Yaklaşan yaşamsal seçim, bellek tazelemeyi gerekli kılıyor. Yeryüzü, derin ekonomik ve siyasi krizi içinde. Unutkanlığa teslim olmuş ülkemizde ise tek adam yönetiminin, millilik örtüsü altında yaptığı ölümcül hatalar, yaşamın çelik duvarına çarpıp parçalanıyor. 

Canlıya, doğaya hürmet etmeyen, yoksulluğa ve savaşa yol açan dünya düzeni dağılıyor. Bir türlü sonu gelmeyen ekonomik krizler de bu çözülme sürecini hızlandırıyor. Artık bu kirli güç savaşlarında insan hakları ve demokrasi, kılıf olarak kullanılmıyor. BM gibi uluslararası kuruluşlar işlevini yitiriyor. Dolayısıyla, işbirliği ve uzlaşmanın yolları tıkanıyor.

ÜLKEMİZİN GENEL GÖRÜNÜMÜ 

Tek adam yönetiminin yarattığı tahribatları özetlemek mümkün değil. Son 20 yıldır uygulanan politikalar, açlığı, yoksulluğu ve doğa tahribatını artırdı. Gücün tek elde toplanması bu süreci daha da hızlandırdı. Mesela son bir yılın ikinci çeyreğinde çalışan kesimin GSYH’den aldığı pay 11.4 azaldı. Ayrıca son 1 yılda iflas eden esnaf sayısı ciddi oranda artı. 

7. yüzyıl Emevi ideolojisine göre dizayn etme çabaları sonucunda; eğitim ve sağlık dahil birçok toplumsal alan işlevini yitirmiş durumda. Dogmatik ve zikzaklı yaklaşımın etkisiyle dış politikada yapılan yanlışlar ülkeye ciddi zararlar verdi. Mesela Ortadoğu ülkeleri ile dış ticaret ciddi oranda geriledi. Dünyada artan krizin de etkisi ile bu sürecin daha da kötüleşeceği söylenebilir. 

ÇÖZÜM VAR 

Sürdürülebilir olmayan bu durumdan çıkışın anahtarı örnek bir uzlaşının ürünü olan 6’lı masanın elinde. Eleştirilecek yönleri olsa dahi 6’lı masanın anayasa değişikliği taslağının içerdiği özgürlükçü düzenlemeler, umudu çoğaltmıştır. 

6’lı masa ve dostları seçimlerin sağlıklı bir ortamda yapılabilmesi için, demokrasinin emniyet kilidi olan medyanın ve ifade özgürlüğünün, cezalandırılma korkusu olmadan hayat bulabileceği çoğulcu bir atmosferi oluşturmak için enerjisinin önemli bir kısmını bu alana yöneltmeli. Bu kapsamda siyasi iktidarın, oy devşirmek için halkta güvenlik kaygısı yaratmaya çalışması deşifre edilmelidir. 

Ortak iyiye, ancak şiddet ve hakaret içermeyen farklı düşüncelerin özgürce ifade edilmesi ile ulaşılabilir. Bu konuda Atatürk düşüncesini şöyle ifade etmektedir: “En büyük gerçekler ve anlayışlar, düşüncelerin, özgürce ortaya konması ve karşılıklı görüşülmesiyle ortaya çıkar ve yükselir” (Medeni Bilgiler, s.229). Bu bakış açısı, anayasa taslağına yansıtılmıştır. 

6’lı masa insanca yaşam sağlayacak, planlı üretim ekonomisine ilişkin de yol haritasını ivedilikle halkla paylaşmalı. Halkın, her geçen gün artan beslenme, sağlık, barınma, eğitim ve düzensiz göçten kaynaklanan sorunları, 6’lı masa ve dostlarını ivedi olarak sokakta, hakikatin, adaletin ve ekmeğin muhalefetini örgütlemeye çağırıyor. İşte ancak böyle bir çaba, seçimleri muhalefet lehine sonuçlandırabilir. Dolayısıyla doğaya hürmet eden, Kemalist devrimlerin yarattığı tarihsel birikime yaslanan, hukukun üstünlüğüne dayanan, demokratik, laik bir rejimi bu topraklarda inşa edebilir. 

AV. HAYDAR AKSOY

İSTANBUL BAROSU