Reddi Miras

21 Temmuz 2014 Pazartesi

Bazen, “Bu CHP’nin işi gerçekten çok zor” diyorum. Ne yapsa, ne etse bir şekilde kendilerini suçlu konuma getirmeyi başarıyorlar ya, işte o zaman aklım duruyor. Mesela, Gazze ile ilgili bir çıkış yapıyorlar. El cevap, Dersim’den giriliyor, Yassı Ada’dan çıkılıyor ve gündem bir anda değişebiliyor.
CHP, bir şekilde son dönemde yaşanan hukuksuzluklara laf etmeye kalkıyor, 17 Aralık süreci ile ilgili konuşmaya çalışıyor. El cevap, cemaat ile muhalefeti işbirliği yapmakla suçluyor; İsmet İnönü’nün Adnan Menderes’e yaptıklarını sıralıyor ve gündem bir şekilde değişebiliyor.
CHP, Kürt sorunu ile ilgili olarak ilk raporları kendilerinin hazırladığını ve içinde bütün sosyal hakların olduğunu söylemeye çalışıyor. El cevap, İstiklal Mahkemeleri’nden giriliyor, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nden çıkılıyor ve gündem bir şekilde değişebiliyor.
CHP, Soma ile ilgili olarak o üzücü olay yaşanmadan önce, “Meclis’te konuyu gündeme getirdik” diyor. Sayın Başbakan, 1800’ler ve 1900’lerdeki yaşanmış maden kazalarından örnekler veriyor ve ülkemizde daha önceki yaşanmış ölümlü olayları anlatıyor. Kimse soruyu bile hatırlamıyor.
CHP, Suriye’de yaşanan olaylarla ilgili hükümetinin yanlış politikaları ile ilgili olarak bir açıklama yapmaya kalkıyor. El cevap, “Türkiye, Ortadoğu’nun sorunlarından uzak durmak adına bölgeye uzak durdu diye suçlanıyor” diyor, ama arkadaş kimse, “oralarda neler oluyor?” diye sorma gereğini duymuyor.
CHP, belediyelerdeki yolsuzluklarla ilgili olarak bir konuda konuşma gereğini hissettiğinde, önüne İSKİ skandalı getiriliyor. Kimse ne alaka diyemiyor.
CHP, hükümetin içindeki bazı bakanların yaptığı iddia edilen yolsuzluklarla ilgili gensoru veya Meclis araştırması açılması ile ilgili olarak Meclis’te faaliyetlerde bulunmaya çalışıyor ama karşısına, “Zaten siz Adnan Menderes’i de böyle suçlayarak ipe götürdünüz” deniyor.
CHP, dinin siyasete alet edilmesiyle ilgili olarak belli bir platformda açıklama yapmaya çalışıyor, karşısına “Zaten siz, Arapça ezanı yasaklamıştınız, camileri ahıra çevirmiştiniz” deniyor.
CHP, ormanla ilgili bir konu açmaya kalktığında, ormancı türküsü sizin döneminizde yaşandı, İkinci Dünya Savaşı ile ilgili olarak “insanları karneye bağladınız”, Musul’la ilgili konuşmaya kalktığında ise, “Zaten siz Lozan’da vermiştiniz…”, Yunanistan deseniz o zaman da, “On iki adayı siz zaten almadınız” diyorlar.
Ben CHP’nin yerinde olsam üç tane seçenekten birini tercih eder ve uygulardım. Ya partiyi kapatır, baştan bir parti kurar ve kimseye hesap vermezdim. Ya, “kardeşim ben size bugünün hesabını soruyorum, dedemin hesabını benden niye soruyorsun?” derdim. Ya da parti kalsın diyorsanız, reddi miras yapardım.
Ama siyaset yaptığım yer ve mekân önemli değil diyorsanız, bugünün hesabını korkmadan cesaretle sormaya devam ederdim ve atalarımı hatalarıyla sevdiğimi söyleyerek gülüp geçerdim. Bir ülkede en eski sivil toplum örgütleri futbol kulüpleri oluyorsa, zaten reddedecek bir siyasal miras da oluşmamış demektir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları