Müjdat Gezen

Anglosakson

12 Haziran 2023 Pazartesi

Seçimlerde yüzde 88’e varan oranda yurtdışı oy alan Kılıçdaroğlu’na, Avustralya, İngiltere, Kanada, USA gibi Anglosakson kökenli ülkelerden bu oyların geldiği malumumuz. Tıpkı bizim kıyılardan, sahillerden gelen oylarla bir benzerlik arz ediyor. Nedenini siz biliyorsunuz. Benim fazla bir bilgi aktarmama gerek yok. Okuma yazma oranı meselesi. Diğer Avrupa ülkelerinde Erdoğan’a yüksek oylar çıktı. Oy kullanan o kitleler yaşadıkları ülkelerde genellikle sol partilere oy veriyorlar. Yok yok. Bir terslik yok. Mesele çıkar meselesi. Çünkü Avrupa’daki sol partiler yabancı işçilere karşı değiller. Tam tersine onların haklarını savunuyorlar. Mesele çıkar meselesi o kadar. Ama asıl sorun şu: Seksen yıldır bu ülkenin vatandaşıyım. Vergilerimi verdim, veriyorum. 24 ay askerlik yapıp vatani görevimi yerine getirdim. Ama benim, bu yaştan sonraki kaderimi Afgan, Suriyeli ve bu ülkeyi terk edip hayatını Avrupa’da kazananlar tayin etti. Ben böyle demokrasinin...

***

BİR FIKRA

Modanın kalbi Paris’te bir sokak: Terziler Sokağı. Bir dükkânın tabelasında “Dünyanın en ünlü terzisi” yazıyor. Diğer dükkânda “Fransa’nın en ünlü terzisi” yazıyor. Son dükkânın tabelası da şöyle, “Bu sokağın en ünlü terzisi”. Tercih sizin. Elbisenizi hangisine diktirirseniz diktirin. 

***

Demokratlar için bu seçim sonucundan daha kötü ne olabilir ki?

Cevap: Bundan önceki seçim.

***

VERA

Tanıdığım en güzel kadınlardan biriydi. Her ne kadar o ırkın kadını da erkeği de güzel olsa bile Vera bir başkaydı. Yoksa koca Nâzım, karısını boşayıp Vera ile evlenir miydi? Belki de evlenirdi çünkü deli gönüllüydü o. Yollarımız o kadar çok kesişmiş ki Nâzım Hikmet’le. Hep sonra hatırlamışım ben o günleri. Küçüktüm. Ömer Deniz’in yanında oyuncakçı çıraklığı yaptım. Ömer abinin Nâzım’la olan hikâyesini yıllar sonra öğrenebildim. Sonra 1961 yılında Piraye Hanım teyzenin evinin bahçesinde oyun provaları yaparken yeni yeni işin farkına varmaya başladık. Daha sonra şiirlerini ezberledik. Bir gün Moskova’ya gittim ve Nâzım’ın evinde Vera ile tanıştım. Yanında Ekber Babayef vardı. Tercüme işini o yapıyordu. Ben bu öyküyü hem Çizgilerle Nâzım Hikmet kitabımda hem de başka kitaplarımda anlattım. Tekrarlamak istediğim sadece Vera’nın ne kadar etkileyici bir kadın olduğudur. Şimdi ikisi de aynı yerde yan yana yatıyorlar.  

***

BUNU YAP

Öyle bir şey yap ki dünyayı değiştir. Hiç kuşkusuz bu, güneşin batıdan doğması değil, kötülüklerin tamamen son bulması değil, savaşların bitmesi değil... Bunları tek başına yapamazsın. Ama öyle bir şey yaparsın ki dünya değişiverir. Yazlar kış olmaz, yağmur gerektiğinde yağmaz ama öyle bir şey yaparsın ki dünya güzelleşiverir. Bunun ne olduğunu ben sana söyleyemem. Sen kendin bulacaksın, kendin yapacaksın. Ne yaparsın, nasıl yaparsın, onu ben bilemem. Ama sen insansın ve istersen yapabilirsin. Sadece biraz emek gerekiyor, o kadar. Hayat da öyledir, emek ister. Dünyaya emek verenler, dolayısıyla sana bir şeyler vermiş olurlar. Sen de öyle yap. İnan, çok zor değil. Yaparsın. Yeter ki iste ve yola çık. Başlamak başarmanın yarısıdır. Düşünmeye başlamak da dörtte biridir. Şimdi düşünmeye başla, sonra eyleme geç ve sonra yap. Kesinlikle başarı gelecek. Biraz emek yeterli olacaktır ve o zaman göreceksin ki dünya güzelleşiyor. 

***

ZAMANSIZ AÇAN...

Zamansız açan

Bir çiçek düşün

Mesela,

Erken mi solar

Acaba

Zamansız açtığından?

Yalnızlığım böyle

bir şey benim.

Böyle oluyor

Zaman zaman. 

2019

***

Eskiden, bahar gelince ben hissederdim. 

Hatta görürdüm, yaşardım, gülümserdim. 

Yine bahar geldi dediler. 

Ne geldisi gitti, hatta yaz bile gitti. 

Çünkü ben seksen oldum artık 

Ve içimde mevsimler bitti. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sofi 13 Mayıs 2024
Darağacında üç fidan 6 Mayıs 2024
İktidar 29 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları