HDP ve ‘sol’ yanılgı - ÜMİT ASLANBAY
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

HDP ve ‘sol’ yanılgı - ÜMİT ASLANBAY

11.12.2021 05:16
Güncellenme:
Takip Et:

Yapabilirse elbet. 70’lere, ilk darbeye giderken ana yatağından kopuşa, Kürt hareketine dönüşe, 80’lere, ikinci darbeye giderken paramparça edilmiş sosyalist solun hedef alınışına ve sonrasına gitmeden, son on yıla bakarak. Bu kadarı dahi yeter. Öyle ya çok eskide kaldı! Bugün, Selahattin Demirtaş HDP adına, sosyalist sola “Bulundukları yerin soluna bakarsa bizi orada göreceklerdir” diye “demagojik” bir yanıt verirken “İmralı’da Abdullah Öcalan ile MİT görüşürken siz neredeydiniz ve sol sizin herhangi bir tarafınızda mıydı?” karşılığını alabileceğini düşündü mü bilinmez. 

Ancak “müteharrik” durumda olan, duruma göre sürekli değişen HDP’dir; sol değil. HDP’nin o gün ya da bugün durduğu, duracağı yere göre tarif vermek, konum belirlemek de imkânsız olduğu kadar doğru da değil. İmralı görüşmeleri peşi sıra “Türkiyeli olmak” iddiasıyla sosyalist solu içine almaya, eritmeye soyunan (kimler akıl etti ki?) HDP politikası gelinen kilometre itibarıyla başarısızdır. Kendi açısından diğer başarısızlık olan “açılım sürecinde” ise zaten “sosyalist sol” yoktur. O zaman sol, ne işin ne de HDP’nin herhangi bir tarafındadır. Günün değişen koşullarında artık HDP’ye düşen sosyalist solu içinde eritmeye çabalamak değil, tam tersine sosyalist solun içinde erimektir. Ana yatağına dönmektir, kayıtsız şartsız...

Ancak o zaman PKK’nin yarattığı ve derinleştirdiği düşmanca kopuşu gidermek için adım atmak mümkün olacaktır. Ancak o zaman darağacında “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği” diye bağırarak son nefesini veren Deniz’i, “bölücülükten, Kürtçülükten kapatılan” TİP’i aklınıza getirebilirsiniz. Bu ülkenin kaybedilmiş hafıza kartları da böylelikle yerine gelebilir: Demokrasi, barış, özgürlük... Hedef netleşir.

SOL NEREDE HDP NEREDE?

Neoliberal politikalar tüm dünyada başka şeylere evrilirken, “özgürlük maskesi” aşağı düşerken CHP yeniden biçimleniyor. HDP de... Bu “biçimlenişler” ne kadar “sol” ya da “sol jargon” içindedir tartışılır. İlki, daha geniş bir tabana oturmak, kitleselleşmek için sağa açılarak AKP’nin terkettiği her liberal değere sahip çıkıyor ya da onu terk etmek zorunda bırakıyor. İkincisi ise tam tersini yapıyor. Sonuç vermeyen ve AKP ile büyük hayal kırıklığı yaratan neoliberal değerleri terk ederken kendine solda bir yer açmaya, bulmaya çalışıyor. Zorladığı ama içinde olamadığı Millet İttifakı’nın yerine kendi önderliğinde, solu içine alacak bir ittifaka soyununca da bu kez bizzat soldan “dur” ihtarını alıyor. 

HDP’nin şu an, gerek Millet İttifakı, gerek sol partilerle tek ortaklığı bugünkü iktidara karşı olmaktır. Taktiksel ittifaklar peşinde olarak görünmektedir. Ve bu haliyle de sosyalist soldan daha çok Millet İttifakı’na yakındır.

ANTİEMPERYALİZM TURNUSOLU

“Bu iktidar gitsin sonrasında kendi gündemimize bakarız” izlenimi vermektedir. Bu izlenimin bir süre önce giriştiği “jargon değişikliği” ile silinmesi de zor görünüyor. 

Oysa sosyalist sol Türkiye’de “sistemle savaş” perspektifini hiç kaybetmedi, “flu” hale getirmedi. En ağır yenilgilerden sonra dahi onun aktığı ana yatak, antiemperyalizmdi. Örneğin bugünkü TKP antikapitalizmi vurguluyor; FKF / MDD döneminde sosyalist solda antiemperyalizm, “istiklal” esastı... Örneğin birlik görüşmelerindeki açıklamaları ile dikkat çeken bugünkü TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan “sosyalist sol”u diğerlerinden üç ölçüt ile ayırıyor: laiklik, antiemperyalizm ve antikapitalizm. Yani emek / sermaye karşıtlığında alınan pozisyon olarak. HDP bu pozisyonun neresinde?

Sosyalist sol bu kimliği ile peşpeşe gelen ABD-NATO darbelerinin esas hedefi oldu. Bu kimlik onu 27 Mayıs öncesinde Kemalistlerle omuz omuza, iç içe kavgaya soktu. Durum 80’lere kadar da iyi kötü böyle gitti. “Emperyalizm” diye söze başlayanların aşağılandığı günlere, “Emperyalizm mi kaldı, artık küreselleşme var, karşılıklı bağımlılık var” denilen, kopuşun, düşmanlığa dönüştüğü günlere kadar. 

EĞER HDP GERÇEKTEN İSTİYORSA!

Bugün HDP, solda kendine bir yer açmak, yer bulmak, Türkiyelileşmek istiyorsa PKK’nin Suriye’de Amerika ile ne yaptığını önce kendine izah etmek zorunda. Sonra, o zaman soluna bakarsa kendini değil, sosyalist solun aktığı antiemperyalist ana yatağını görür. Anti-NATO’yu görür. Bu, Haziran 1968’de Dolmabahçe’de “6. Filo Defol” diye bağırırken de böyleydi bugün de böyle. Aynı zamanda, “muhafazakârlıkla” suçlanan solun ısrarla üzerinde durduğu “sabitin” ne kadar yerli yerinde, önemli ve doğru olduğunu da gösteriyor. Barışma buradan geçiyor. Bunun dışında kalan kendiliğinden oluşan geniş antiiktidar cephesidir ki HDP istese de istemese de zaten bunun içindedir. 

ÜMİT ASLANBAY

ARAŞTIRMACI-YAZAR

Yazarın Son Yazıları

Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025