Maçın kazananı pankart
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

Maçın kazananı pankart

10.02.2016 04:44
Güncellenme:
Takip Et:

İtiraf etmek gerekirse takımların tam kadrolarını bilmiyorum. Fenerbahçe’nin 7 oyuncusunun ilk 11’den olduğunu öğrendim ama. Karşımda iki kale var, oyunun kuralları belli, güzel pozisyonlar da oluyor. Amedspor hakikaten Fenerbahçe gibi bir takım karşısında iyi oynuyor. Futbol bahsi uzundur. Ama hepimiz bu maçın çok önceden başladığını ve asıl kuralların başka olduğunu biliyoruz. ‘Seyircisiz’ Amedspor-Fenerbahçe maçı belki de tarihe bir başka vesileyle daha geçecek; neredeyse sadece polis tribünlerine oynanmasıyla... Bu karşılaşmanın rengi lacivert, ama bunun Fenerbahçe’yle ilgisi yok. İlk grup, baştaki İstiklal Marşı’nı özenle bağırarak söyleyen üniformalı polislerin laciverdi. Bir o kadar da sivil polis var. Telsiz biplemeleri her yerde. İkinci grup lacivert ise protokol bölümünden, daha çok ‘laci’ demek lazım buna, takım elbiseli erkekler dizisi. İçlerinde Amedspor golüne usturuplu biçimde heyecanlanan da var, Fenerbahçe’nin golüyle havalara zıplayan da. Ama belli ki bütün polisler en azından bugün Fenerli.

Taraftarlar nerede peki? Bir kısmı, içeri girmeye çalışırken hep birlikte feci gaz yediğimiz kapının önünde. Atkı, çekirdek satışıyla dışarıda gördüklerimiz mikro bir maç havasına benzeyebilirdi, belki üç toma , beş Akrep, onlarca polis otosu falan olmasaydı. Şu anda ben tribünde maçı izlerken bu yazıyı yazıyorum, uzaklardan onların tezahüratları geliyor, sanki biz hepimiz yanlış yerdeyiz gibi. Onların olduğu yer stat. Karşımdaki tribünde “Seninleyiz Amedspor” yazan bir pankart var. Mesela Amedspor’un cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa isyan eden kadın taraftar grubu ‘Mor Barikat’ burada olsaydı, ne pankartlar dizilmiş olurdu yanına. Mor Barikat’tan Dilek Demir, maçı işinden izin alıp televizyondan seyrediyor mecburen. Erkek kuzenleriyle maç yaparak büyüyen Dilek’in profesyonel futbol hayatı da var. Şimdiye kadar üçdört maçını kaçırmıştır Amedspor’un, yıllık iznini deplasmanlarda harcadığını söylüyor. Başakşehir maçında çok arkadaşı gözaltına alındı. Neden? Biraz da “Çocuklar ölmesin, maça gelebilsin” tezahüratları yüzünden. Amedspor da aynısını diyerek çıktı sahaya. İtirazı olan mı var hakikaten? Şunu eklemek lazım. Havaalanındaki karşılamada çocukların verdiği çiçekleri sadece Fenerbahçe’nin yabancı oyuncuları almış. Buna içerlemişler açıkçası. Ama maç tokalaşarak başladı, öyle de gitti.

‘Akşam ciğercideyiz iyileş’

Barikat grubu da burada değil. Takımın Amedspor adını almasıyla aslında tam da ‘süreç’ zamanı oluşan bir taraftar grubu bu. Ne yazık ki aynı Başakşehir maçında “Barikat burada, dimdik ayakta” tezahüratları, son dönem hendek/barikat çağrışımlarıyla bambaşka bir yere çekildi. Barikat’tan Musa Kaplan da burada değil. “Savaş var, ne topu?”, “Nalet gelsin sizin kupanıza da” diyenlere, hayatın her halinin mücadele olduğunu, hem savaşı hem topu çok güzel anlatıyor. Ama o bu maçın normal oynanmasından yana da değildi. Önerisi Amedspor’un U15 takımındaki gençlerle Fenerbahçe’nin karşısına çıkılmasıydı. Şık protesto. Musa’nın özellikle son dönemde Kürtçe tezahüratlara karşı mesafeli olan takım yönetimine de itirazı var. Zaten en azından Diyarbakır’da Barikat dağılmış gibi. Başka...

“Bu maça gitmek için canımı veririm abla” diyen İbrahim belki çalıştığı otelde izliyordur. Yanlış anlaşılmasın, kendisi deli Fenerli, bu maç için Amedsporlu ama. İçeri girebilmiş az sayıdaki belediye çalışanı taraftarın takımla alakasını ise şu sahne özetleyebilir. 9 numaralı Şehmus bizim tribüne yakın bir yerde bacağından sakatlanmış. Biri bağırıyor önümde: “Kalk, akşam ciğercideyiz, senin bacağına kurban olayım.”

Savaş uçakları geçerken

O kadar garip bir maç ki, futbol zevki verecek şahane goller geliyor. Ama aynı esnada karşı tribünün arkasından yükselen dumanları görüyorum, Cizre’de yaşananlar protesto ediliyor her yerde. Takımın sahaya çıkar çıkmaz otuz saniye hareketsiz durması gibi, hayat donmuş D.Bakır’ın çok yerinde, kepenkler kapalı. Maç iki kale arasında oynanıyor ama arada kapıdaki taraftarlara polisin attığı gaz fişekleri yükseliyor gökyüzünde döne döne, zaten gece gündüz eksilmeyen savaş uçaklarının insanın göğüs kafesinden geçen sesleri ekleniyor. Neymiş skor 3-3’müş. Asıl galibi herkes biliyor.

 

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016