‘Devrime hazır olun’

‘Devrime hazır olun’

22.05.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Artık ‘iktidar yanlısı’ demeyeceğim, yeni devletin yarı resmi gazetelerinden biri diyeceğim; Star gazetesinin dünkü manşeti buydu. Cumhurbaşkanı, Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın bir üniversite açılışında gençlere hitaben yaptığı konuşmadan, daha genel mana çıkarılarak atılmış bir başlık, yani hepimize hitap ediliyor; devrime hazır olmalıyız. Gerçi hazır olsak ne olur, olmasak ne olur, bir süredir, itirazı olanlara rağmen gerçekten de bir zamane ‘devrimi’ süreci yaşıyoruz. Nitekim ‘devrim’ süreçleri böyledir, devrimin sahipleri bir ideale sahiptir ve bu ideal düzen, itiraza, eleştiriye, tartışmaya açık değildir, zira adı üzerine öncüleri açısından ‘ideal’ bir düzendir. Sol siyaset, ‘devrim’ tabir ve kavramına hep olumlu anlam yüklediği için, söylediklerim yadırganabilir, ancak tarih bize, ‘ideal’ olan ne olursa olsun, onun hayata geçmesi için kökten değişimi öngören süreçlerin hepsinin maliyetinin en başta, hak ve özgürlükler olduğunu gösteriyor. Dahası, devrimler ve benzeri köklü dönüşüm süreçleri her zaman bireyleri, azınlıkları, itiraz edenleri en hafifinden yok sayar, onlara tahakkümü hedefler ve nihayet yolu üzerine çıkan herkesi ezer geçer.
AK Parti’nin iktidara gelmesinin ardından yaşanan dönüşüm süreci, başında ‘sessiz devrim’ tabir edilen ve ‘demokratikleşmeyi’ hedeflediğini iddia eden ılımlı bir değişim süreci idi, sonra değişimin hedefi de, araçları da radikalleşti, dolayısı ile topyekûn ‘devrim’ mahiyeti kazandı. Seçimle devrim mi yapılır diyebilirsiniz, ama referandum oylaması kökten bir sistem veya rejimin dönüşümünün oylanması idi, şimdi sonuçları resmen hayata geçiyor; bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar partisinin başına geçmesi ilk ve en önemli adım oldu. 2011 seçimlerinden sonra, ‘AK Parti artık devlet partisi oldu’ diye yazmıştım, bu süreç, devlet ve partinin tam manasıyla özdeşleşmesi ile resmileşti. Kim korkudan ne kılıf uydurmaya çalışırsa çalışsın, bu dönüşüm yeni bir toplum inşası adına otoriter bir siyaset sisteminin hayata geçmesidir.
Nitekim, AK Parti’nin öncülüğünde öngörülen yeni toplum inşası projesi, ‘Yeni Türkiye’ şeklinde takdim edildi. AK Parti artık kendini, sıradan bir siyasal parti olarak değil, yeni bir toplum inşasının çatısı, tarihi bir misyonun taşıyıcısı ve dahi ‘İslam’ın temsilcisi olarak tanımlıyor. Kimse eğip bükmesin, mesele tarihi misyon, dini dava ve bu çerçevede yeni bir toplumun mühendisliği olunca ‘demokrasi’, yani itiraz hakkı söz konusu olamaz, zaten epeyce bir zamandır olamıyor. Kendini tarihi bir misyon ve dini meşruiyetle tanımlayan bir düzen açısından itiraz eden olsa olsa, düşman veya hain olabilir ve bu durumda ancak sindirilmeyi ve cezalandırmayı hak eder. Nitekim, Erdoğan kongre konuşmasının, OHAL niye kalkmayacak sorusuna cevap verirken bu zihniyeti en güzel şekilde tanımlamış oldu; “Neyiniz eksik, fabrikalar mı çalışmıyor, okullar mı kapalı” dedi. Bu şu demek; “artık görüş farkı diye bir şey olamaz, olsa olsa fitne, fesat ve bunun özeti olan terör veya terör desteği olabilir, vatandaşın refahı, hastane, yol, temel hizmetlerden ibarettir” nokta.
Artık muhalefet, itiraz, eleştiriye alan kalmamıştır, söz konusu olan, Erdoğan’ın deyimi ile “AK Parti’nin milletin partisi olduğunu anlamayanların hezeyanları”dır. Tüm otoriter siyaset anlayışları, millet, devlet, ideal özdeşleşmesi fikri üzerine inşa edilir. AK Parti misyonu, kendi ifadeleri ile ‘millet ve devletin buluşması’nı hedefliyordu ve onlar açısından artık tüm iktidar alanlarının AK Parti ve onun liderinin eline geçmesi ile ‘milletin zaferi’ gerçekleşti.
O halde, ‘millet’ de yeniden tanımlanmış oluyor; bu millete mensubiyetinin gereği artık, AK Parti’nin misyonunu desteklemek, dahası bu misyonun bir parçası olmak, yeni düzene itiraz artık siyasal muhalefet değil, millete düşmanlık sayılacak. Bu süreç çoktan başlamıştı, kimse kendini kandırmasın, şimdi daha da hızlanacak, ‘Devrime hazır olun!’
Bu şartlar altında yeni düzenin parçası olmayı reddedenleri bekleyen, en iyi ihtimalle kendi ülkesinde ‘sürgün’ olarak yaşamak. Doğrusu, ne ‘dilsiz şeytan’ olmayı sindirecek, ne de başka diyarlarda hayat hayal edecek biriyim, o nedenle ben kendimi kendi ülkemde sürgün olmaya çoktan hazırladım, Allah mahcup etmesin.  

Yazarın Son Yazıları

‘Yeni devlet’

‘Yeni devlet’

Devamını Oku
07.08.2017
Müftü nikâhı ve İslami rejim

Müftü nikâhı ve İslami rejim

Devamını Oku
04.08.2017
‘Hans’ın ne dediği’

‘Hans’ın ne dediği’

Devamını Oku
31.07.2017
‘Evrim teorisi’

‘Evrim teorisi’

Devamını Oku
28.07.2017
Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Devamını Oku
24.07.2017
15 Temmuz’un anlamı

15 Temmuz’un anlamı

Devamını Oku
17.07.2017
15 Temmuz

15 Temmuz

Devamını Oku
14.07.2017
Parayla saadet olmaz

Parayla saadet olmaz

Devamını Oku
10.07.2017
‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

Devamını Oku
07.07.2017
Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Devamını Oku
03.07.2017
Katar krizi

Katar krizi

Devamını Oku
30.06.2017
Yine hüzünlü bir bayram

Yine hüzünlü bir bayram

Devamını Oku
26.06.2017
Adalet istiyoruz! (23.06.2017)

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
23.06.2017
Nerden başlasak nasıl anlatsak

Nerden başlasak nasıl anlatsak

Devamını Oku
19.06.2017
Katar’ın başına gelenler

Katar’ın başına gelenler

Devamını Oku
09.06.2017
ABD, Türkiye ve Kürtler

ABD, Türkiye ve Kürtler

Devamını Oku
05.06.2017
Toplum yorgunluğu

Toplum yorgunluğu

Devamını Oku
02.06.2017
Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Devamını Oku
29.05.2017
İki veda

İki veda

Devamını Oku
26.05.2017
‘Devrime hazır olun’

‘Devrime hazır olun’

Devamını Oku
22.05.2017
Kötü yönetim ve dış siyaseti

Kötü yönetim ve dış siyaseti

Devamını Oku
19.05.2017
‘Türbe, tarih, siyaset’

‘Türbe, tarih, siyaset’

Devamını Oku
15.05.2017
Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Devamını Oku
12.05.2017
İslamcılık, çirkin itiraf

İslamcılık, çirkin itiraf

Devamını Oku
08.05.2017
Yeni siyasi arayışlar

Yeni siyasi arayışlar

Devamını Oku
05.05.2017
Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Devamını Oku
01.05.2017
Referandum sonrası Kürt meselesi

Referandum sonrası Kürt meselesi

Devamını Oku
28.04.2017
Nafile analizler

Nafile analizler

Devamını Oku
24.04.2017
Her şeye rağmen

Her şeye rağmen

Devamını Oku
17.04.2017
Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Devamını Oku
14.04.2017
İslamcıların Suriye ile İmtihanı

İslamcıların Suriye ile İmtihanı

Devamını Oku
10.04.2017
Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Devamını Oku
03.04.2017
‘Vicdan ve adalet nöbeti’

‘Vicdan ve adalet nöbeti’

Devamını Oku
31.03.2017
En büyük tehlike (27.03.2017)

En büyük tehlike

Devamını Oku
27.03.2017
Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Devamını Oku
24.03.2017
En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

Devamını Oku
20.03.2017
18 yaşında seçilme hakkı

18 yaşında seçilme hakkı

Devamını Oku
17.03.2017
‘Hollanda krizi’nin ötesinde

‘Hollanda krizi’nin ötesinde

Devamını Oku
13.03.2017
‘Erdoğan ve liderlik’

‘Erdoğan ve liderlik’

Devamını Oku
10.03.2017
‘Milli Kültür Şûrası’

‘Milli Kültür Şûrası’

Devamını Oku
06.03.2017