Masal ve Gerçek...
Server Tanilli
Son Köşe Yazıları

Masal ve Gerçek...

07.02.2009 07:50
Güncellenme:
Takip Et:

Davos toplantısının ardından bir masala başlandı: Davos duruşundan, Davos fatihliğinden söz ediliyordu.

Fatih de Türk Başbakanı Erdoğan.

Allandı pullandı.

Olayın Müslüman dünyasındaki yankılarından bahsediliyor ve bunun ileri günlerde açacağı ufuklar ballandırılıyordu.

Gazetelerde, televizyonlarda baş konu budur ve bir süre o olacaktır. Öyle olacaktır; çünkü olay, Ortadoğuda, giderek dünya barışında, elbette Türkiyede gelecek ondan etkilenecektir.

Konuya hassas bir noktadan girelim.

*

İsrail - Filistin sorunu Ortadoğunun başta gelen konularından biridir. Gerçekler açısından çözülmemiş, öyle kalınca da soysuzlaşan bir sorundur. Konuya, başka sorunlar da gelip eklenmiştir.

Bunların çözümünde Türkiyenin hakemliği önemlidir ve hep aranmıştır. Nitekim bir süredir, Türkiyenin, Başbakan olarak da Erdoğanın ortalarda dolaşması bir gerçektir.

Son haftalarda İsrailin, Gazzedeki halka karşı giriştiği saldırı, gerçekten bir vahşet görünümündeydi. Batı, neredeyse kulak ardı etti olayı, bütün İslam dünyası, bu arada Türk halkı lanetledi ve haklıydı.

Geçen hafta başlayan Davos Forumu, İsrail - Filistin sorununu gündeme getirmek bakımından bir fırsattı. Böyle bir adla olmasa da, Peresin yanı sıra, Erdoğan da bir oturumda bir araya geldiler.

Erdoğan, yakındığı 12 dakika içinde, toparlayıcı bir konuşma ile sorunu ortaya koyup barışçı bir çözüme varabilirdi.

Olmadı...

Erdoğan, konuya İsrailin saldırısı olarak bakıp, Perese -ağzını bozup- hakarete kadar gitti. Hamasa ise değinmedi: İsrail, saldırısının nedeni olarak, üstüne yağan füzeleri gösteriyordu. O füzeler ise Filistine yerleşen Hamasın marifeti idi. Hamas da, İrana dayanan terörist bir topluluk idi.

Böylece, Erdoğanın elde ettiği, Davos fatihliği değil bir skandala yol açmasıdır; daha da vahimi, Türkiyeyi İran ve Hamas çizgisine oturtmuştur.

Batı ise, olan bitene karşılıkta bulunacaktır...

*

Nitekim, Batıdan sesler arka arkaya geliyor: Birkaç gün önce, Le Monde, Erdoğanı, “Arap sokağının yeni kahramanı olarak niteliyordu.

Başka gazetelerde başka nitelemeler ve suçlamalar var.

Amerikada Yahudi Cemaatinden art arda mektuplar gönderiliyor: Erdoğanın Davostaki tavrının Türkiyenin imajına zarar verdiği belirtiliyor. Olan bitenin, Musevilerin Türkiyede güvenini tehlikeye soktuğundan da bahsediliyor...

Ancak Erdoğanın çıkışının Türkiyede ve Arap dünyasında büyük yankılar yaptığı da bir gerçektir. Onlar arasında, yazarken akli dengesini kaybedenler de var.

Örneğin, Lübnanda yayımlanan ve Arap ülkelerinde de satılan Dar El Hayat gazetesinde yer alan Cihad El Hazen imzalı yazı, Erdoğana övgüler yağdırdıktan sonra şöyle diyor: Erdoğan, bir Müslüman olarak bizi gururlandırdı. İsrail zulmüne sessiz kalan liderlerimiz yüzünden Arap olduğumuzdan utanıyorduk, onurumuzu ve şerefimizi Erdoğan kurtardı. Osmanlı Devleti yeniden kurulmalı. Erdoğan, halife ve padişah ilan edilmeli. Tüm Müslüman dünyasının başına geçmeli!

O sese bizde de sesini ayarlayanlar da az değildir...

*

Ne var ki, masaldan daha ağır çeken gerçeklerdir.

Ülkemizde ise, çarpıcı gerçekler yüz yüze; başta da ekonomik sorunlar.

Kapitalizmin bunalımı, bütün ağırlığıyla Türkiyeyi bastırmıştır ve koşullar gitgide kötüleşiyor: İşsizlik günden güne yaygınlaşıyor ve derinleşiyor. Otomotivdeki bunalım, işsizliği daha da sarstı.

İhracat günden güne azalıyor.

Bu tablo ise hükümeti irkiltmiyor; onu en başta düşündüreni, gelecek seçimler. Seçimlerde, Davostan yayılan masal bilinçlere daha da üflenecek. Zaten, bu masal, en başta yakındaki seçimler için icat edildi. Belki, onun için de işe yarayacak.

Ama bir noktaya kadar her şey!

O noktadan sonra, sahtekârlık bilinçlere çarpacak ve oyun bitecek. Herhalde, en önde bu oyunu düzenleyenler ezilecek; daha doğrusu, ezilmeli...

Yazarın Son Yazıları

Türkiye Nereye Gidiyor?

Soğuk savaş dönemi sonrası düzenini arayan bir dünyada Türkiye nereye gidiyor? Nasıl şekillendirilmek isteniyor? Server Tanilli analiz ediyor...

Devamını Oku
10.08.2009
Masal ve Gerçek...

Devamını Oku
07.02.2009
Profesör Yalçın Küçük'ün Dedikleri...

Devamını Oku
31.01.2009
Son Günlerde...

Devamını Oku
24.01.2009
Çukurova Fuarı'ndan Haberler...

Devamını Oku
17.01.2009
TÜYAP Çukurova'da...

Devamını Oku
10.01.2009
2009 Yılına Başlarken...

Devamını Oku
03.01.2009
Gelip Durduğumuz Noktada...

Devamını Oku
27.12.2008
Yıl Biterken Kısa Notlar...

Devamını Oku
20.12.2008
Strasbourg Muamması

Devamını Oku
13.12.2008
'6 Ay'ın Gerçekleri...

Devamını Oku
06.12.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 8

Türkiye’de ciddi bir muhalefete ihtiyaç belirtilirken, özellikle “güçlü bir sol seçenek”, bir “sosyal demokrat parti” beklentisinde görüş birliği açık. Ama büyük bir sol parti kurmak ve yığınları arkasına da alarak iktidara gelmek asıl sorun.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 7

Kemalizmin aydınlanma ve çağdaşlık yolunda ilerleme çabaları 1950’lerde engellenmeye başlandı.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 6

Demokrasimizin bir temel sorunu da “Kürt sorunu”dur. Büyük bir gecikmeyle fark ettiğimiz bu sorunu, uzun bir süredir, kâh üstünde düşünerek, kâh dövüşerek yaşıyoruz.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 5

Kadın sorunu “cinsel” bir ayrımcılığa dayanır, dünya çapındadır ve hep günceldir. Nerede olursa olsun, erkeklerle kadınlar arasında güdülen derin eşitsizlik, bir vesileyle patlak verir. Ülkesine göre, kadınların çalışma yaşamında ya da eğitim olanaklarından yararlanmada açık bir eşitsizlik ya­şanır; ya da siyasal iktidarı kadınlarla erkeklerin eşitçe paylaşmaları yolunda -kadınlar aleyhine- bir “temsil edil­meme” durumu vardır.

Devamını Oku
29.11.2008
Bülent Tanör'ü Anarken...

Devamını Oku
29.11.2008
Çetin Günlerimiz Başladı...

Devamını Oku
22.11.2008
Bir Yol Ayrımında

Devamını Oku
15.11.2008
TÜYAP 27. İstanbul Kitap Fuarı Sürüyor...

Devamını Oku
08.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor ? / 4

Eğitimin yaptığı iki şey var: Biyolojik olarak -insana özgü yetilerle- dünyaya gelen insan yavrusunu büyütüp yetişti­rerek topluma kazandırmak; bunun yanı sıra, toplumda maddi ve manevi bir birikimi aktarırken, onu, içinde doğup yetiştiği bir yurdun, giderek bir devletin değer ve idealleri ile donatmak, yani bir yurttaş yaratmak.

Devamını Oku
03.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 3

Ülkemizde demokrasiye doğru yürürken yapılan bütün seçimler, ‘biçimsel demokrasi’ adına ya­pıldı ama bir türlü ‘gerçek demokrasi’miz olmadı, çünkü demokrasimiz, ‘sol’ ve ‘sosyalizm’ yasaklarıyla kuşatıldı.

Devamını Oku
03.11.2008
Türkiye nereye gidiyor? / 2

Türkiye’de devletçilik, kapitalizmin zıddı olan bir sistem olarak düşünülmemiş, tersine, kapitalizmi geliştirici bir “yedek güç” olarak ele alınmıştır. Devletçilik politikası, ekonominin temel yapısının kurulması yolunda önemli kazançlar sağlamıştır.

Devamını Oku
02.11.2008
Türkiye nereye gidiyor? / 1

20. yüzyılın son çeyreğiyle başlayan ve bugün de süren şaşırtıcı gelişmeler dünyasındayız. En başta geleni de şu: 1950-1970’li yılların dünya dengesinin iki sütunundan biri, Birleşik Amerika’nın karşısında Sovyetler Birliği, üstelik doğrudan bir saldırıya uğramadan -80’li yıllar boyunca- içerden aşınır ve sonunda uydularıyla beraber birden çöker.

Devamını Oku
02.11.2008
Ankara ve Oradan TÜYAP'a...

Devamını Oku
01.11.2008
Türkçenin Ses Bayrağı...

Devamını Oku
25.10.2008
Konumuz Kapitalizmin Kendisidir...

Devamını Oku
18.10.2008
Gitgide Kararan Bir Ufka Bakıp...

Devamını Oku
11.10.2008
Büyüklere Kitaplar...

Devamını Oku
04.10.2008
Birkaç Gün Sonra Bayram...

Devamını Oku
27.09.2008
Yeni Bir Yol Açmak...

Devamını Oku
20.09.2008
Sol'u Yeniden Düşünmek...

Devamını Oku
13.09.2008
Bir Yanıt, Bir Özür...

Devamını Oku
06.09.2008
Pekin Olimpiyatları'nın Ardından

Devamını Oku
30.08.2008
Laik Cumhuriyeti Savunmak

Devamını Oku
17.08.2008
Haftanın Sonunda İzmir'deyiz...

Devamını Oku
11.08.2008