Profesör Yalçın Küçük'ün Dedikleri...
Server Tanilli
Son Köşe Yazıları

Profesör Yalçın Küçük'ün Dedikleri...

31.01.2009 06:51
Güncellenme:
Takip Et:

Hrant Dinkin öldürülmesinden 2 yıl, Uğur Mumcununkinden de 16 yıl geçti. Devlet, yani hukuk ve yargı daha fazla bekletmemeli. Katil zanlıları ile ilgili yeni gelişmelerden de bahsediliyor ki sevindiricidir.

Yargının işlediği ile ilgili olarak da, birkaç gün önce Türk-İşten bir tepki, Ergenekon operasyonunda,Sapla samanın karıştırıldığını vurguluyordu. Bunlar, yargının üstünde toplanan kuşkulardır ki, kaygılandırır.

Ergenekon soruşturması, kaygılandırdığının ötesinde, korkutuyor.

Tanıkların söyledikleri var, Prof. Yalçın Küçük de onlardan biri...

*

Prof. Yalçın Küçük, zengin bir kültürü ve fikir haysiyeti olan bir aydındır. Dalga dalga genişleyen Ergenekon soruşturmasının ona da çarpmaması mümkün değildi: O da alındı içeri ve bir süre sonra ilginç gözlemlerle çıktı. Çıktığında, gazetelerde, özellikle SKY Türk Televizyonunda, Gürkan Hacırın sunduğu Şimdiki Zaman programında söyledikleri önemlidir.

Tahliye olmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Küçük, soruşturmanın polis kontrolünde yürüdüğünü belirterek, savcılık makamının etkin görev almadığı eleştirisinde bulundu.

Soruşturmanın geldiği noktanın hukuktan uzak bulunduğunu belirten Küçük, şöyle diyor:

En acı olan nokta, benim tutuklanmam dahil, ortada etkin bir savcılık makamı göremiyorsunuz. Her şey Emniyet’te. Bana çok fazla Ergenekondan bahsetmediler. Çok acı bir şekilde, Nazlı Ilıcakın yazılarından benim Kemalist olmadığım iddiasını gösterdiler. O kadar telefonlarımızı dinlemişler, her şeyimizi dinlemişler. Hiçbir sıkılma yok. Sadece telefon konuşmaları soruldu. Şu an gelinen noktada, Ergenekon soruşturması Türk ordusunun kökünü kazımaya yönelik bir operasyona dönüştü.

Prof. Küçükün SKY Türk Televizyonundaki konuşmasındaki değerlendirmelerden biri olarak Silivri, Cumhuriyet tarihinin, avukatsız olan İstiklal Mahkemelerini bir yana bırakacak olursak, Yassıada davaları ve Barış davası ile birlikte tarihimizin en önemli davasıdır. Bir hukukçular davasıdır. İyi avukatlar çıktı. Bir de şu anda Yargıç Köksal Şengül, ne karar verir bilmiyoruz, çok başarıyla yönetiyor bu işi. Bir karar vermiş, avukatım Hasan Fehminin dediğine göre. Fevkalade önemli bir karar. Efendim bu dosyaya göre böyle bir adam tutuklanamaz. Ben bu davanın dışında kalmam. Bu bir cumhuriyet davasıdır, beni atsalar bile sanıklıktan ayrılmam. Uçakla gelirken Tuncer Paşaya da söyledim. Paşam sizinle aynı tertipte olmak beni çok onurlandırdı, biz burda cumhuriyeti savunacağız. Herkes tahliye olmalıdır, Hurşit Tolon tahliye olmalıdır, Ümit Sayın tahliye olmalıdır. O depo boşaltılmalıdır. Ortada bir suç, delil yok ki!

Bombalar ekiliyor...

Şimdi sağa sola bomba ekiliyor. Kimin tarafından ekildiğini bilmiyoruz. Bu memlekette ne oluyor? Türk ordusu müdahale etmek için bomba atılmasına mı muhtaç? Onların, İbrahim Şahinin yaptıklarını, hangi ilişkiyle, benimle ya da Tuncer Paşayla bağlayabiliyorsun? Böyle, bir torba dava nerden çıktı? Tuncay Güney, hiçbir şey değildir. O bizim insanımızın aklını almak demektir. Zaten AKP iktidarıyla bizim insanımızın aklı gitti.”

Bu ülkede kaos var. Bir erkek bir kız beraber yürürken, bir adam geliyor, erkeği öldürüyor, kızın ırzına geçiyor; daha fazla bir devrim sebebi olamaz. 15. yüzyılda Türkiye! TSKnin müdahale etmesi için sebebe ihtiyacı yok. Şükredelim ki ordu müdahale etmek istemiyor.

Prof. Küçükün konuşmasında, gençlere bir seslenişi de var ki, hiç unutulmayacak.

Şöyle diyor: Biz devrimciyiz. Biz gençliği düşünürüz. Liselileri, üniversitelileri. Uludağa gider gibi, Parise gider gibi hapse giden aydınlarımız var. Benim işim gençliktir. O gençliği tekrar, emekçi halka, emekçi cumhuriyete bağlı hale getireceğiz. Başkası boştur bize. Bunlar 30 yıldır bu gençliği sürü yaptılar. Her adımım benim için ne olursa olsun, o gençliğe, bu halka fedakârlığa değer olduğunu göstermek için. Benim gibi bir insan için hapiste olmakla, dışarda olmak arasında çok fazla bir fark yok.

Gençler, bir kez daha okuyunuz bu satırları.

O satırlarda, siz de varsınız; sizle beraber, daha insanca bir dünyada. Katılın o dünyanın inşasına!

 

 

Yazarın Son Yazıları

Türkiye Nereye Gidiyor?

Soğuk savaş dönemi sonrası düzenini arayan bir dünyada Türkiye nereye gidiyor? Nasıl şekillendirilmek isteniyor? Server Tanilli analiz ediyor...

Devamını Oku
10.08.2009
Masal ve Gerçek...

Devamını Oku
07.02.2009
Profesör Yalçın Küçük'ün Dedikleri...

Devamını Oku
31.01.2009
Son Günlerde...

Devamını Oku
24.01.2009
Çukurova Fuarı'ndan Haberler...

Devamını Oku
17.01.2009
TÜYAP Çukurova'da...

Devamını Oku
10.01.2009
2009 Yılına Başlarken...

Devamını Oku
03.01.2009
Gelip Durduğumuz Noktada...

Devamını Oku
27.12.2008
Yıl Biterken Kısa Notlar...

Devamını Oku
20.12.2008
Strasbourg Muamması

Devamını Oku
13.12.2008
'6 Ay'ın Gerçekleri...

Devamını Oku
06.12.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 8

Türkiye’de ciddi bir muhalefete ihtiyaç belirtilirken, özellikle “güçlü bir sol seçenek”, bir “sosyal demokrat parti” beklentisinde görüş birliği açık. Ama büyük bir sol parti kurmak ve yığınları arkasına da alarak iktidara gelmek asıl sorun.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 7

Kemalizmin aydınlanma ve çağdaşlık yolunda ilerleme çabaları 1950’lerde engellenmeye başlandı.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 6

Demokrasimizin bir temel sorunu da “Kürt sorunu”dur. Büyük bir gecikmeyle fark ettiğimiz bu sorunu, uzun bir süredir, kâh üstünde düşünerek, kâh dövüşerek yaşıyoruz.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 5

Kadın sorunu “cinsel” bir ayrımcılığa dayanır, dünya çapındadır ve hep günceldir. Nerede olursa olsun, erkeklerle kadınlar arasında güdülen derin eşitsizlik, bir vesileyle patlak verir. Ülkesine göre, kadınların çalışma yaşamında ya da eğitim olanaklarından yararlanmada açık bir eşitsizlik ya­şanır; ya da siyasal iktidarı kadınlarla erkeklerin eşitçe paylaşmaları yolunda -kadınlar aleyhine- bir “temsil edil­meme” durumu vardır.

Devamını Oku
29.11.2008
Bülent Tanör'ü Anarken...

Devamını Oku
29.11.2008
Çetin Günlerimiz Başladı...

Devamını Oku
22.11.2008
Bir Yol Ayrımında

Devamını Oku
15.11.2008
TÜYAP 27. İstanbul Kitap Fuarı Sürüyor...

Devamını Oku
08.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor ? / 4

Eğitimin yaptığı iki şey var: Biyolojik olarak -insana özgü yetilerle- dünyaya gelen insan yavrusunu büyütüp yetişti­rerek topluma kazandırmak; bunun yanı sıra, toplumda maddi ve manevi bir birikimi aktarırken, onu, içinde doğup yetiştiği bir yurdun, giderek bir devletin değer ve idealleri ile donatmak, yani bir yurttaş yaratmak.

Devamını Oku
03.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 3

Ülkemizde demokrasiye doğru yürürken yapılan bütün seçimler, ‘biçimsel demokrasi’ adına ya­pıldı ama bir türlü ‘gerçek demokrasi’miz olmadı, çünkü demokrasimiz, ‘sol’ ve ‘sosyalizm’ yasaklarıyla kuşatıldı.

Devamını Oku
03.11.2008
Türkiye nereye gidiyor? / 2

Türkiye’de devletçilik, kapitalizmin zıddı olan bir sistem olarak düşünülmemiş, tersine, kapitalizmi geliştirici bir “yedek güç” olarak ele alınmıştır. Devletçilik politikası, ekonominin temel yapısının kurulması yolunda önemli kazançlar sağlamıştır.

Devamını Oku
02.11.2008
Türkiye nereye gidiyor? / 1

20. yüzyılın son çeyreğiyle başlayan ve bugün de süren şaşırtıcı gelişmeler dünyasındayız. En başta geleni de şu: 1950-1970’li yılların dünya dengesinin iki sütunundan biri, Birleşik Amerika’nın karşısında Sovyetler Birliği, üstelik doğrudan bir saldırıya uğramadan -80’li yıllar boyunca- içerden aşınır ve sonunda uydularıyla beraber birden çöker.

Devamını Oku
02.11.2008
Ankara ve Oradan TÜYAP'a...

Devamını Oku
01.11.2008
Türkçenin Ses Bayrağı...

Devamını Oku
25.10.2008
Konumuz Kapitalizmin Kendisidir...

Devamını Oku
18.10.2008
Gitgide Kararan Bir Ufka Bakıp...

Devamını Oku
11.10.2008
Büyüklere Kitaplar...

Devamını Oku
04.10.2008
Birkaç Gün Sonra Bayram...

Devamını Oku
27.09.2008
Yeni Bir Yol Açmak...

Devamını Oku
20.09.2008
Sol'u Yeniden Düşünmek...

Devamını Oku
13.09.2008
Bir Yanıt, Bir Özür...

Devamını Oku
06.09.2008
Pekin Olimpiyatları'nın Ardından

Devamını Oku
30.08.2008
Laik Cumhuriyeti Savunmak

Devamını Oku
17.08.2008
Haftanın Sonunda İzmir'deyiz...

Devamını Oku
11.08.2008