Diyarbakır Cezaevi'nde Tutuklu Olan Tayyip Neler Söyledi?

29 Haziran 2012 Cuma
\n

Diyarbakır - Tutuklu gazeteciler sadece Silivri Zulümhanesinin ya da Edirnekapı Kadın Cezaevinin ucu açık konukları değiller.

\n

Diyarbakır Cezaevinde de 80den fazla meslektaşımız var. Üstelik onlar bölgenin özelliği gereği çoğunlukla Kürt kökenliler. Çalıştıkları gazeteler, dergi ve haber ajansı da Kürtçe yayın organları.

\n

Devletin, bugünkü iktidar döneminde TRTye verdiği olumlu bir görev gereği, kamu televizyonunda (TRT 6 şeş) hem Zazaca hem de Kırmançi lehçeleri ile yayın yapsa da bölge insanı, daha çok özel medyayı tercih ediyor.

\n

Bunu da yadsımamalıyız.

\n

Zira biz ülkenin öteki yörelerinde doğmuş ve anadili Türkçe olanlarımız, bir zamanlar tek tabanca olarak karşısından ayrılmadığımız devlet radyosu ve televizyonu yerine, hele haberleri izlemek istediğimiz zaman özel kanallara başvurmuyor muyuz?

\n

Diyarbakıra Basın Konseyi adına geldik. Konsey Başkanlığını üstlenmiş olan benim yanım sıra yüksek kurul üyelerimiz avukat Turgut Kazan, gazeteciler Tufan Türenç, Yalçın Büyükdağlı ile birlikte kapı yoldaşım ve eski dostum Ali Sirmen de var.

\n

12 Eylül cuntasının hışmına uğrayan meslektaşlarımızdan olan Sirmen, cezaevinin ne menem bir şey olduğunu da yakından bilenlerden.

\n

Görüşeceğimiz meslektaşlarımız D tipi yüksek güvenlikli kapalı cezaevinin parmaklıkları arkasında bulunan Tayyip Temel, Vedat Kurşun ve Ahmet Birsin.

\n

Vedat, Azadiye Welatın eski yazıişleri müdürü, Ahmet Birsin, Gün TVnin genel yayın koordinatörü, Tayyip Temel de yine Azadiye Welatın eski genel yayın yönetmeni.

\n

Mesleğin en eski mensuplarından birisi olarak benim, Diyarbakırdaki tutuklu gazetecilerle çok yönlü görüş ayrılıklarım olduğu kesin.

\n

Ancak onlarla kesişen ve bir gazeteci olarak, üzerinde hiç ödün veremeyeceğim olgu, kişinin ifade özgürlüğüdür.

\n

Yayınladıkları gazetelerde anadillerini kulanmaları serbest. Ama yargı önünde Kürtçe savunma yapmaları yasak! Bu çelişkili durum sürdüğü için; KCK sanıklarının avukatlarına da anadilleri ile savunma hakkı tanınmıyormuş,

\n

Dahası, ÖYMlerce, KCK davalarında kura çeker gibi 154 sanıktan sadece 7sini duruşma için çağırarak görülmemiş bir duruşma yürütülmek isteniyormuş!

\n

HSYK duymuyor, görmüyor mu bu garabeti?

\n

Diyarbakır Baro Başkanı, bu durumdan dolayı bir hayli dertli.

\n

Silivri’deki özel yetkili mahkemelerde avukatların boykotu neyse, Güneydoğudaki mahkemelerde de aynı nedenlere dayanıyor.

\n

Yine kısıtlanan hem bireyin hem de toplumun gerçekleri öğrenme, haber alma haklarıdır.

\n

Çantamda, 3ü geçen haftalarda salıverilmiş 104 meslektaşın adları ve çalıştıkları yerler var.

\n

Bunların önemli bir bölümü Kürt kökenli yurttaşlardan oluşuyor.

\n

Yayınları şayet şiddet olgusu içermiyorsa, okurları ya da izleyicilerini saldırıya azmettirmeyi düşünmüyorlarsa, 21. yüzyılda, savcılarımız onlara ne tür bir suçlama yöneltiyorlar? Diyarbakır Baro Başkanı, tıpkı Silivrideki şüpheliler gibi KCK tutukluları için de aynı uygulamaların geçerli olduğunu söylüyor.

\n

Ve en önemlisi, görüştüğümüz o tutuklu üç meslektaşımız aracılığı ile tutuklu olan öteki gazetecilere, şiddet ve saldırıya yönelmedikleri sürece; görüşlerini özgürce ifade etmeleri için destek olacağımızı söyledik..

\n

Tıpkı Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Müyesser Uğur Yıldız, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Turan Özlü için verdiğimiz uğraşlar gibi.

\n

Sayın Başbakan, zaman zaman, yurttaşlara seslenirkenBizler bir elmanın iki yarısıyız diyor ya.

\n

Şayet o sözler içtenlikle söyleniyorsa..

\n

Yine şayet, AKPden olanlarla olmayanlar ayırt edilmiyorlarsa.. O elmayı içine herhangi bir kurt düşmesin diye koruyalım.

\n

Ve özel yetkili mahkemelerin yerini alacak olan ağır ceza mahkemelerinin bakacağı terör suçlarını, ifade özgürlüğü gibi çok kutsal olan haklarımızla karıştırmayan bir yasa yapılacağına inanan yok denecek az Diyarbakırdaki sivil toplum temsilcileri arasında.

\n

Son bir not da Başbakanın okuması dileği ile:

\n

Diyarbakır Cezaevine tutuklu olarak giren ve en az üç yıl duruşmasının başlamasını bekleyen şüpheliler, örgüt üyesi değillerse bile devletin cezaevindeki eğitim yüzünden iflah olmaz PKKli oluyorlarmış!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları