Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
May kısa yolu seçti
Suriye’ye harekatın başlamasından birkaç saat önce, İngiltere’de yayın yapan Rupert Murdoch’un sahibi olduğu Sky News kanalı emekli bir tümgeneralle canlı bağlantı yapıyordu. Spikerin sorusu harekatın parlamento onayı olmaksızın yapılmasının zor görünüp görünmediği üzerineydi. Tümgeneral soruya soruyla karşılık verdi: “Eksik olan tartışma şu gibi görünüyor: Suriye’nin Guta’da kimyasal saldırı düzenlemesine ne gibi bir motivasyon yol açmış olabilir ki? Amerikan ordusu bile söylüyor, Suriye bu savaşı zaten kazanıyor.” Her nedense spiker apar topar tümgeneralin lafını kesiyor ve yayına hemen son veriliyordu. İngiltere kamuoyu buna hazır değildi, ama hükümet kararını vermiş görünüyordu. Londra, kimyasal silah kullanımına karşı kurulan uluslararası koalisyonun parçası olacaktı.
Zira Fransa’nın ABD’nin tek müttefiki gibi görünmesini engellemek, ABD’nin en yakın dostu sıfatının Paris’e kaptırılması ihtimalini saf dışı bırakmak istiyordu. Ama Irak savaşından dili yanan İngiltere’de hükümetin, hele ki bir azınlık hükümetinin, ikna edici bir argüman ortaya koyarak, harekata parlamento desteği alması kolay görünmüyordu. 2013’te David Cameron’ın başına gelen, şimdi Theresa May’in başına gelebilir, parlamento harekata onay vermeyebilirdi. May de kısa yolu tercih ediyordu. Parlamentoya sormamayı. Harekata dahil olma kararı sadece kabine tarafından alınıyordu. Peki ama bu yasal bir adım mıydı? İngiltere’nin tanınmış gazetecilerinden biri Cumartesi sabahı şöyle bir tweet atıyordu:
“BBC, May’in parlamentonun onayını almamak için harekatı aceleye getirdiğini söylüyor. Alın size demokrasi!” Muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, parlamento onayı olmaksızın Suriye’ye saldırılmasının hukuki açıdan sorgulanabilir olduğunu savunuyordu. May’i Trump’ın peşine takılmakla suçluyordu. Bombalar barış getirmez, diyordu. Diğer muhalefet partilerinden de benzer sesler yükseliyordu. Parlamentonun onayı alınmalıydı, diye düşünüyorlardı. Ama Başbakan May, “Bu rejim değişikliğiyle ilgili değil, bu bir müdahale değil,” diyerek operasyonun sınırlı olduğunun altını ısrarla çizmeye çalışıyordu. Sadece dört uçakla saldırıya dahil olmak siyasi açıdan kendisi için daha az risk taşıyor olabilirdi. Pazartesi günü parlamento zaten bu konuda toplanacak ve etraflıca bir tartışma yapılacaktı. Görev de zaten o zamana kadar tamamlanmış olacaktı. Hesap anlaşılan buydu. İngiltere’de şimdi May’in hesaplarının tutup tutmayacağı, Rusya’nın ne gibi bir yanıt vereceği, bu işin burada mı kalacağı, yoksa kontrolden mi çıkacağı tartışılıyor. Şimdilik durum sakinleşmiş görünse de bazı gazeteler sormaya başladılar bile: May’in onay verdiği ilk askeri harekat, acaba kendisinin siyasi kariyerine Süveyş Krizi benzeri bir kara leke sürebilir mi?
Hüsnü Mahalli: Harekatın zamanlaması çok enteresan
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
En Çok Okunan Haberler
- THY krizi büyüyor
- Erdoğan, Özgür Özel ile bir araya geldi!
- Oya Tekin’den Cumhurbaşkanı Başdanışmanına tepki
- İsmailağa ikiye bölündü!
- Benjamin Brand kimdir? Benjamin Brand hangi okul mezunu?
- Vali koltuğuna oturan öğrencinin sözleri gündem oldu
- Cumhurbaşkanı Başdanışmanından provokasyon!
- Bakanlık, Müge Anlı'daki yayını ihbar kabul etti
- Rıdvan Dilmen'den penaltı ve şampiyonluk yorumu
- Kulüpler Birliği ile TFF arasında gergin toplantı!