Tanıyanlar bilir, fazla gezmeyi, seyahati sevmem. \n

Geçen ay, konserler nedeniyle epeyce yolculuk yapmak zorunda kaldım. \n

Karayoluyla yolculukta dikkatimi çeken iki şey var: \n

Biri, yol yapımı bütün hızıyla devam ediyor. Bu sayede o bölgelerde en ücra köşelerde bile ticaret başlamış. Birçok yerde önceleri basit servis şeklinde başlayan aile şirketleri büyümüş, gelişmiş, dünya kalitesinde hizmet veren turistik işletmelere dönüşmüş.\n

Benzin istasyonları, alışveriş merkezleri, indirimli satış mağazaları derken geçmişte, ufak tefek yöresel ürünler satan mağazalar inanılmaz bir gelişme göstermiş. \n

***\n

Havayoluyla yaptığımız gezilerdeyse farklı izlenimlerim oluyor. \n

THY, büyük bir marka artık. Dünyanın en iyi havayollarından biri. Hizmet kalitesiyle, uçuş noktalarıyla, uçaklarıyla tartışılmaz bir kalite getiriyor. \n

THY’de dikkatimi çeken en önemli şey, herkesin de bildiği bir sorun...\n

Uzun yıllardır unuttuğumuz “rötar” sözcüğü yeniden gündeme gelmiş durumda. \n

Artık neredeyse saatinde kalkan uçak yok. Kalksanız da uçağın içinde dolaşıyorsunuz. Özellikle Atatürk Havalimanı bu konuda tam sabıkalı. \n

Ama havaalanlarımız, alanlardaki hizmet gerçekten de tartışılmayacak kalitede...\n

***\n

Ama ben yolculuk yaparken yolcuların ruh haline dikkat ederim. \n

En anlamadığım konulardan biri, yüzlerce kez seyahat ettikleri halde yolcuların belli konularda bir türlü eğitilememesi...\n

Güvenlikten geçerken herkes tekrar tekrar söylendiği, yazıldığı halde saatini çıkartmayı, kemerini, cebindeki bozuklukları unutuyor ve bu nedenle kuyruklar uzadıkça uzuyor. \n

Uçağa binerken de durum değişmiyor. Yolcular her nedense mümkün olduğu kadar çok eşyayla uçmak istiyor. O eşyaları sanki bir saat uçmayacak da uçağa yerleşip geri kalan hayatını orada geçirecekmiş gibi titiz bir biçimde yerleştiriyor. \n

O bir saat içinde de kalkıp iki, üç kez bavulundan, çantasından bir şeyler alıyor. \n

Sırada uzun süre beklememizin en önemli nedenlerinden biri de bu alışkanlıklarımız aslında. \n

İstanbul’a geliş gidişlerde çektiğimiz sıkıntı bir yandan da gelişmenin ölçütü aslında. Atatürk Havalimanı artık ihtiyaca cevap veremez halde. \n

Buna karşın, yine de alan hizmetleri çok başarılı. \n

Özel havayolu şirketleri, THY’nin gecikmeleri nedeniyle prim yapmış durumda. \n

Pek çok kişi, sırf bu nedenle özel havayolu şirketlerini tercih ediyor.\n

Geçmişe baktığım zaman açılan yeni havalimanlarıyla, yolcu sayısıyla, hizmet kalitesiyle bugün ne kadar şikâyet de etsek büyük bir fark, büyük bir gelişme olduğu açık.