Putin’in ‘lebensraum’unda yolculuk
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Putin’in ‘lebensraum’unda yolculuk

27.02.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Küçük bir yelle hemen aralarında fısıldaşan görkemli huş ağaçlarını hatırlıyorum...

Dinyeper’in heybetinden, renklerinden, doğasından ve başka hiçbir nehirde görmediğim gün doğuşları, günbatımlarından çok etkilenmiştim.   

“Ukrayna’yı boydan boya kat eden ve doğu-batı ekseninde bölen nehrin iki yakası yemyeşil. Kâh ormanlar kâh sazlıklar göz alabildiğince uzanıyor” diye yazmıştım 2006’da “Öteki Karadeniz’e yolculuk” başlığıyla bu gazetede yayımlanan yazı dizimin başında: 

“Kahverengi-yeşil renkli sular akşam gün batarken pembe, mavi, gri, gümüş tonlarına bürünüyor, suluboya tablo görünümü kazanıyor. Zaman zaman bir ‘boğaz’ gibi daralıyor, zaman zaman göl, deniz gibi genişliyor... 

Afrika nehirlerinde olduğu gibi tıpkı hiçbir ışık, uygarlık işareti görülmüyor. 

Kuzeyden güneye akıp giden suyun hareketinden başka bir ses duymuyorsunuz. Nehir en sakin görüldüğü anlarda bile büyük bir güçle hareket ediyor. Bitmek tükenmek bilmeyen bir devinimle yanınızdan akıp geçiyor. Durduğunuz anlarda dahi hareket ettiğinizi düşünüyorsunuz...”

Volga ve Tuna’da da aynı yolculuğu yaptım. 

Ama hiçbirinin devinimi beni Dinyeper denli etkilemedi. 

Karadeniz’e Dinyeper üzerinden ulaşmak sadece coğrafya değil tarih içinde de yolculuk yapmak gibiydi. 

Başlangıç noktamız olan Kiev kıyıları misal, Kiev prenslerinin 1. milenyum başında vaftiz edilerek Hıristiyanlığı kabul etmiş oldukları yerdi. 

Karadeniz’e doğru yol aldıkça (Zaporojye’de!) Osmanlı-Kazak-Rus tarihinin içine daldık. Kırım’da 20. yüzyılın özetiyle karşılaştık.        

1917 devrimine değin Rusya’ya hükmeden çarların yazlık sarayları ile II. Dünya Savaşı sonrasında dünyanın paylaşıldığı yer olan Yalta, örneğin burada Kırım’daydı. 

 Çar II. Nikola’nın özenle yaptırdığı ve yaşamının sadece son dört yazını geçirebildiği Yalta’nın Livadiya Sarayı’nda Churchill, Roosevelt ve Stalin karpuz dilimler gibi dünyayı bölmüştü.

PENELOPE MİSALİ

 Salonlardan birinde duran mitoloji kahramanı Penelope’nin heykelini anımsıyorum.   

Gün boyu ördüğü örgüyü geceleri hep söken ve her sabah sil baştan yeniden örmeye başlayan Penelope’nin öyküsü gibi birkaç kez sıfırlanmıştı burada, Kırım’da tarih.

Tarihin ne kerte değişken, oynak ve dayanıksız olduğunu ben burada öğrenmiş ve yeniden Ruslara geçmesinden sekiz yıl önce Kırım için “Tarihin bu garip sonuçlanmamışlığı, bu acımasız, hoyrat savurganlığı her yerde öylesine bariz, çarpıcı ve vurucu ki... İnsanı ürpertiyor” diye yazmıştım. 

Bir haftadır işte o Dinyeper yolculuğunu düşünüyorum.

Putin’in bir anda takvimi “Çarlık Rusyası’na” çeviren konuşmasıyla açılan ve Ukrayna’yı işgal hamlesiyle süren hafta boyunca hep gözümde o kıyılarında tarih akan nehri canlandırdım. 

Tarih hiç sandığımız gibi durağan değil. Bilakis devingen. Açık denizde fırtına gibi değişebiliyor. Özellikle de metrekareye böyle olağanüstü yoğun tarih düşen yerlerde kafaya göre takılan tiranların elinde barışı tehdit eden müthiş bir silaha, propaganda - ideoloji aracına dönüşebiliyor. Kil gibi yeniden şekillendiriliyor. 

Putin, pazartesi günü dünya TV’lerinde yayımlanan ulusa sesleniş konuşmasında tam bunu yaptı: “O bölgeler, Çarlık Rusyası’nda bizimdi!” dedi. 

Hatta Karadeniz’de milat sanki Ruslarla başlamışçasına “O kıyıları 18. yüzyılda biz Türklerden aldık” diye üsteledi ve Hitler’in “yaşam alanı/lebensraum” diskurunu aratmayan bir söylemle “Oralar binaeleyh bizim tarihi, kültür, ruhani mirasımızdır” diyerek ilave etti; Ukrayna’nın bir tarih hatasından başka şey olmadığını söyledi ve derhal bu hatayı düzeltmek amacıyla tankla tüfekle harekete geçti.

PARADİGMA DEĞİŞİKLİĞİ 

Birkaç şey: 

1. İki emperyal sistemin kafa kafaya gelişinde Batı, NATO, AB ve BM gibi II. Dünya Savaşı sonrasından bu yana meşru olan dinamikleri kullanırken, Putin tarihi revizyonizm, kaba kuvvete yaslanıyor, “sınırların dokunulmazlığı”nı pervasızca ihlal ediyor.  

2.Bu müthiş paradigma değişikliğine hazırlıksız yakalanan Batı halihazırda kontrpiyede. ABD farklı... Ama AB istese dahi dünyanın en büyük ordularından birine sahip olan Rusya karşısında Ukrayna’da gereken askeri varlığı gösterecek durumda değil. 

Bunu ilk ağızdan Alman genelkurmay başkanı Alfons Mais ikrar ediyor: 

“(Sistemli şekilde süregiden kısıntılar nedeniyle) Alman ordusu Bundeswehr’in eli kolu bağlı” diyor Mais: “Bundan esef duyuyorum!”

İkinci Dünya Savaşı ertesinde sonsuz bir “demokrasi ve refah anlayışı” öforisiyle kurulan AB’de savunma giderleri on yıllardır kırpıla kırpıla kuşa çevrildi. Latincedeki ünlü düstur “Barış istiyorsan savaşa hazırlıklı ol/ Si vis pacem, para bellum” tamamen unutuldu. 

Bir yandan sıra dışı satranççı olan Putin’in beklenmedik meydan okumasına, Avrupalılar gözlerine far tutulmuş tavşan misali yakalandılar.      

Bu muazzam paradigma değişikliğinin şoku atlatıldığında kim şah mat diyecek göreceğiz.    

Yazarın Son Yazıları

Nermin Abadan Unat

Nermin Abadan Unat’ı en son TV’de 2022 Aralık’ında İmamoğlu için yapılan destek mitinglerinin ilkinde gördüm.

Devamını Oku
14.12.2025
Masterchef’te yılın kelimesi: Nasip

Görmüşsünüzdür: “Siyaset dışı en güvenilir isimler anketi”nde Sedat Peker ilk sıraya oturdu.

Devamını Oku
07.12.2025
Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025