‘Bataklık dururken sineği öldürüyorlar’
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

‘Bataklık dururken sineği öldürüyorlar’

21.04.2016 09:07
Güncellenme:
Takip Et:

Bu tür davaların ne ilki ne de sonuncusu. Ama Karaman’da 10-12 yaşlarında on erkek çocuğun mağdur edildiğinden emin olduğumuz cinsel istismar davası Türkiye’yi başka türlü sarstı. Dünkü ilk duruşma Karaman’ı alışık olmadığı olağanüstü halle tanıştırmıştı. Adliyeye yaklaşırken başlayan polis koridoru, arama noktaları, şehir dışından gelen grupların manidar biçimde Valilik isimli otobüs durağı ötesinden ileriye sokulmayışları... Diyarbakır Barosu Başkanvekili Ahmet Özmen manzarayı görünce “Newroz alanı gibi olmuş” dedi istihzayla.

İçeri alınmayanlardan olan Karamanlı İbrahim Öztürk, Facebook’ta bir grup kurmuş, hemşerilerini bu “sapığı” protesto etmeye çağırmıştı. Evinin kapısının önünde polis bekletildiğini, bir nedenle tutuklanırsa şaşırmayacağını söylüyor. Kendisini milliyetçi olarak tarif eden Öztürk, protestoya Karamanlıların gelmeyişini hem aşırı güvenlik önlemlerine hem de “nemelazımcılığa” bağlıyordu. Sessizliğe bir yorum da CHP’nin Karaman belediye başkan adayı olan, Ekoloji Derneği başkanı Merih Ünver’den geldi. Bir ailenin utançla içerideki tecavüzü duyurmamaya çalışması gibi Karaman’ın da böyle sustuğunu düşünüyor; “Karaman kendisine tecavüz edilmiş gibi hissediyor” diyor. “Halbuki Karamanlılar buzdağının görünen parçasını ortaya çıkardığı için kendileriyle gurur duymalı. Bu dernek ve vakıflarla ilgili değil ama yakın zamanda bize yine bir ensest olayı bilgisi geldi, duyumlarımız artıyor. Bence bu dava insanları yüreklendirebilir, pisliğimizle yüzleşebiliriz.”

‘Karaman’da herkes öfkeli’

Birkaç sürpriz yaşandı. İlki adliyenin az uzağında da olsa başka kentlerden gelen gruplar slogan atarak eylem yaptı. Valilik tüm gösteri ve eylemleri yasaklamıştı çünkü. İkinci şaşırtıcı durum, yirmiye yakın baronun müdahillik talebinin heyet tarafından kabul edilmesiydi. Duruşma öncesi umutlu olan tek avukata denk gelmemiştik açıkçası.

Birçok avukat kabulü, çocukların ve ailelerinin ifadelerinde de geçen Ensar Vakfı ile KAİMDER’in müdahilliklerinin kabul edilmesine bağlıyor. Bir tutarlılık, denge arayışı gibi. İşin bu kısmı çetrefilli. Sanığın Ensar Vakfı’yla bağı biliniyor, bu bağdan zarar gördüğünü düşünen Ensar Vakfı sanığın en ağır cezayı alması için dosyaya müdahil. Net olarak ortada değilse de çocuklardan beşinin avukatlığını da vakıfla ilişkisi olduğu söylenen avukatlar üstlenmiş durumda. Karaman Barosu’nun tüm mağdur çocukları savunma talebine ve tamamıyla görüşmelerine rağmen, aynı zamanda MHP İl Başkanı olan Baro Başkanı Oktay Yılmaz, ailelerle kişisel ilişkisi sayesinde ancak beşinin savunmasını üstlenebilmiş. Son on gün kala dikkat çekici biçimde beşi diğer avukatların savunmasını tercih etmiş.

Duruşma öncesinde sanığın suç işlemesine olanak veren kişi, kurum ve kuruluşların hukuki mesuliyetini sorduğumuzda, Yılmaz yapılan suç duyurularının ardından Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın haklarında idari ve cezai soruşturma yürüttüğünü hatırlatmıştı. Bunlar da davaya dönüşebilir, takipte iddialılar. Karaman’ın haletiruhiyesi nasıl peki? “Herkes öfkeli,” diyor, “ayrıca tanıtım için de kötü oldu. Senelerdir Konya’dan kurtulmaya çalışıyor Karaman, şimdi ülke gündemine böyle geldi.”

Barolar, Barolar Birliği, Ensar Vakfı, KAİMDER, Gündem Çocuk ve İHD dışında müdahilliği kabul edilen bir dernek de Konya Çocuk Hakları Koruma Derneği. Kurucu Hakkı Ünalmış, uzun yıllar Almanya’da çocuk ve yargı meselesi üzerine çalışmış. Şimdiye kadar sayısını hatırlamadığı kadar çocuklara yönelik istismar mağdurunun savunmasını, kendi deyimiyle “bedava” üstlenmiş. Müdahil olabildiklerine o da şaşırmıştı. “Sanığa 100 yıl ceza verseler, cezaevinde çürüse, toplumdaki çürümeyi ne yapacağız? İlgili bakanlıkların, okul ve yurt idarecilerinin, valinin, göz yuman herkesin, hatta Cumhurbaşkanı’nın bile yargı önüne çıkmasını istiyorum” diyordu.

Karaman Barosu’nda birçok avukat sanığın savunmasını üstlenmeyi reddetmişti. Kendisi avukat tutmadığı için baro atamak mecburiyetinde. Mustafa Akkuş, yargılama başlayabilsin diye, biraz da baro başkanının ricasıyla bu işi üstlenmiş. Gergin ve heyecanlıydı. Daha evvel SEGBİS ile duruşma salonuna cezaevinden bağlanacağı duyurulan sanığın birden salonda belirmesine belki bir tek o şaşırmamıştır. Hatta dün geceden Karaman’a getirildiğine dair bilgi mevcut.

Kendinden emin, rahat olduğunu söylüyordu salondakiler. İlk ifadesinde üç-dört çocuğa cinsel istismar suçunu kabul etmesine rağmen, dünse polis baskısıyla o ifadeyi verdiğini söyledi. Bununla da kalmadı sanık Muharrem B. gerçekten “aklanabilmek” için “öğrencilerim” dediği mağdur çocukların ve ailelerinin karşısında yargılanmayı talep etti. Çünkü iddiasına göre çocuklar kendi aralarında “o işi” yapıyor ve suçu ona atıyordu. Suçu “hastayım” diyerek üstlenmeyi de bir polisin önerdiğini söyledi.

Mahkeme başkanı: Karar zaten hazır

Bir ara mahkeme başkanının ağzından “Karar zaten hazır” gibi bir cümle çıkmış. Çok avukattan bu hızda dava görüldüğünü görmediklerini işittik; “hızlı çekim”, “jet gibi” diye tarif edenler oldu. Gün içinde de beklenti hep kararın bugün verileceği yönündeydi. Ankara Barosu’ndan avukat Cengiz Yaşar şöyle bir teşbih kullandı: “Burada bataklık dururken sineği öldürüyorlar. Hızla bitecek ki ilgili dernek ve vakıflar gözden uzaklaşacak.” Müdahil avukatların soruşturmanın genişletilmesi talebi reddedildi, karar uzun bir bekleyişin ardından geldi: 508 yıl üç ay. Dert sinekleydi.

 

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016