacının gövdesine adını kazıyor. Kazırken bir de bakıyor yüzlerce ad kazılmış. Usulca kazılan adları okşuyor ve birden artık hayal mi bilmem, zeytin ağacı dallarını silkerek onu selamlıyor.
2000 yıllık bir yaşam, zeytin ağacı belki de ünlü komutan İskender’in dinlenme molası veren askerlerini ve kıvırcık saçlı İskender’i de görmüştür. Bir soru aklıma takılıyor neden bütün dinlerde zeytin ağacı neden kutsaldır? Elbet bir nedeni var çünkü yüzyıllar boyunca yoksul, zengin, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Budist, ateist tüm insanları ayrım yapmadan besler. Evet zengin ağacı proleter bir ağaçtır. Hemen her yerde yetişir ve yıllarca insanları beslemeye devam eder. Çok bakım da istemez. O doğanın insana sunduğu en kıymetli armağandır.


Şimdi iktidar ve yandaşları onları kesmek için silahlarını kuşandılar, kısaca ülkemize insansız hava uçakları, nükleer başlıklı füzeler atılmasına gerek yok, her zeytin ağacı kesildiğinde düşman biraz daha ülkemizi işgal ediyor. Ne çok vatan haini.
İlgili Konular: #zeytin ağacı

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025