Eğitimde derdim çoktur, hangisine yanayım
Şahin Aybek
Son Köşe Yazıları

Eğitimde derdim çoktur, hangisine yanayım

02.03.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

 Eğitimci Ayhan Sarıhan ile eğitimimizin sorunlarını konuştuk.

“Yabancı dille eğitim, kimliğimizi bozuyor, mensubiyet duygusunu zayıflatıyor, beyin göçünü destekliyor, dilimizi kısırlaştırıyor, bilimsel terimlere Türkçe karşılık bulmayı gereksiz duruma getiriyor. Geçenlerde okudum, Karaman Üniversitesi, öğretim üyesi alımı için ilan vermiş. Şeytanla mücadele tecrübesine sahip adam arıyorlar. 6 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden kafa ile bilime tecavüz eden bu kafa, aynı kafa.”


Sizlere öncelikle onu kısaca tanıtmak istiyorum.

1949’da Fatsa’da doğdu. Köyünün ilkokulunu, Akpınar İlk öğretmen Okulunu, Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi Uzmanlık Programını bitirdi. İlk, orta ve yükseköğretim kurumlarında öğretmenlik, serbest avukatlık, İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanlığında danışmanlık yaptı. Siyasal görüşleri nedeniyle 1 kez öğrencilikten, 3 kez öğretmenlikten atıldı, 6 yıl meslek dışında kaldıktan sonra mahkeme kararlarıyla döndü. 12 Mart’ta Dev Genç davasından 1,5 yıl tutuklu kaldı, 5,5 yıl ceza aldı. TÖS, TÖB DER, Eğitim İş, Eğitim Sen gibi meslek kuruluşlarının yönetim organlarında görev aldı. (Birincide şube başkanı, ikincide bölge temsilcisi, üçüncüde kurucu ve merkez hukuk sekreteri, dördüncüde kurucu ve genel sekreter.) Öğretmen Dünyası, 16 Mayıs, Sendika dergilerinin ve Öğretmen Yayınları’nın kurucularından. Hukuk, dil, halkbilim ve en çok gezi türlerinde olmak üzere 25 kitabı yayımlandı. 

“DERDİM ÇOKTUR, HANGİSİNE YANAYIM…”

Eğitimde gördüğünüz başlıca sorunlar nelerdir?

Toplumsal sorunlar eğitime aynen yansıyor. Bu nedenle başlıca toplumsal sorunlar, eğitimde de başlıca sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. 

Toplumun geniş bir kesimi, belki 6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmesinin de verdiği duyarlılık ve tiksintiyle, eğitimde dincileşmeyi en önemli sorun olarak görüyor. Fakat bence bundan daha önemlisi, yabancı dille eğitim sorunudur. Yabancı dille eğitim, kimliğimizi bozuyor, mensubiyet duygusunu zayıflatıyor, beyin göçünü destekliyor, dilimizi kısırlaştırıyor, bilimsel terimlere Türkçe karşılık bulmayı gereksiz duruma getiriyor. Ayrıca öğrenim görenlerle halkın anlaşmasını zorlaştırıyor. Neresinden baksanız tam bir felaket! Sömürge ülkelere özgü bir uygulama. 


Eğitimde dincileşme daha mı az önemli?

Bu da çok önemli, çok yakıcı bir sorun. “Millet”in şimdiki anlamı “ulus”, eski dildeki anlamı, “ümmet”tir. Necmettin Erbakan, Milli Selamet Partisinin, Milli Nizam Partisinin adını belirlerken o anlamı öne çıkarmış olmalı. “Milli görüş” de öyle. Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı da oraya geldi. Kocaman Bakanlık, tarikatlarla işbirliği hatta sözleşme yapıyor, onlardan destek alıyor. Aslında bu onları, onlar bunu destekliyor.

Bunun ne sakıncası var?

Herkes aynı dine, aynı mezhebe, aynı tarikata bağlı olmak zorunda değil, zaten bağlı da değil. Belli bir dinin, mezhebin hatta tarikatın öğretilmesi, onun “doğru”larının esas alınması insan haklarına aykırı.  

Öte yandan din, dogmaları dayatır. Dogmalar, şüpheyi, sorgulamayı, merakı küfür sayar. Oysa bunlar olmadan bilim gelişmez. Bilimin gelişmesi bir yana, kendimizi, çevremizi, doğayı, gökyüzünü tanıyamayız. Bu gidiş de çok tehlikeli. 

Eğitimin başlıca iki sorunu olarak yabancı dille eğitimi ve eğitimde dincileşmeyi saydınız. Başka?

“Derdim çoktur, hangisine yanayım?” Ülke sorunlarının eğitime aynen yansıdığını söylemiştim ya, özelleştirme de bunlardan biri. Devletin en temel görevleri savunma, güvenlik, adalet, sağlık, eğitim… Çünkü bu görevlerin yapılması ile elde edilecek yarar, bireysel yarardan önce toplumsal yarardır. Bunlar devletin görevidir, devredilemez. Oysa anaokulundan üniversiteye kadar özel okulculuk furyası almış başını gidiyor. Bu, fırsat eşitliğini ortadan kaldırıyor. Fırsat eşitliği zaten yok ama özel okulculuk bu eşitsizliği artırıyor. Öte yandan özel okulculuğun başka bir zararı FETÖ okullarıyla da gün yüzüne çıktı. Buralarda yetişen koca koca adamlar, sümüklü-salyalı bir vaizin kuyruğuna takıldılar. O sümüklü kaçtı, şimdi onun yerine başka bir sürü sümüklü-salyalı çıktı.

Elbette özel okulların devletleştirilmesi tek başına çözüm değil, devlet okullarını da sümüklü-salyalı adamlar yönetirse, ha asmışsın ha kazıklamışsın… 

Eğitim çalışanlarının ekonomik sorunları?

Ben de bir öğretmen emeklisiyim. Emekliler herhalde çalışanların yüzde yetmişi kadar bir maaş alıyor. Yani sorun benim de sorunum. Ama Namık Kemal diyor ki,  

“Bais-i şekva bize hüzn-i umumidir Kemal, 

Kendi derdi gönlümün billah gelmez yadına…”

Yani, “Milletin derdini düşündükçe kendi derdim vallahi aklıma bile gelmiyor.” 

Benim maaşımın yarısı kadar, çalışan öğretmenlerin maaşının üçte biri kadar maaşla geçinmeye çalışanlar, bununla çoluk çocuk geçindirmeye çalışanlar var, evsiz ocaksızlar, kirada oturanlar var… Eğitim çalışanlarının derdi, onların derdinin bir parçası.


Ne demek istiyorsunuz? Öğretmenler geçim koşullarının iyileştirilmesi için mücadele etmemeli mi?

Bunu demiyorum. Ama biliyor musunuz, 1969’de Türkiye Öğretmenler Sendikası 4 günlük bir grev yaptı. Yasal engele takılmamak için adını da “boykot” koydu. Sendikanın bu grevde öne sürdüğü başlıca istekler, Milli Eğitim Bakanlığındaki Amerikalı uzmanların kovulması, çocuklara Amerikan süt tozu içirilmemesi, öğretmen temsilcilerinin yönetime katılması, bir eğitim şurası toplanarak eğitim sorunlarının tartışılması, sendikalaşma önündeki engellerin kaldırılması, eğitimde ulusal programların uygulanması, öğretmen kıyımına son verilmesi ve Bakanlığın Sendikayı muhatap alması…ydı.  

Bunların arasında, utangaç bir tutumla “eğitim çalışanlarının geçim koşullarının düzeltilmesi” de vardı. Ama koşullu: Bu iyileştirmeye kaynak oluşturmak için halka yeni bir külfet yüklenmeyecek, bu kaynak, çarçur edilen bütçeden karşılanacak. 

TÖS’lü öğretmenler, halkın büyük bir kesimi aç-açıkken daha yüksek bir maaş istemeyi ayıp sayıyorlardı. Bunu, “Sefalet denizinin ortasında refah adası olmak istemiyoruz.” diye anlatıyorlardı. 

TÖS’ün istekleri, öğretmenler kadar halkı da ilgilendiriyordu. Bu sayede, 60.000 üyeli sendikanın örgütlediği greve 110.000 öğretmen katıldı. Öğrenciler ve veliler de onlara destek oldu. Hatta soruşturma ve kovuşturmalarda müfettişler, savcılar, yargıçlar da… 

Ama ben bu gün daha yüksek maaş isteyen öğretmenleri de haklı buluyorum. Onlar kadar çalışmayanlar ballı börekli görevlere atanırken, kimisi üç beş yerden maaş alırken… Ama bu istekleri TÖS’ün yaptığı gibi halkın istekleriyle birleştirmek, uzlaştırmak gerek. Uzlaştırmak gerek ki, öğrenci velisi, boykot yapan öğretmene “Sen bu gün benim çocuğumu niye okutmadın?” demesin. 

Sizce atama, yer değiştirme, meslekte yükselme işlemleri adaletli mi?

 Değil. Eskiden bu işlerde ocak-bucak başkanlarının kartları iş görüyordu. Şimdi sistemleşti, kurumlaştı. Bakanlığın sendikası ya da sendika görünümlü “sivil” örgütü var, o sendika görünümlü örgütün de Bakanlığı var. Al gülüm, ver gülüm. 

Bu sorunlar genellikle ilk ve ortaöğretimle ilgili. Ya yükseköğretim?

Yükseköğretim kurumlarının öncelikli sorunu, özerkliğin olmaması. Boğaziçi Üniversitesini ne duruma düşürdüler… Bu bir cinayettir. Ama hükümetin bile özerkliği yokken üniversite özerkliği nasıl olsun? 

Üniversitelerde yeterli öğretim üyesi olmaması da önemli bir sorun. Bilimsel araştırma yapılmaması da öyle. Birçoğu, lisenin dört yıl daha uzatılmış hali. 

Eğitimde hiç mi olumlu gelişme yok? 

Ders kitaplarının ücretsiz verilmesini olumlu buluyorum. Hatta keşke defterleri, kalemleri, cetvelleri, çantaları, boyaları… da verilse. Son günlerde hiç olmazsa belli yerlerde öğrencilere ücretsiz yemek verileceği duyuruldu. Keşke hepsine verilebilse. Bunlar okullaşma oranını artırabilir, fırsat eşitsizliğini azaltabilir. Ama bu yolla okula topladığın çocukları üfürükçülere teslim edeceksen, çocuklara fen dersinde Kâbe’yi tavaf eden robot yaptıracaksan… Geçenlerde okudum, Karaman Üniversitesi, öğretim üyesi alımı için ilan vermiş. Şeytanla mücadele tecrübesine sahip adam arıyorlar. 6 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden kafa ile bilime tecavüz eden bu kafa, aynı kafa.  Lütfen bu söyleşiye son verelim. Midem bulanıyor.       

Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...

Yazarın Son Yazıları

Olimpiyat kürsüsünde bir köy enstitülü

Olimpiyat kürsüsünde bir köy enstitülü

Devamını Oku
17.04.2023
Eğitim her şeyin mubah olduğu bir alan halini alıyor

Eğitim her şeyin mubah olduğu bir alan halini alıyor

Devamını Oku
12.04.2023
Öğretmen istihdamı alanında etkili bir işgücü planlaması yapılmamıştır

Öğretmen istihdamı alanında etkili bir işgücü planlaması yapılmamıştır

Devamını Oku
06.04.2023
İktidar değişiyor, eğitimde neler olacak?

İktidar değişiyor, eğitimde neler olacak?

Devamını Oku
04.04.2023
Seçimden sonra ülkemizdeki eğitimin öncelikleri neler olmalıdır?

Seçimden sonra ülkemizdeki eğitimin öncelikleri neler olmalıdır?

Devamını Oku
03.04.2023
Ağır "eğitim enkazını" kaldırabilmek için "yeniden eğitim devrimi" yapmak gerekmektedir

Ağır "eğitim enkazını" kaldırabilmek için "yeniden eğitim devrimi" yapmak gerekmektedir

Devamını Oku
31.03.2023
Türkiye'nin eğitimi AKP tarafından adım adım nasıl muhafazakarlaştırıldı?

Türkiye'nin eğitimi AKP tarafından adım adım nasıl muhafazakarlaştırıldı?

Devamını Oku
29.03.2023
Eğitim kurumları iktidarın mutlak yönetim ve denetimi altındadır

Eğitim kurumları iktidarın mutlak yönetim ve denetimi altındadır

Devamını Oku
28.03.2023
Eğitim sorunlarımızı bu millete has bir eğitim sistemiyle çözebiliriz

Eğitim sorunlarımızı bu millete has bir eğitim sistemiyle çözebiliriz

Devamını Oku
27.03.2023
Ülkemizde özel eğitim alanının sorunları nelerdir?

Ülkemizde özel eğitim alanının sorunları nelerdir?

Devamını Oku
24.03.2023
Eğitimimiz gericileşmiş ve piyasalaşmıştır

Eğitimimiz gericileşmiş ve piyasalaşmıştır

Devamını Oku
22.03.2023
Atanmayan öğretmenler sorunu, öğretmen yetiştirme düzenimiz ve KPSS bir kâbusa dönüştü

Atanmayan öğretmenler sorunu, öğretmen yetiştirme düzenimiz ve KPSS bir kâbusa dönüştü

Devamını Oku
19.03.2023
Öğrenme ve didaktik nedir?

Öğrenme ve didaktik nedir?

Devamını Oku
16.03.2023
MEB eski Müsteşarı eğitimdeki çok büyük gerilemenin fotoğrafını çekti

MEB eski Müsteşarı eğitimdeki çok büyük gerilemenin fotoğrafını çekti

Devamını Oku
12.03.2023
Japonya nasıl insanlar yetiştirerek afetlerle mücadele ediyor?

Japonya nasıl insanlar yetiştirerek afetlerle mücadele ediyor?

Devamını Oku
06.03.2023
Distopyalar ve distopik düşünce eğitimdeki adaletsizlikleri giderebilir mi?

Distopyalar ve distopik düşünce eğitimdeki adaletsizlikleri giderebilir mi?

Devamını Oku
05.03.2023
Sınıfına giren öğretmenimizin kafasında günlük geçimi ile ilgili sorular kesinlikle olmamalıdır.

Sınıfına giren öğretmenimizin kafasında günlük geçimi ile ilgili sorular kesinlikle olmamalıdır.

Devamını Oku
03.03.2023
Eğitimde derdim çoktur, hangisine yanayım

Eğitimde derdim çoktur, hangisine yanayım

Devamını Oku
02.03.2023
Deprem sonrası okula dönüşte okul öncesi öğretmenlerini neler bekliyor?

Deprem sonrası okula dönüşte okul öncesi öğretmenlerini neler bekliyor?

Devamını Oku
28.02.2023
Tüm Sorunların Çözümü Çağdaş Öğretmen Eğitimi ile Mümkündür!..

Tüm Sorunların Çözümü Çağdaş Öğretmen Eğitimi ile Mümkündür!..

Devamını Oku
27.02.2023
Öğretmenlerin özlük hakları ve karşılaştıkları başlıca sorunların çözümleri nelerdir?

Öğretmenlerin özlük hakları ve karşılaştıkları başlıca sorunların çözümleri nelerdir?

Devamını Oku
24.02.2023
Eğitimdeki en büyük problem zihniyet meselesidir

Eğitimdeki en büyük problem zihniyet meselesidir

Devamını Oku
22.02.2023
Deprem sonrası ilk eğitim gününde öğretmenler öğrencilerine nasıl davranmalılar?

Deprem sonrası ilk eğitim gününde öğretmenler öğrencilerine nasıl davranmalılar?

Devamını Oku
20.02.2023
Okuduğum ikinci üniversitem: Deniz Baykal…(Ben Ondan Çok Etkilendim…)

Okuduğum ikinci üniversitem: Deniz Baykal…(Ben Ondan Çok Etkilendim…)

Devamını Oku
16.02.2023
Ziya Selçuk: Siyasi irade böyle istiyor

Ziya Selçuk: Siyasi irade böyle istiyor

Devamını Oku
30.01.2023
DEVA eğitime nasıl deva olacak?

DEVA eğitime nasıl deva olacak?

Devamını Oku
29.01.2023
Sistemli-Etkili-Sürekli Eğitim... Ama nasıl?

Sistemli-Etkili-Sürekli Eğitim... Ama nasıl?

Devamını Oku
26.01.2023
Eğitim sorunlarının çözümünde ilk adım: Nitelikli öğretmen yetiştirme

Eğitim sorunlarının çözümünde ilk adım: Nitelikli öğretmen yetiştirme

Devamını Oku
20.01.2023
Yükseköğretim kurumları kimlik ve rol karmaşası yaşıyorlar

Yükseköğretim kurumları kimlik ve rol karmaşası yaşıyorlar

Devamını Oku
18.01.2023
Türk öğrenciler Türkçe bilmiyorlar

Türk öğrenciler Türkçe bilmiyorlar

Devamını Oku
16.01.2023
Çocuğum keşke böyle bir eğitim sistemine doğsa

Çocuğum keşke böyle bir eğitim sistemine doğsa

Devamını Oku
15.01.2023
Bozuk eğitim ve Türkiye

Bozuk eğitim ve Türkiye

Devamını Oku
13.01.2023
Kariyer yolculuğunda meslek tanıtım atölyeleri: Çankaya Üniversitesi Lise Kış Okulu

Kariyer yolculuğunda meslek tanıtım atölyeleri: Çankaya Üniversitesi Lise Kış Okulu

Devamını Oku
12.01.2023
Cumhuriyetin 100. yılında öğretmen yetiştirme, atama, mesleki gelişim ve öğretmenlik meslek kanunu

Cumhuriyetin 100. yılında öğretmen yetiştirme, atama, mesleki gelişim ve öğretmenlik meslek kanunu

Devamını Oku
11.01.2023
Zihnin "Ne" halinden, "Neden ve Nasıl" haline

Zihnin "Ne" halinden, "Neden ve Nasıl" haline

Devamını Oku
10.01.2023
Endüstri devrimi okullarının sonu mu?

Endüstri devrimi okullarının sonu mu?

Devamını Oku
09.01.2023
Ben bir öğretmenim

Ben bir öğretmenim

Devamını Oku
06.01.2023
Okullar öğretmen ve öğrencilerin ruh sağlığını geliştirici yaşam alanları haline getirilmelidir

Okullar öğretmen ve öğrencilerin ruh sağlığını geliştirici yaşam alanları haline getirilmelidir

Devamını Oku
03.01.2023
21. yüzyılda dünyaya hakim olanlar bilgiye hakim olanlar olacaktır

21. yüzyılda dünyaya hakim olanlar bilgiye hakim olanlar olacaktır

Devamını Oku
02.01.2023
Müzik dersine müzik öğretmeni girmelidir!

Müzik dersine müzik öğretmeni girmelidir!

Devamını Oku
28.12.2022