Tarihi seçime 98 gün kaldı...
Ya karanlık ya aydınlık...
***
Millet İttifakı seçimi kaybederse, parti devletinin tüm unsurları tamamlanacak ve Türkiye’deki seçim sistemi -Saddam’ın Irak’ı ve Esadların Suriyesi gibi- tek parti devletinin kimi isterse başkan seçtiği sisteme evrilecektir.
Özeti: Erdoğan kazanırsa yaralı demokrasimiz sizlere ömür...
***
Peki bu hayati seçim öncesi 6’lı masa ne yapıyor?
Adaylık üzerinden başlayan ve derinleşen tartışma Erdoğan’a isteyip de bulamadığı bir malzeme sunuyor.
Devletin resmi kanalı TRT dahil yandaş medyada, eski koalisyon hükümetlerinin anlaşmazlıklarının belgeselleri ve haberleri dönüyor.
Erdoğan 6’lı masayı, 6 benzemez olarak anlatıyor ve bu masa bileşenlerinin ortak hareket edemeyip, kendi arasında kavga ederek ülkeyi istikrarsızlığa götüreceğini iddia ediyor.
Yani... Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık tartışması ile İYİ Partili ve CHP’li isimlerin karşılıklı “atışmaları” Saray’ın çizmeye çalıştığı “uyuşmazlık fotoğrafına” katkı sağlıyor...
İYİ PARTİ NE DİYOR?
İYİ Parti’nin itirazları üzerine partinin üst düzey isimleri ile konuştum, anlamaya çalıştım. Tam olarak ne oluyor?
İYİ Parti neye itiraz ediyor?
Özetleyeyim:
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, kamuoyuna yansıyan birçok açıklama ve eylemle gündeme geldi.
Peki bu adaylık meselesi 6’lı masada konuşuldu mu? Hayır.
Rahatsızlığın başladığı yer burası. Kılıçdaroğlu’nun adaylığının masada konuşulmadan ya da Meral Akşener ile bire bir paylaşılıp, tartışılmadan kamuoyu üzerinden ilan edilmiş olması.
İYİ Partili kurmaylar, CHP’nin iletişim biriminin süreci çok kötü yönettiğini ifade ediyorlar.
***
Açıkça sordum: Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı mısınız?
“Hayır” yanıtını aldım. “Kemal Kılıçdaroğlu aday olmayı hak eden çok değerli bir siyasetçi. Adaylığına itirazımız yok, ancak topluma, 6’lı masaya kazanacağını bilimsel olarak göstermeli” diyorlar.
- Yani “Gordion’un düğümünü anketler çözsün” diyorsunuz...
- Evet, tüm parti liderlerinin onaylayacağı güvenilir şirketlere ortak anket yaptıralım. Sonucu hepimizi bağlasın.
İYİ Partili üst düzey kaynaklarım adaylık sürecinde adı geçen İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları dahil olmak üzere tüm etkili isimlerin ankette sorulması gerektiğini söylüyorlar.
İmamoğlu ve Yavaş da ankette yer almalı diyorlar.
CHP yönetiminin belediye başkanlarının aday olmasına sıcak bakmadığını hatırlattım.
“Yine de anketlerde soralım, kim en farklı şekilde Erdoğan’ı yeniyorsa onu aday yapalım” ısrarındalar.
Netleştirmek için bir kez daha sordum: “Kemal Kılıçdaroğlu anketlerde Erdoğan’a karşı anlamlı bir fark atarsa tercihiniz olur mu?” “Evet” yanıtını aldım.
İYİ Parti, anketlerde Kılıçdaroğlu’nun kazanacağını görürse büyük motivasyon ile kendisini destekleyecek...
Ancak o güne kadar bu tartışmaların önü alınmaz ise CHP ve İYİ Parti liderlerinin her ikisinin de yıpranacağını düşünüyorum..
***
13 Şubat’ta masadan bir aday çıkar mı?
Dün -pazar günü- bu satırları yazdığım sırada yaptığım görüşmelere bakılırsa zor görünüyor. Çünkü Meral Akşener’in adayın genel başkanlar düzeyinde dile getirilmesinin ardından partisinin yetkili kurullarına danışacağına vurgu yapılıyor.
Akşener 13 Şubat’ta, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı masada gündeme gelince “Ortak anket yaptıralım” önerisini dile getirebilir.
***
CHP adaylık sürecinde ana muhalefet partisi olmanın verdiği güçle belirleyici olmak istiyor. Ortak adayın CHP’li olması son derece doğal. Üstelik Kemal Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti’nin kuruluşuna verdiği unutulmaz destek ve 6’lı masanın mimarı olması da yine CHP’nin ağırlığını artıran unsurlar.
CHP, Kılıçdaroğlu’nu doğal aday olarak kamuoyunda konuşulur hale getirmek istedi. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. İYİ Parti bu süreci “dayatma” olarak algıladı.
NE YAPMALI?
CHP ve İYİ Parti liderleri arasında anlık iletişim kurulmadığı ortada. İki liderin her konuyu “aracı olmadan” açıklıkla konuşuyor olması yarının Türkiye yönetişimi için önemli.
Muhalefet her gün, halkın asıl sorunu olan yoksullaşmaya çare üreten vaatleri ile gündem olmalı.
Adayın kim olacağına değil, ittifakın tek vücut ülkeyi nasıl yöneteceğine dikkat çekilmeli.
Erdoğan, iki adayın yarıştığı, isimlerin öne çıktığı bir seçimde avantajlı olacağını düşünüyor. Muhalefet, Erdoğan karşısında demokrasi, hukuk ve insan haklarını savunan, tüm sorunları bilen ve çözümleri bir çırpıda anlatan inandırıcı kadrosu ile ortaya çıkmalı.
Ateş pahasına dönmüş gündelik yaşam nasıl ucuzlayacak, üniversiteyi kazanan öğrenciler nerede barınacak, beyin göçü tersine nasıl çevrilecek.... Gıda, akaryakıt fiyatları, fahiş faturalar... Halkın öncelikli sorunlarına 6 lider ortak dil ve eylemlerle yanıt vermeli.
***
Çok geç değil. Muhalefet toparlanabilir. Artık çözüm anlatma zamanı...
Erdoğan’ın tek umudu 6’lı masada herhangi bir nedenle ortaya çıkacak çatlak.
Cumhuriyet gazetesi, tarihi iki başyazı ile muhalefeti uyardı.
Siyasi gündelik hesaplarla Türkiye’nin geleceği riske atılmamalı.
“6’lı masa dağılamaz, bu seçim mutlaka kazanılmalı...”
