İade-i İtibar

İade-i İtibar

25.11.2013 02:43
Güncellenme:
Takip Et:

Zamanı durdursak ve geri sarıp istediğimiz döneme gidebilsek… Ne yapmak isterdiniz? Bazılarımız tarihte olmasını istemediğimiz şeyleri düzeltmek isteyebilir sanırım. O dönemlerde bildiğimiz yanlışların sizce kaçını düzeltebiliriz?
Mesela demokrasiyi o döneme taşımak isteseniz. Toplumun karşısına çıkıp “Ey ahali, bu yaptığınız çok yanlış. Aslında siz sultanlıkla yönetilmemelisiniz. Dünyanın en iyi şeyi demokrasidir” deseniz mesela? Sanırım o dönemin ilk demokrasi meczubu olursunuz.
Veya bütün savaşların nasıl gelişeceğini bildiğimizden, çıkıp desek ki “Aman padişahım bu Alman savaş gemilerini Karadeniz’e salmayın. Bunlar yüzünden Birinci Dünya Savaşı’na gireceğiz. Osmanlı bu savaşı kaybedecek ve son bulacak.” Osmanlı sultanı size bunu ilk defa duymuş gibi mi bakacaktır? Yoksa size dönüp “Evladım ben de bunu biliyorum. Biz de İngiltere’nin yanında yer almak istiyoruz fakat onlar istemiyor” diyecektir. “Biz Almanların gemilerini almasak da gözümüzün üzerinde kaşın var diyerek bize savaş açacaklar. Amaç zaten topraklarımızı paylaşmak” demeyecek midir?
Mucizelere sahip Musa ve İsa peygamberler halklarına kendilerini defalarca ispatlamış olmalarına rağmen zaman zaman inananları bile şüpheye düşmemiş midir? Siz gittiğiniz tarihi yolculukta Kızıldeniz’i ikiye ayırabilecek misiniz veya ölüyü diriltebilecek misiniz? Bazen bilmek yetmiyor, insanların size inanması da gerekiyor. Bunlar sizde yokken geçmişe yolculuk yaparsanız yalnızca gezip dolaşın.
Ne kolay değil mi, bildiğiniz sonuçlarla at yarışı oynamak. Bildiğiniz tarih üzerinden konuşmak. Aynı başarıyı gelecekle ilgili yapın da şapka çıkarayım.
1970’lerde Mao’nun danışmanı Tzu-En Lai’ye sorarlar: “Fransız Devrimi hakkında ne düşünüyorsunuz?” Yanıt çarpıcıdır: “Henüz konuşmak için çok erken.” Buyurun zaman makinesine binin bakalım.
Gelelim şu iade-i itibar mevzusuna! Bazen olayların, bazen de insanların tarihsel süreçler içerisinde haklılıkları tespit edilir. Süreç onlara yapılan haksızlıklardan dolayı değil, doğru olduklarından itibar iadesi yapar. Eğer tarih her haksızlığa uğrayana iade-i itibar verseydi ve böyle bir kavram üzerinden gitmiş olsaydı, tarihin önünde herkes masum olurdu.
Son dönemde yaşananlara baktığımda, kişilere itibar iadesi mi yapılıyor yoksa topluca günah mı çıkarıyoruz pek anlamış değilim. Sanırım bu yaptığımız biraz günah çıkarmaya benziyor. Haksızlık ettiğimize inandıklarımızdan bu zamanın ruhuyla değerlendirme yaparak özür diliyoruz.
Ama belki de doğrusu bu. Sadece özür dilemek. Tarihi süreçlerde yaşananlarla ilgili yapabileceğiniz yalnızca bu. İade-i itibar için ise aynı yerde duruyorum. O imtihandan geçenler zaten farkındadır zorluğun, haksızlığın, günün birinde haklı çıkacaklarının. Galileo Galilei gibi “Ama yine de dünya dönüyor” diyebilmenin gücünü bilirler.
Yanlış kişilerden de gün gelir özür dileyebilirsiniz. Ama yanlış kişiye itibar iadesi yapamazsınız. Siz vermek isteseniz de onun üzerine yakışmaz. Siz verirsiniz o üzerinde taşıyamaz. Gerçek itibarı hak edenlerin bizlerin iadesine ihtiyacı olmaz. İtibar zaten ondadır. Üzerinden siz çıkarmak isteseniz de gücünüz yetmez.

Yazarın Son Yazıları

Demokrasi Organize İşlerdir

Demokrasi Organize İşlerdir

Devamını Oku
11.08.2014
Köprüye Girmeden Son Çıkış

Köprüye Girmeden Son Çıkış

Devamını Oku
04.08.2014
Üç Yiğit Ölmüş Diyeler

Üç Yiğit Ölmüş Diyeler

Devamını Oku
28.07.2014
Reddi Miras

Reddi Miras

Devamını Oku
21.07.2014
Suçlu Mahalle

Suçlu Mahalle

Devamını Oku
14.07.2014
Ortadoğu’nun Temel Diplomasisi ‘Silah’

Ortadoğu’nun Temel Diplomasisi ‘Silah’

Devamını Oku
07.07.2014
Bollywood ile Hollywood Arası

Bollywood ile Hollywood Arası

Devamını Oku
30.06.2014
CHP’nin Çatısı

CHP’nin Çatısı

Devamını Oku
23.06.2014
Ben Olsaydım…

Ben Olsaydım…

Devamını Oku
16.06.2014
Tezatlar Ülkesi

Tezatlar Ülkesi

Devamını Oku
09.06.2014
Kusursuz Muhalefet

Kusursuz Muhalefet

Devamını Oku
02.06.2014
Soma’dan Dersler

Soma’dan Dersler

Devamını Oku
19.05.2014
Mustafa Kemal’in Askerleri

Mustafa Kemal’in Askerleri

Devamını Oku
12.05.2014
İmdat BDP Hattı

İmdat BDP Hattı

Devamını Oku
05.05.2014
Olağan Şüpheliler

Olağan Şüpheliler

Devamını Oku
28.04.2014
Fakir Cumhurbaşkanı İstiyorum

Fakir Cumhurbaşkanı İstiyorum

Devamını Oku
21.04.2014
Süper ‘Mit’

Süper ‘Mit’

Devamını Oku
14.04.2014
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz

Devamını Oku
07.04.2014
Kaybeden Belli

Kaybeden Belli

Devamını Oku
31.03.2014
Düşman Topraklarda

Düşman Topraklarda

Devamını Oku
24.03.2014
DİYET

DİYET

Devamını Oku
17.03.2014
Hoş Geldin Komutanım

Hoş Geldin Komutanım

Devamını Oku
10.03.2014
Seçim Karakolu

Seçim Karakolu

Devamını Oku
03.03.2014
Zekâ mı, Yoksa İspiyoncu mu?

Zekâ mı, Yoksa İspiyoncu mu?

Devamını Oku
24.02.2014
İlk Sansür ‘Şahin’

İlk Sansür ‘Şahin’

Devamını Oku
17.02.2014
Spartaküs mü Yoksa İnce Memed mi?

Spartaküs mü Yoksa İnce Memed mi?

Devamını Oku
03.02.2014
Toprak

Toprak

Devamını Oku
27.01.2014
Hukuktan Çıkış

Hukuktan Çıkış

Devamını Oku
20.01.2014
Güney Hattında Neler Oluyor?

Güney Hattında Neler Oluyor?

Devamını Oku
13.01.2014
Günaydın

Günaydın

Devamını Oku
06.01.2014
Kaderimiz de Aynıymış

Kaderimiz de Aynıymış

Devamını Oku
30.12.2013
Büyümeyen Çocuk

Büyümeyen Çocuk

Devamını Oku
23.12.2013
Nefret ‘In’ Sevgi ‘Out’

Nefret ‘In’ Sevgi ‘Out’

Devamını Oku
16.12.2013
Kayıp Aranıyor (09.12.2013)

Kayıp Aranıyor

Devamını Oku
09.12.2013
İadei İtibar - 2

İadei İtibar - 2

Devamını Oku
02.12.2013
İade-i İtibar

İade-i İtibar

Devamını Oku
25.11.2013
Herkesin Bir Faşisti Vardır!

Herkesin Bir Faşisti Vardır!

Devamını Oku
18.11.2013
Sen Sus Gözlerin Konuşsun

Sen Sus Gözlerin Konuşsun

Devamını Oku
11.11.2013
Askıda Ekmek

Askıda Ekmek

Devamını Oku
04.11.2013
Çözümsüzlük Süreci

Çözümsüzlük Süreci

Devamını Oku
28.10.2013