Olmuş.
Atv’de yeni başlayan “Kertenkele” adında bir dizi var. Orada hırsızı imam yapmışlar. Komik değil mi? Hem de Atv gibi bir kanalda. Havuz medyasında.
Adam bildiğin hırsız. Hem de azılı. Hapisten kaçıyor. İmam kılığında. Mahalleli de bunu hakiki imam sanıp sokuyor camiye. Bir saygı. Bir sevgi. Bizim Kertenkele hayatında görmemiş böyle bir ilgi. Lakin imamlıktan bihaber. Ve çorap söküğü gibi geliyor durum komedisi. Kimi yerlerde absürdleşse de sonuçta Türk sinema ve dizi dünyasının tabularından birine dokunuyor Kertenkele. Din temalı bir mizah dizisiyle karşı karşıyayız. Bu bile önemli bir gelişme değil mi?
Ardından fırtına kopuyor tabii. Dini çevrelerden, özellikle de yeni Türkiye’nin paralel medyası ve sendikasından gelen eleştiri okları diziyi bayağı hırpalıyor. Neymiş efendim, din adamları (imam) ve kurumlarıyla (cami) alay ediliyormuş. Bir millet kendi değerlerine sahip çıkmazsa, milli olma özelliğini yitirir, bukalemunlaşırmış. Eski müftü, sözde sosyal demokrat milletvekili İhsan Özkes (CHP) de “Sürüngenden ve hırsızdan imam olmaz” diyerekRTÜK’ün diziyi yasaklamasını buyurmuş. RTÜK yasağından medet umar hale geldiysek vay halimize!
Bence “Diyanet -Sen” imamlara genel grev çağrısı yapsın: “Kertenkele adıyla dolaşan sürüngen ve üçkâğıtçı münafık cehenneme yollansın” türünde bir bildiri yayımlasın. Düşünsenize imamlar cami kapılarına “Bu işyerinde grev vardır” pankartı asıp, cami avlusunda ateş yakıp halay çekiyorlarmış. Yeni Türkiye dediğin böyle olmalı. Sahi hakkını aramak için greve giden imam günah işlemiş olur mu? Grev dinen caiz midir? Aklıma geldiği için sordum. Bu soruyu Nihat Hatipoğlu’na sorsak mı acaba? Bilemedim.
Greve giden devrimci imam, “The İmam 2” adıyla iyi bir sinema filmi olur. Tabii yasaklanmazsa.
İşin asıl komiği diziyi savunmak zorunda kalan yandaş medyanın düştüğü hal. Aman efendim din görevlileriyle alay edilmiyormuş da, aslında dizi iyiyi ve doğru yolu bulmaya çalışan bir adamın öyküsünü anlatıyormuş da falan filan. Bir de “Atv yönetimi din düşmanı olabilir mi?” diye soruyorlar. Evlere şenlik. Dizinin yapımcısı “Biraz sabredin” diyor. Kertenkele karakteri imam kıyafetiyle sonunda hidayete erecekmiş.
Bir ara diziyi eleştirenlerin arasına Diyanet de katılınca, “Paralel medyada Hz. Muhammet’i kamyonete bindirenlere sessiz kalan Diyanet’in, Atv’de yayımlanan bir diziyi eleştirmesi manidar değil mi” diye soruyordu havuz medyası.
Kertenkele’nin ilk iki bölümünü izledim. Dizi 2004 yılında çekilen İran yapımı Kemal Tebrizi’nin “Marmoulak” filminden neredeyse birebir uyarlama. Jenerikte esinlenme diye yazmışlar, ama buna esinlenme değil, çalıntı deniyor. Gerçi Tebrizi’nin filmi de başrollerinde Sean Penn ve Robert De Niro’nun oynadığı ünlü Hollywood yapımı “Biz Melek Değiliz”den esinlenmişti, ama İranlılar en azından papazı mollaya dönüştürerek “özgün” bir eser çıkardılar. Bizimkiler hikâyeyi “kes-yapıştır”la halletmişler.
Olsun. Tüm bunlara rağmen ben diziyi beğendim. Kertenkele’yi yani sahte imamı canlandıran Timur Acar ve ana cast başarılı. Esprilerin ve mizahın dozu yerinde.
Bu diziden Tebrizi’nin filmindeki gibi bir sistem eleştirisi beklemek hayalcilik olur, ama sonuçta “Kertenkele” dinsel motifleri barındıran komedi hikâyelerinin yolunu açıyor.
Zaman yazarı Nedim Hazar’ın eleştirisinde belirttiği gibi İran yapımı “Marmoulak”taki kertenkeleyi oynayan hırsızın adı Rıza.
Kertenkele’ye göre hırsızdan imam oluyormuş.
Peki, imamdan hırsız olur mu?