Korona aşısı neden bulundu?
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Korona aşısı neden bulundu?

20.12.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Bir arkadaşım mesaj göndermiş: Adamın biri kürsüde Almanca konuşuyor. Konuşması bitince bol bol alkışlandı. Alkışlama sürerken görüntünün üzerine büyük harflerle “ADAMSIN” yazısı bindi. Konuşan adamın kim olduğunu, ne dediğini, Ülker’in öğrencisi olup şu anda Almanya’nın bir üniversitesinde dekan olan işçi kızına sordum. Hemen cevap gönderdi:

***

“Konuşan adam, Armin Laschet, Kuzey Ren Westfalya Eyaleti Başbakanı. Aynı zamanda CDU’nun beş genel başkan yardımcısından biri, yani hükümetteki partinin en önemli adamlarından. Irkçı bir parti AfD’yi eleştirirken korona aşısı geliştiren BioNTech şirketinin kurucularından Uğur Şahin için şöyle diyor: ‘Güzel olan, bu eyaletten, Kuzey Ren Westfalya’dan olması… 1965’te Türkiye’nin güneyinde doğan, dört yaşında buraya gelen, babası Ford fabrikasında işçi olan bu kişi, burada eğitim görmüş, Erich Kästner Lisesi’nden mezun olmuş -bu okulda okuyan ilk Türk göçmen işçi çocuğuymuş ve orayı da birincilikle bitirmiş- bu kişi, şimdi hepimiz için bir aşı geliştirdi... Siz, (AfD’ye sesleniyor) bu salonun sağ kenarında oturan arkadaşlar! Bundan sonra uyum konusunu gündeme getirdiğinizde böyle insanları düşünün lütfen. Biz, iyi ki gelmişler ve iyi ki bu başarıları elde etmişler’ diyoruz!”

Şimdi de Hürriyet gazetesinde yayımlanan haberi okuyalım:

***

“Almanya’da yaşayan Prof. Dr. Uğur Şahin’in başında olduğu BioNTech ve ilaç devi Pfizer’in geliştirdiği aşının yüzde 90’dan fazla etkili olduğu ve şimdiye kadar bir yan etki göstermediği açıklandı. Prof. Dr. Şahin, ‘Bu, COVID-19’un aşıyla önlenebileceğinin ilk kanıtı’ dedi.

Tüm dünyayı krize sürükleyen koronavirüse karşı ilk klinik test sonuçları büyük heyecan yarattı. Prof. Dr. Uğur Şahin’in başında olduğu Almanya’nın Mainz kentindeki BioNTech şirketinin Amerikan ilaç devi Pfizer ile birlikte geliştirdiği aşının, koronavirüsü önlemede yüzde 90’dan fazla etkili olduğu açıklandı. Prof. Dr. Uğur Şahin, ‘COVID-19’un aşıyla önlenebileceğine dair ilk kanıt bu’ dedi ve önümüzdeki haftalarda Amerika’da ilaç ruhsatı veren Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) resmen başvuracaklarını açıkladı. Uzmanlar, koronavirüsün hızlı yayılması sonucu ruhsatın çabuk çıkacağı görüşünde. Ayrıca yüzde 90 etkili olması çok yüksek bir oran olarak değerlendiriliyor... (Celal ÖZCAN / Hürriyet Berlin)”

***

Dünyaya ve insana ait bir sorun varsa, bunun bilimsel çaresi vardır ve bu çareyi bilim er geç bulur. Nitekim Almanya’da, Rusya’da, Çin’de Covid-19’un aşısı bulundu. Yakında başka ülkeler de bulacaktır. Önümüzdeki yıllarda er ya da geç ilacı da bulacaktır. Başta Türkiye olmak üzere halkı Müslüman olup demokratik rejimle yönetilmeyen ülkelerde aşı ya da ilaç bulunursa şaşarım. Şimdi zengin Müslüman ülkeleri yöneten despotlar parayı bastırıp gayrimüslimlerin ürettiği aşı ve ilacı satın alabilirler; aşı ve ilaçtan yararlanan müminler de düşman saydıkları gâvurlara bol bol küfredebilirler.

Sinema oyuncusu Morgan Freeman, bu durumu çok güzel dile getiriyor: “Şu an virüsün bulunduğu 179 ülkede 50 farklı tanrıdan yardım istendi. Hiçbirine cevap gelmedi. Lakin bilim aşıyı bulunca herkes kendi tanrısına teşekkür edecek.” 

***

Özlem Türeci ve Uğur Şahin adlı iki bilimci, söz konusu aşıyı Türk oldukları için mi, yoksa bilimci oldukları için mi buldular? Bu soruyu “bir kısım” basının ahmaklığından dolayı soruyorum. Onlara bakarsanız Uğur Şahin ile Özlem Türeci, aşıyı Türk oldukları için bulmuşlar.

Hatay doğumlu, büyük bir olasılıkla Nusayri-Müslüman inançlı bir ailenin çocuğu olan Uğur Şahin, memlekette kalsaydı belki liseyi bile bitiremezdi ve şu anda işsiz kalmıştı, belki de Covid-19’a kurban gitmişti. Onu Almanya’nın toplumsal düzeni okuttu ve bilimsel eğitim-öğretimi bilimsel dehasını ortaya çıkardı. Türkiye benzeri bir maddi ve manevi ortamı yaratmadan, ülkenin okulları Alman okullarıyla yarışır duruma gelmeden, ne yazık ki Türkiye’nin Türkleri, el ovuşturmaktan başka bir şey yapamaz. AKP’nin imamları da gâvur bilimcilerin bulduğu aşılar sayesinde, gâvurların bulduğu ilaçla iyileşen Müslümanın başında Allah’a şükür duası okurlar.

Ey vatandaş! Bilimcinin cinsiyeti, ırkı, etnisitesi, taraf tutan Allah’ı ve dini yoktur. Amacı, “kader”in kıskacında yaşayan insana hizmettir.

Yazarın Son Yazıları

Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025
Rezillik, utanmazlık, alçaklık

31 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet’in birinci sayfasındaki “Zafer coşkusu” manşetin altında yer alan utanç verici haber şöyle...

Devamını Oku
12.09.2025
İmdaat soyguncu vaaarrr!

Google’a “Türkiye’de bilgisayar tamircileri odası var mı?”, “Bilgisayarcılar sendikası var mı?” diye soracaktım.

Devamını Oku
09.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (2)

Türkiye bu kıyametten kurtulabilir mi?

Devamını Oku
07.09.2025
Tohumu olmayan hiçbir şey olamaz (1)

Gazetede yayımlanmayan epeyce eski bir yazıyı, affınıza sığınarak huzurunuza getiriyorum.

Devamını Oku
05.09.2025
Kime kızmalı

R.T. Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin ikinci sorunu sanki (kimilerine göre iktidarın gözdelerinden biri olan) holding sahibi Mehmet Cengiz. “Gözü doymazcasına bir şeyler istiyor ve iktidar ne isterse veriyor” diyorlar.

Devamını Oku
02.09.2025