Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yeni anayasa, muhalefeti bölme aracı mı?

29 Mart 2021 Pazartesi

Yüzde 30 oya çakılı kalan ve düşme eğilimini sürdüren Saray ve partisi, seçimlere giderken Türkiye gündemine en önemli “müjde” olarak yeni anayasa önerisini soktu. Yol, köprü vb’nin bir anlamı kalmamıştı. Bir de 2053 gibi bir şeyler vardı, belki de bugün yaşayanların azının var olacağı bir tarih...

Eh, millete vereceği refah, zenginlik vaatleri 10 yıl içinde adam başına milli gelirin 12 bin dolardan 8.5 dolara düşmesiyle sonuçlanmıştı. 10 milyon işsiz insan, müthiş gelir azalması ve inanılmaz ihale ve yandaş koruma mekanizmasıyla giderek daha yoksullaşan bir yurttaş kitlesi.

Ve çaresiz bir Saray ile maaşları tıkırında, ülkeye vurdumduymaz sadık bir yakın çevre zevat.

Nasıl yol alacaklar iki yıl içinde, ki oturdukları koltukta çakılı kalmayı sürdürsünler?

Kafa yordukları soruları bu.

MİLLET CAN DERDİNDEYKEN

Torbalarda pek çok alternatif var. Bir kısmını ara sıra burada seslendiriyorum.

Yeni anayasa ise torbada henüz hayat bulmayı bekleyen diğer spektaküler iç ve dış politika konularının yanında, yeni! Pek de beklenen bir öneri değildi!

Soru şu: Millet can derdindeyken bir üstyapı meselesi olan, olağan seçmenin üzerinde etkisi olmayacak, üstelik eski bir konunun neden gündeme sokulduğudur.

Daha dün yeni anayasa ile tek adamlık rejimi dayatılmış, ülkeyi ekonomik ve sosyal açıdan çökertmiş bir “anayasa referandumu”nun sonuçları üzerindeki mürekkep kurumadan, bu kez yepyeni bir anayasanın piyasaya sürülmesi Saray’a seçmen mi kazandıracak?

Üstelik eskimiş bir koro eşliğinde: Sivil anayasa!

Ya, daha ne sivili olacak anayasanın?! Yıllardır siyasi partiler tarafından, tek veya ortaklaşa, sağı solu, içi dışı değiştirilmiş ve tamamen sivilleştirilmiş (değiştirmelerde hiçbir askerin dahli yok!) bir anayasa varken ortada, hangi sivilden bahsediyoruz?

ANAYASA, TAMAMEN SİVİL!

Neden anayasa diye tutturdu? Yeni anayasa açıklamalarına eşlik eden söylemlere, demeçlere, uygulamalara bakarsak, niyet muhalefeti bölmek.

Andımız’ı çöpe attı mı, attı. Türk falan ne varsa siliyorlar mu, evet. Madalyadan da Atatürk’ü çıkardılar mı... Bazı dernek vb’nin önünden Türk ismini de gönderdiler.

Tüm bunlara paralel, PKK liderini gündeme getiriyorlar.

Yeni anayasa projeleri ise sıfırdan yazılmayı bekliyor. Derken kendilerine oy veren, bir zamanların Hizbullahçıları HÜDA PAR, ilk dört maddeyi silip atalım önerisi ve Saray’a desteğiyle öne çıktı.

MUHALEFETE SOKULAN KAMA MI?

Konunun iki boyutu var. Birincisi, muhalefetin başkanlık sisteminin değiştirilmesini ve Meclis’in güçlendirilmesini isteyen anayasa değişikliği. Saray’ın başarısız yönetimi ile bu projenin birleştirilmesi, güçlü bir etki yapıyor. Tek adam anayasası = ülkenin derin krizi ile bütünleşiyor.

Saray bunun farkında, bu nedenle yeni anayasayla muhalefetten rol çalarken, yeni bir perspektif öne sürüyor: Kürt siyasetinin hoşuna gidecek, vatandaşlık bağı - Türk ilişkisini çıkarmak. Veya bilmediğimiz ama Kürt seçmeni çekecek yeni durumları içeren bir anayasa önerisi.

AKP, bu önerisiyle muhalefetin arasına bir kama sokacağını düşünüyor. CHP - İYİ Parti ittifakından, dışarıdan da olsa HDP ve seçmeninin desteğini çekmesini sağlamak.

HDP’ye oy veren Kürt seçmenin iyice siyasal bir yapıya kavuştuğunu, anayasada Türk vatandaşlık tanımının çıkmasına kulak kabartacağını düşünüyor. Ama en azından geçmişten beri oynattığı liboşların desteğini alacağı kesin (!). Saray’ın anayasa fikri şekillendikçe konuyu daha net görürüz.

Hem Kürt seçmenin temsilcilerini ve partisini yok etmeye soyun hem de desteğini iste. Üstelik MHP seçmeninin de oyunu alarak..

Çıkmazların dibinde bir politika ile karşı karşıyayız..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları