Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ABD-Çin mücadelesi - Dr. Hande Orhon ÖZDAĞ
Ortadoğu’da ılık bir bahar
havası esiyor. İran ve Suudi
Arabistan’ın Çin’in ev
sahipliğinde anlaşmasından sonra
İran, Birleşik Arap Emirlikleri’ne
(BAE) de büyükelçi atadı. 19
Mayıs’ta Suudi Arabistan’da
yapılacak Arap Birliği Zirvesi’ne
Esad’ın da davet edilmesi
bekleniyor.
Arap ayaklanmalarından beri
bölgede yoğun, yıpratıcı bir
vekâlet savaşı sürüyor. Gelinen
noktada ne Suriye’de ne Yemen ve
Libya’da nihai sonuca ulaşılabildi.
Sahada belli bir statüko var
sadece. Bu vekâlet savaşlarının
en önemli aktörlerinden İran
ve Suudi Arabistan bir süredir
ciddi bir itibar kaybediyorlar.
Suudi Arabistan insan hakları
konusunda zaten mimliydi; Cemal
Kaşıkçı cinayetinin dünyaya
mal olan vahşeti Suudilerin
uluslararası itibarını daha da
zedeledi. Buna koşut olarak,
Avrupa ülkelerinin ve Biden
iktidara geldikten sonra ABD’nin
Suudi Arabistan’a askeri destek
vermesi zorlaştı. Çok kutuplu
uluslararası sistem koşullarında
bir süredir müttefiklerini
çeşitlendirmeye çalışan Suudi
Arabistan nezdinde Çin ve
Rusya’yla ilişkileri derinleştirmek
için görece uygun koşullar oluştu.
ILIMLI HAVA
İran devleti ise Mahsa Amini
olayları sonrasında ciddi bir
meşruiyet yitimiyle karşı karşıya.
Ağır yaptırımlarla boğuşan
İran’a, bir de bölgesel savaşların
finansmanının yükü binince
ekonomik koşullar hepten
ağırlaştı. Bu koşullarda yönetici
kadro üzerindeki baskı da artıyor.
Tüm bunlara ek olarak İran Çin’in
Kuşak ve Yol Projesi’ne katıldı,
Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye
oldu. Bu gelişmeler uluslararası
alanda, bölge ülkeleri açısından,
“daha muhatap alınabilir” bir
İran anlamına geliyor. İran’ın
artan gücünün dengelenmesi ise
kaba kuvvet dışında araçların
aktifleştirilmesini gerektiriyor.
Bu koşullarda İran ve Suudi
Arabistan arasında bir diyalog
zemini oluştu. Katar ve Arap
devletleri arasındaki krizin
aşılmasından sonra da bu ılımlı
hava bölgeye yayıldı. Ortadoğu’da
fay hatları köklüdür. Dolayısıyla
sorunların kısa vadede tamamen
çözülmesi beklenemese de bu
ılımlı hava bölgesel ilişkileri biraz
rahatlatabilir.
SİYASAL AKTÖR
Tüm bu gelişmelerin küresel
ilişkiler açısından işaret ettiği
gerçek çok daha çarpıcı. Biden’ın
“demokrasi ve otoriterlik” ikiliği
üzerine inşa etmeye çalıştığı
yeni Soğuk Savaş, Ortadoğu’dan
çekilmekle mevcudiyetini
korumak arasında yalpalayan
ABD’ye güç kaybettiriyor. Biden
Ortadoğu gezisinde Çin, Rusya
ve İran’a karşı bir Ortadoğu
NATO’su inşa edemedi. Kuşak
Yol’un “demokratik alternatifi”nin
geliştirilmesi fikri de tutmadı.
ABD, Rusya’yı Ukrayna’da
oyalamaya çalışırken Çin
Ortadoğu’da daha da güçleniyor.
Zaten bir süredir yatırımları ve
askeri işbirlikleriyle bölgede aktif
olan Çin, artık “sorun çözücü”,
“arabulucu” kimlikleriyle
Ortadoğu’da “liderlik” rolü
üstlenen siyasal bir aktör haline
geldi. ABD, Çin’i Asya Pasifik’e
hapsetmeye çalışırken Çin’le
mücadelede Ortadoğu artık
kaçınılmaz bir cephe olarak
belirdi.
DR. HANDE ORHON ÖZDAĞ
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği