Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Açılımdan Toplu İntihara...
Nasıl oldu da, açılımla, etnik haklara saygıyla, insan hakları ve demokrasiyle, kimlik tanımayla başlayan süreç bugüne geldi?
\nÇiller döneminde de en önemli sorun terördür diye yola çıkılıp farklı bir yöntem denenmiş, askeri tedbirlere, gerilla yöntemleri eklenmişti.
\nBu kez AKP döneminde soruna tam tersi bir açıdan yaklaşılıp hak ve özgürlükler bağlamında çözüm aranacaktı. Yıllardan beri, “demokratik haklar verildikçe terör kendiliğinden biter” tezini savunan herkes de buna destek verdi.
\nBaşından beri bu konuda, demokratik hakların elbette verilmesi gerektiğini ama terörün bununla bitmeyeceğini söyledim.
\nKürt siyasi kadroları yıllardan beri yalnızca Kürtçe televizyonları olsun, okullarda Kürtçe ders okunsun diye mi bu mücadeleyi verdi?
\nBu kadar insan dağlarda bunun için mi öldü?
\nEğer sorun bu kadar basit olsaydı herhalde zaten çok önce çözülmüş olurdu.
\n***
\nHükümet bu kadar saf mıydı? Sanmıyorum.
\nAçılım süreci başladığı zaman, tartışılan konuların bana göre “entelektüel” sorunlar olduğunu, özellikle Güneydoğu’daki sorunun bunlarla ilgisi bile olmadığını, Kürt kimliği sorununun da bu kadar basite indirgenemeyeceğini yazmıştım.
\nBelki bu sürecin sonunda hükümet, “Bakın, biz elimizden geleni yapmak istedik, iyi niyetle davrandık ama onlar yine aynı şeyleri yaptılar, işi yokuşa sürdüler, silah bırakmadılar, siyasi demokratik mücadeleye yanaşmadılar” diyebilirdi.
\nAma siz bir pazarlığa, hem siyasi kadrolarla hem dağ kadrolarıyla ve hatta İmralı’yla girişiyorsanız, o zaman konunun tarafının ne diyeceğini de duymak zorunda kalırsınız.
\nYani, “Biz size söz hakkı verdik ama bizim istemediğimiz şeyleri de söylemeyin” diyemezsiniz.
\nO zaman talep, kültürel haklar da olabilir, federasyon da olabilir, ayrılma da olabilir.
\n***
\nBu süreç başladı ve hak ve özgürlükler adıyla başlayan açılım, siyasi kadroları, teorisyenleri, gazetecileri, avukatları, belediye başkanlarını, milletvekillerini bile terör örgütüne dahil ederek hapse atmaya kadar gitti.
\nBütün bu süreçten benim anladığım şu: Uluslararası gözlemciler önünde yapılan gizli görüşmelerden, istihbaratın yaptığı görüşmelerden ve siyasi görüşmelerden sonra beklenen sonuç alınamadığı için devlet gücünü yeniden kullanmaya başladı.
\nKonunun her tarafıyla görüşebiliriz diyen devlet, Meclis’teki temsilcileri yok sayıyor.
\nBunun sonunda, bugün açlık grevlerine kadar gelen bir yola girildi.
\nTalepler, son birkaç yılda öğrenilecek talepler değildi. Uzun yıllardır zaten dile getirilen, tartışılan konulardı.
\nŞimdi gelinen nokta, her iki tarafın da gücünü nereye kadar kullanabileceği aşaması.
\nYazık ki çok tehlikeli bir aşama...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- 'Radikal adımlar atılmazsa...'
- Ece Üner'in 'Taha Hüseyin Karagöz' eleştirisi gündemde
- 'Ana hedef Recep Tayyip Erdoğan'
- 7 banka artık tek ATM'den hizmet verecek
- 2025'te dolar TL ne kadar olacak?
- Müdürün odasını bastı
- Emsal olacak bir karar: Kiracıya 55 günde jet tahliye!
- Erdoğan'dan 'operasyon' sonrası dikkat çeken açıklama
- Gök gürültülü sağanak yağış etkili olacak!
- Fenerbahçe'den İsmail Kartal kararı!