Makus talih
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Makus talih

24.12.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Önceki gün, gece saatlerinde sosyal medyanın yasaklanmasıyla beraber yine bir felaketin gerçekleştiği anlaşıldı. IŞİD’in kaçırdığı iki askeri yakarak öldürdüğünü gösteren bir video dolaşımdaydı. Internet kısıtlanıp sosyal medya yavaşlatılmakla kalmadı, dün öğle saatlerine kadar konu hakkında resmi bir açıklama da gelmedi. İnsanlar olan biteni, ya erişim engellerini bir şekilde aşarak ya da yabancı medyadan takip etmek zorunda kaldı. Dün memleketin dört bir tarafında Bab’da IŞİD’in katlettiği askerlerin cenaze törenleri kalkarken Genelkurmay’ın söz konusu videoyu incelediği haberi geldi. Onu da yabancı medyadan öğrendik.
Bir terör sarmalına girmiş, dış politikada ne yaptığı belirsiz, kurumları dağılmış bir ülke haline geldik. Resmi makamlar ise vatandaşlarına temyiz kudreti yokmuş gibi davranmakta. Yayın yasakları ve internet tedbirleriyle hepimizi koruyup kolluyorlar sağ olsunlar.
Dün Halep sebebiyle İran ve Rusya’ya demediğini bırakmayanlar, bugün ABD’nin Rusya ile dostluğumuzu kıskandığı için üzerimize oyunlar oynadığını ileri sürüyor. IŞİD’in Ankara Gar katliamından sonra bir iktidar gazetesi manşetten Rusya’yı suçluyordu. Düşürülen Rus uçağının intikamını almak isteyen Rusya baş şüpheli olarak gösterilmişti.
Aynı dönemde iktidardakiler katliamı IŞİD’in yaptığını bir türlü söyleyemiyordu. Hatırlarsınız “kokteyl terör” diye bir kavram ortaya atılmıştı. Mesela sayın Erdoğan “Şimdi kalkıyorlar, ‘Burayı DAEŞ yaptı, bilmem kim yaptı…’ Burada DAEŞ de var, PKK da var, Muhaberat da var, burada Suriye’nin kuzeyindeki PYD terör örgütü de var. Hepsi beraber ortak olarak bu eylemi planlamışlardır.” diyordu.
Faillerinin IŞİD mensubu olduğu belli bu katliamdan sonra IŞİD’in yanına Rusya’nın, Esad rejiminin, PKK’nin, PYD’nin de adı eklenmişti. Herhalde henüz darbe girişimi olmadığından listede bir tek FETÖeksikti.
O günlerde neden IŞİD’in doğrudan sorumluluğu gölgelenecek şekilde “kokteyl terör” ifadesiyle kamuoyunun kafasının karıştırıldığı hâlâ izaha muhtaçtır.
Ankara katliamından sonra “Parmak izi Putinin” manşeti atanların bugün neredeyse Rus muhipleri derneği kurucu üyesi gibi davranmaları da izaha muhtaç başka bir konu.
Kimsenin bir izahat vereceğini umduğumdan değil, iş olsun diye merak ediyorum.
Memleketin kurumları “vesayeti tasfiye etmek” adı altında cemaatle işbirliği içinde harap edilmiştir. Arap Baharı ile yakalanıldığı zannedilen Ortadoğu’da ağabeylik yapma arzusu, zaten ipince olan liberal cilayı çatlatıp 1970’ler İslamcılığını yeniden canlandırmıştır. Kürt siyasi hareketinden başkanlık kopartılamayınca süreç çöpe atılmış ve başkanlığa payanda olarak MHP seçilmiştir. Suriye’de Batı’yla beraber hareket edilmiş ancak özellikle Halep’ten ve Rus büyükelçisinin öldürülmesinden sonra direksiyon Rus-İran ittifakına kırılmıştır.
Bütün bunlar özellikle haziran seçimlerinden bu yana patlamalar, terör saldırıları ve ölen yüzlerce insanla neticelendi. Daha çok insanı işten çıkararak, hapse atarak, interneti ve medyayı sansürleyerek ve nihayetinde bir rejim değişikliğiyle devleti bir şahıs şirketine dönüştürerek bu meselelerin çözülemeyeceği ortada.
Bu sebeple anayasa değişikliği oylamasında iki seçenek var. Ya böyle devam etmek ya da bu makus talihi yenmek.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018