Afrika tipi başkanlık
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Afrika tipi başkanlık

11.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Rejim değişikliği gerçekleşti. Artık bir başbakan ve bakanlar kurulu yok. Erdoğan, “size nasıl hitap edelim, cumhurbaşkanı mı yoksa başkan mı” sorusuna “başkan diyebilirsiniz” cevabını verdi. Türkiye herhangi bir denetime tabi olmayan, neredeyse sınırsız güçlere sahip bir tek adam rejimiyle yönetilmeye başladı. Uygulamada durum buydu, şimdi iş resmiyet kazandı.
OHAL rejimi kalıcılaştı. Artık OHAL’e ihtiyaç kalmadı. Yeni rejim daimi bir OHAL’dir.
Bugüne dek, denetimsiz bir başkanlık rejimiyle kalkınmış, demokratikleşmiş, refaha ermiş, vatandaşlarını mutlu etmiş bir örnek bulmak güç.
Erdoğan, rejim değişikliğini “ülke tarihinin en önemli günü” diye değerlendirdi.
Ardından da “Türkiye Osmanlı’dan beri tarihinde ilk defa kritik bir yol ayrımında, tercihini darbe veya benzeri zorlamalarla değil, milletimizin özgür iradesiyle gerçekleştirmiştir” dedi.
Belli ki başkan, kendini sadece bir rejim değişikliğinin lideri değil aynı zamanda yeni bir devletin kurucusu gibi de görmekte.
Darbe ve zorlamalara karşı ilk defa milletimizin özgür iradesiyle bir tercih yaptığını ileri süren yeni başkanın, misafir listesi pek iç açıcı değildi. Demokratik ülkelerin kendine pek yer bulamadığı listede, özellikle Afrika’nın “tek adam”ları dikkat çekmekte.
Rejim değişikliğinin Amerikan ya da Fransız tipi bir rejime değil, Afrika’da sıklıkla karşılaşılan başkancı rejime benzediğini söyleyenleri de haklı çıkaran bir manzarayla karşılaştık.
Kendisi de bir darbe girişimini atlatmış, başkanlığını darbe karşıtlığı söylemiyle meşrulaştırmaya gayret eden birinin bunca darbeci devlet başkanını, tek adam tacı giyeceği törene çağırması ilginç.
Ekvator Ginesi başkanı Teodoro Obiang Nguema Mbasogo, davetliler arasındaki en kıdemli darbeci. 1979 Ağustos’unda yaptığı darbeden bu yana ülkesini yönetiyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Darfur katliamı sebebiyle hakkında tutuklama emri verdiği Sudan başkanı Ömer El Beşir ise 1989’da yapılan askeri darbenin generallerinden.
Çad Başkanı general İdris Deby ise 1990 senesinde, birliklerinin başkenti ele geçirdiği günden bu yana ülkesinin tek yöneticisi.
Moritanya başkanı Muhammed Velid Abdül Aziz ise kısa aralıkla iki darbede yer almış bir albay. Önce 2005’te. Sonra da 2008’de.
Kim bilir bu darbeci başkanlar, Erdoğan’ın darbe karşıtı sözlerinin tercümesini kulaklıklarından dinlerken ne hissetmiştir.
Yüzyıllık bir parantezi kapatmak iddiası önceki gün hiç olmadığı kadar somutlaştı. Karşı devrim, uluslararası siyasi iklimin de popülist otoriter iktidarlardan yana esmesiyle çok önemli bir mevzi kazandı.
Bakalım bu Afrika tipi tek adam rejimi, Türkiye gibi bir ülkeyi yönetmeye yetecek mi? Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefinden buraya varmak elbette çok üzüntü verici. Aynı zamanda da demokrasiyi yeniden kurmak amacıyla bir araya gelmek için de o kadar motive edici.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018