Yapalım yargıda şeyini...
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Yapalım yargıda şeyini...

28.07.2018 06:33
Güncellenme:
Takip Et:

Bir ülkenin Rusya’yla kanlı bıçaklı olmasından birkaç sene sonra ABD’yle büyük kriz yaşaması pek de normal karşılanmasa gerek. Dünyanın bir türbülanstan geçtiği açık. Haliyle, güç dengelerinin yeniden değiştiği bu dönemde Türkiye de kendini konumlandırmaya çalışıyor.
Bir yanda NATO üyesi ve kâğıt üzerinde kalsa da AB adayı bir ülke. Diğer yandan ara ara Şangay İşbirliği Örgütü’ne girmekten bahseden, Rusya’yla ilişkilerini geliştiren bir ülke.
Batı bloku ve Rusya arasındaki ilişkiler de kesin çizgilerle tespit edilecek gibi değil. ABD başkanı Donald Trump’ın Putin’e hayranlık derecesinde yakınlığı ortada. Rusya’nın ABD seçimlerini manipüle ettiği iddiaları ABD’de hâlâ soruşturma konusu. Avrupa’nın aşırı sağ ve popülist hareketlerinin de Rusya tarafından desteklendiği görülüyor.
Ekonomik gelişmeyle beraber orta sınıfın demokrasi talebinin artacağı ve Çin’in demokratikleşeceği öngörüsü de suya düşmüş halde. Henüz hâlâ büyük oranda bölgesel bir güç olan Çin’in uluslararası büyük bir aktöre dönüşme yolunda hızlı adımlar attığı da.
Velhasıl, eski dünyanın yıkıldığı, ancak ne şekilde ve nereden yıkılacağının hâlâ belirsiz olduğu bir zaman diliminden geçiyoruz. Haliyle, kurulacak yeni dünyanın neye benzeyeceği de bir o kadar belirsiz. Bu durumda ortalığın toza dumana boğulması da anlaşılır.
Türkiye bu kritik döneme bir rejim değişikliğiyle giriyor. İktidar yanlıları, güçlü tek adam idaresinin tarihin böyle bir anında iyi bir çözüm getireceği fikrinde. Oysa bu rejim değişikliği, devletin Osmanlı’nın son dönemlerinden beri gelen kurumlarını ortadan kaldırmakta ve böylelikle güçsüzleştirmekte.
Kurumların nasıl çökertildiği dışarıdan da gözlemlenebiliyor. Hukuk devleti ve dolayısıyla yargı bağımsızlığının rafa kaldırıldığının bilincinde olan ABD, vatandaşı din adamı Andrew Brunson’ın serbest bırakılması için doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’la pazarlığa oturuyor. Pazarlık koşullarına uyulmadıklarını düşündüklerindeyse yaptırıma kadar gidebilecek sert tedbirlerden bahsediyorlar. Bunda elbette kendini dünyanın en iyi müzakerecisi zanneden, bu konuda kitaplar yazmış Donald Trump’ın üslubu da rol oynamakta.
Gelgelelim, Türkiye’nin Brunson’ın akıbetine bağımsız yargının karar vereceğine ve Türkiye’de hukuk devleti bulunduğuna yönelik açıklamalarının hiçbir etkisi yok. Ülkemizde yargının bağımsız olduğunu ileri süren kimsenin ciddiye alınmayacağı bir hukuki cehennem yaşanıyor.
Bunun haricinde bizzat Erdoğan, Brunson-Gülen takasını ima ederek “ver papazı, al papazı” açıklamasıyla yargı bağımsızlığının bulunmadığını ikrar etmiştir. O meşhur konuşmasında verin bize papazı dedikten sonra “yapalım yargıda şeyini, size verelim” de demektedir.
Siz, “yargıda şeyini” yapacağınızı söyledikten sonra, yargı bağımsızlığını ileri sürerek, ABD’nin tehditlerine güçlü bir itirazda bulunamazsınız.
Birinci Dünya Savaşı öncesinde Almanya, Osmanlı’yı Osmanlı değil Enverland olarak değerlendiriyordu. Bugün de Türkiye, Türkiye diye değil Erdoğanistan olarak değerlendirilmekte.
Tek adam rejimiyle devletin güçlenmeyeceğini aksine zayıflayacağını görmekteyiz. Kurtuluş Savaşı’nı bile Meclis’le yürüten bir siyasi geleneğin vardığı yer acıklı.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018