Bir ülkede parlamentonun çoğunlukla aldığı kararlar, parlamentoyu oluşturanları seçenler tarafından bu kadar tartışılmamalı...
\nÇünkü aslında bütün tartışmaların yapılacağı ve buna göre yasaların, kararların alınacağı Meclis aslında daha toplantıya girerken ne çıkacağının bilindiği bir yer halinde...
\nÇoğunlukla iktidarda olan ya da yanına bir başka partiyi daha alan kim ise, onun istediği oluyor.
\nDaha doğrusu bir partinin bile değil, onun liderinin dediği oluyor.
\nBu nedenle de anayasa tartışmalarının, komisyonlarının da, savaş kararının da, eğitim sistemiyle ilgili düzenlemelerin de, ekonomik tedbirlerin de Meclis’ten geçiyor olmasının fazla bir anlamı kalmıyor.
\n***
\n12 Eylül rejimiyle, hatta 60 ihtilaliyle hesaplaşıyoruz derken 12 Eylül yasaları hâlâ yerinde duruyor.
\nHükümetler işine gelmeyen hiçbir şeyi değiştirmedi bunca yılda ama söze gelince kaç yıl öncesinde yapılmış işleri başkasının üstüne atmayı tercih ettiler.
\nNiye bir araya gelip değiştirmediniz deyince de çeşitli bahaneler öne sürdüler.
\nSiyasi partilerin yapısı, seçim sistemi değişti mi? Hayır.
\nBu durumda da demokrasi yerine partiokrasi sistemi sürüp gidiyor.
\nİster iktidar ister muhalefet, parti lideri ne derse sonuçta o yapılıyor.
\nBu da, parti liderinin çevresindeki küçük bir grubun bütün ülkenin siyasetini yönettiği anlamına gelir.
\n***
\nBaşkanlık, yarı başkanlık, cumhurbaşkanlığı tartışmaları yapılırken aslında tam olarak anlayamadığım da bu...
\nTürkiye’deki kadar geniş yetkileri olan bir başbakanlık zaten başka nerede var?
\nBu yetkileri fazlasıyla kullanabilen ve buna karşılık muhalefet yapmanın giderek imkânsız hale geldiği, medyanın denetim görevini yapamadığı bir yerde daha çok yetkili bir başkan olsa ne fark edecek?
\n\n\n