Görüntüyü izlemişsinizdir... 

Adam seçim sandığına oyunu atıyor... 

Muhabir mikrofon uzatıyor ancak “vatandaşın” dediğinden tek kelime anlaşılmıyor...

Çünkü Türk vatandaşı ama Türkiye ile en küçük bir bağı yok... Dilini konuşmak dahil memlekete, ülkenin kültürüne, tarihine, gündemine yabancı...

Ve bu yabancı Türkiye’nin kader seçiminde milyonlarca Türk vatandaşının geleceği ile ilgili karar verme hakkına sahip! 

***

Kaç milyon yabancının Türk vatandaşı yapılıp oy verdiği bilinmiyor...

İktidar seçime doğru, yabancıların isim değişikliğini kolaylaştıran yasal düzenlemeyi boşuna yapmadı!

***

Milliyetçi seçmenden oy isteyen MHP ile birlikte AKP iktidarı ülkemizi sığınmacı istilasına açtı. 

Sözde “milli” ittifak... gayrı milli seçmen için Türk vatandaşlığını bile satışa çıkardı!

***

Sadece Suriyeliler değil... Her milletten, özellikle Ortadoğu coğrafyasından ucuz vatandaşlığa ilgi büyük!

Barınma ve konut sorunu yaratan, aileleri perişan eden, dairelerin fiyatını ve kiraları uçuran bu ihanet sürecinin altında iktidarın imzası var. 

Yabancılardan oy devşirmek, ABD’nin paramiliter artıklarına ev sahipliği yapmak için sınırları kevgire çevirdiler. 

Mahallelerde gettolar oluştu... 

Türkiye için ekonomiden sosyal ve siyasi yaşama ve güvenlik sorununa kadar korkunç bir problem yumağını memleketin kucağına bıraktılar. 

***

5 gün sonra cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu var. 

Sığınmacı sorunu ve Türk vatandaşlığının onur kırıcı şekilde satılması ile ilgili Kemal Kılıçdaroğlu’nun tavrı net...

Yani... Devşirme oy deposunun oyunun rengi belli... 

Türk vatandaşlarına düşen “amasız, fakatsız” seçime gidip oy kullanmak. 

Başta gençler ve kadınlar olmak üzere memleket karanlığa hiç bu kadar yakın olmadı!