Anayasa yok
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Anayasa yok

14.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

13 sene önce suç unsuru bulunmamış bir karikatürü, mezuniyet törenlerinde pankart olarak taşıdıkları için öğrencileri tutukladılar. Demek ki artık 13 sene önce verilmiş kararlar tanınmıyor. Demek ki Türkiye, ifade özgürlüğü bakımından 13 sene öncesinden bile geride.
Açalım 1950’lerin, 60’ların mizah dergilerini. O dönem siyasetçiler için yazılıp çizilenler bugünkü iktidar mensuplarına uyarlansa, kim bilir kaç karikatürist ve yazar içeri girerdi. Kimi bakımlardan Türkiye 50-60 sene öncesinden bile geri kalmayı başarmıştır.
Bu büyük başarı devam edecek. Yeni rejim, her şeyi ama her şeyi başkana bağlamak üzerine kurulu. Kendini dar bir çevreye hapsetmiş bir başkanın memleketteki bütün yetkileri bizzat kullanmasına dayanan bu rejimde hak ve özgürlüklerin giderek artan bir hızla daralacağından şüphe duymamak gerek.
Cumhurbaşkanlığı referandumunu takip eden 6 ay içinde uyum yasalarının çıkartılması gerekiyordu. Bu yapılmadı ve harekete geçmek için Erdoğan’ın seçilmesi beklendi.
Muhtemelen kazara bir başkası seçilirse, ona önceden kendisi için tasarladığı yetkileri vermek istemiyordu. Ancak daha büyük ihtimal ise, seçimden önce devletin en ufak birimini bile kendisine bağlayacak değişiklikler yapmasının oy kaybına neden olacağından çekinmesiydi.
Görülüyor ki yeni rejimde, yargının vermiş olduğu Erdoğan’ın hoşuna gitmeyen kesinleşmiş kararlar artık hukuki etki doğurmuyor. Bu saatten sonra da yargının Erdoğan’ın onaylamayacağı herhangi bir karar vermesi çok güç.
Kuvvetler ayrılığı imha edilmiştir. Haliyle yargı, iktidarın hukuki jargon kullanan ve cüppe giyen bir kolundan ibarettir.
Başkanın her şeye muktedir olduğu bu rejimin bırakalım demokrasiye, anayasalı bir sisteme sahip olduğu söylenemez. Anayasalar yasama, yürütme, yargı güçlerinin nasıl kullanılacağını düzenler. Anayasada yer alan hak ve özgürlüklerin kullanılabilmesi için bu kuvvetlerin, özellikle yargının bağımsızlığı şarttır.
Kuvvetler birleştirilince anayasanın anlamı kalmaz. Anayasanın anlamı kalmayınca da hak ve özgürlüklerde 50-60 sene öncesinden bile geriye düşülebilir.
Yeni rejimde memleketin herhangi bir alanda ilerleyebilme imkânı yok. Bakanların kim olduğunun da zerre önemi bulunmamakta. İktidarı kullanmanın tek bir ölçütü var, o da Erdoğan’ın keyfi.
Muhalefet partileri şimdiden uysallaşma ve demeç siyasetiyle günü idare etme eğilimi gösteriyor. Haksız da değiller. Yeni rejimin onlara bıraktığı oyun alanı bundan ibaret.
Yılgınlığa kapılmış, seçim akşamı yalnız bırakıldığını hisseden kitleleri sandığa götürmek için bu muhalefet tarzı yeterli olmayacak. Sokak sokak, mahalle mahalle sivil toplum örgütleriyle desteklenen, dün Kemal Can’ın Cumhuriyet’teki yazısında belirttiği gibi, “bütün meselelerin siyasileştirilmesi”ne dayanan bir muhalefete ihtiyaç var.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018