Savaşın kazananı Montrö, kaybedeni Kanal İstanbul
Tuncay Mollaveisoğlu
Son Köşe Yazıları

Savaşın kazananı Montrö, kaybedeni Kanal İstanbul

02.03.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye açısından en çarpıcı sonucu, Montrö Sözleşmesi’nin hâlâ en etkili şekilde çalıştığını göstermesidir. 

Montrö, boğazlardaki Türk mührü, bir kez daha kendini tüm dünyaya ispat etti...

Düşünün Montrö olmasaydı boğazlardan savaş gemilerinin geçiş izni, Erdoğan’ın iki dudağının arasında olacaktı!

*

Geçmiş deneyimler AKP’nin nasıl bir tutum izleyebileceğinin göstergesidir.  

Irak savaşında ABD Güneydoğu’ya yüz binlerce askerini konuşlandırıp savaşı Türkiye üzerinden başlatacaktı.   

AKP’nin Beyaz Saray’a verdiği sözler ve yaptığı gizli anlaşmalar da kısa sürede deşifre olmuştu. 

Erdoğan ve Abdullah Gül’ün ABD askerini Türkiye’ye sokmak için milletvekillerini etkilemek adına ne büyük çaba harcadığı hâlâ hafızalarımızdadır...

*

TBMM’nin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, ABD askerinin Türkiye’nin doğusuna yerleşmesine karşı çıkan, izin vermeyen tutumu “cezasız” kalmadı!

Kumpas davaları, Ergenekon, Balyoz vb. operasyonlarla Türk ordusu, FETÖ ve iktidar desteği ile hedefe konuldu...

*

ABD, Karadeniz’de Rusya’yı çevrelemenin önünde Montrö’yü de engel olarak görüyor...

Çünkü anlaşma, kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemilerini Karadeniz’e sokmasına sınırlama getiriyor.  

ABD’nin Montrö rahatsızlığı sürerken nur topu gibi bir kanal projesi ortaya atıldı...

Adına Kanal İstanbul dediler...

Biliyorsunuz, Kanal İstanbul’un aşağıda Çanakkale’de bir de ikizi var. Projesi hazır ancak şimdilik gündeme getirilmiyor.  

Böylece Montrö Sözleşmesi’nin sınırlaması dışında Erdoğan’ın üzerinde tek söz sahibi olacağı ikinci bir suyolu Karadeniz’e açılacaktı.  

*

Bakın, Erdoğan Kanal İstanbul ve Montrö sözleşmeleri ile ilgili ne söylemişti;

“Türkiye, Kanal İstanbul sayesinde İstanbul Boğazı’ndaki ağır deniz trafiği yükünü hafifletirken Montrö’deki sınırlamaların dışında tamamen kendi egemenliğinde bir alternatife kavuşmuş olacaktır. Bu bizim egemenlik mücadelemizdir.”

Tüm yetkilerin tek kişide toplandığı “yeni sistemde” milletin egemenlik hakkını TBMM değil Saray tek başına kullanıyor...

Yani “Bizim egemenlik mücadelemizdir” sözü, aslında Erdoğan’ın tek başına millet adına vereceği bir söz, anlaşma, pazarlık anlamına geliyor.

*

Yine bir başka canlı yayın...  

“Savaş gemileri, Montrö kapsamında boğazlardan o sınırlamalar çerçevesinde geçmeye devam edecek mi” sorusuna Erdoğan, “Onlara da bir çözüm buluruz. Gerekirse buradan da geçebilirler” yanıtını vermişti.  

Kanal İstanbul ile ilgili Montrö Boğazlar Sözleşmesi endişelerine yönelik olarak Erdoğan’ın bir başka açıklaması:

“Bence ona hiç kafayı takmayın. Montrö sadece Boğaz’ı bağlar. Burası Montrö içinde olan bir şey değil. Montrö’nün tamamen dışında olan bir şey.”

*

Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un “Erdoğan’ın uluslararası sözleşmeleri fesih yetkisi var... İsterse Montrö Sözleşmesi’nden de çekilebilir” sözü, tüm bu endişelerin üzerine tüy dikti...

Sonrasında emekli amiraller, Montrö’ye sahip çıkılması, tartışma konusu yapılmaması üzerine bir açıklama yaptılar...  

Bu ayın 20’sinde 104 emekli amiralin yargılandığı davanın duruşması var...

“Montrö’ye sahip çıkın” diyen amiraller “suç işlemek için anlaşma” iddiası ile yargılanıyorlar!

*

Rusya-Ukrayna savaşı bilinmeze doğru devam ediyor... AKP iktidarının ve yandaşlarının Montrö’yü hedef alan açıklamaları yerini Montrö’nün ne kadar önemli ve vazgeçilmez bir anlaşma olduğu sözlerine bıraktı...

Mustafa Şentop, Montrö’yü tavizsiz uygulayacağız diyor; Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Montrö’nün gereklerini yerine getireceğiz diyerek Türkiye’yi ateş hattından uzak tutuyor...

Peki, emekli amiraller aynı sözleri söyledikleri için neden yargılanıyor?

*

Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun son yazısında çok önemli bir anekdota yer verdi.

Aynı şekilde paylaşıyorum:

“Türkiye’nin kuzeyinde gelişen, üstelik temellerinde Karadeniz’in denetim ve egemenliği konusu olan çatışma, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Burada tarihi bir anekdotu anımsatmak istiyorum. İkinci Dünya Savaşı’nın en sıcak günlerinde Dışişleri Bakanı Şükrü Saracoğlu, 21 Eylül 1939’da Karadeniz üzerinden Rusya’ya gitti. Moskova’da Sovyet lideri Stalin ile görüştü. Saracoğlu’nu dostça karşılayan Stalin, gülerek ‘Umarım boğazların anahtarlarını da birlikte getirmişsinizdir’ dedi. Saracoğlu, ‘Maalesef eksalans Stalin, Mustafa Kemal Paşa anahtarları beraberinde götürdü’ yanıtını verdi.”

Muhteşem bir yanıt değil mi?

Mustafa Kemal Atatürk boğazların anahtarını kendisinden sonra gelebilecek iktidarların eline bırakmadı!

Yeni kapı açma, alternatif anahtar yapma projesidir Kanal İstanbul...

Rusya-Ukrayna savaşının sonunda neler olacağını şimdiden kestirmek güç. Ancak kesin bir sonucu şu anda tüm dünyaya ilan edildi. O da Kanal İstanbul’un yapılamayacağı...

Yazarın Son Yazıları

Seçimin ardından

Seçimin ardından

Devamını Oku
29.05.2023
‘Milli’ iktidar yabancı seçmen peşinde!

‘Milli’ iktidar yabancı seçmen peşinde!

Devamını Oku
22.05.2023
Haydi sandığa, haydi demokrasiye...

Haydi sandığa, haydi demokrasiye...

Devamını Oku
17.05.2023
Türkiye bu filmi daha önce gördü!

Türkiye bu filmi daha önce gördü!

Devamını Oku
15.05.2023
Neyin seçimi?

Neyin seçimi?

Devamını Oku
14.05.2023
İmamoğlu’na saldırı ile amaç ne?

İmamoğlu’na saldırı ile amaç ne?

Devamını Oku
08.05.2023
Cumhuriyet; Aydınlanma, demokrasi ve haberciliğin yüz yıllık gücü

Cumhuriyet; Aydınlanma, demokrasi ve haberciliğin yüz yıllık gücü

Devamını Oku
07.05.2023
En çirkin yalan...

En çirkin yalan...

Devamını Oku
01.05.2023
Telaş içindeler çünkü gidiyorlar...

Telaş içindeler çünkü gidiyorlar...

Devamını Oku
24.04.2023
Paramız nasıl pul oldu?

Paramız nasıl pul oldu?

Devamını Oku
17.04.2023
Yeni başlayanlar için Varlık Fonu

Yeni başlayanlar için Varlık Fonu

Devamını Oku
03.04.2023
Millet İttifakı’ndan beklenen...

Millet İttifakı’ndan beklenen...

Devamını Oku
27.03.2023
Bütün mesele seçimi çaldırmamak...

Bütün mesele seçimi çaldırmamak...

Devamını Oku
20.03.2023
Normalleşmeyin, alışmayın...

Normalleşmeyin, alışmayın...

Devamını Oku
13.03.2023
Ne yapmalı? (06 Mart 2023)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
06.03.2023
Çürüme! Kızılay’dan THK’ye...

Çürüme! Kızılay’dan THK’ye...

Devamını Oku
27.02.2023
Taş kâğıt makas...

Taş kâğıt makas...

Devamını Oku
20.02.2023
İYİ Parti’nin adaylık yaklaşımı

İYİ Parti’nin adaylık yaklaşımı

Devamını Oku
06.02.2023
Yeter! Söz hukukun...

Yeter! Söz hukukun...

Devamını Oku
30.01.2023
Seçime doğru...

Seçime doğru...

Devamını Oku
23.01.2023
7’den 70’e Müjdat Gezen

7’den 70’e Müjdat Gezen

Devamını Oku
16.01.2023
Cumhuriyet gazetesini ikinci yüzyılına taşımak...

Cumhuriyet gazetesini ikinci yüzyılına taşımak...

Devamını Oku
09.01.2023
İstanbul’a kayyum atamak!

İstanbul’a kayyum atamak!

Devamını Oku
28.12.2022
‘Ekrem benim evladımdır’

‘Ekrem benim evladımdır’

Devamını Oku
21.12.2022
Çocuklar için de iktidar değişmeli...

Çocuklar için de iktidar değişmeli...

Devamını Oku
14.12.2022
Milli vizyon öyle mi?

Milli vizyon öyle mi?

Devamını Oku
07.12.2022
Aç çocuklar ülkesinde yeni anayasa!

Aç çocuklar ülkesinde yeni anayasa!

Devamını Oku
30.11.2022
Ölen çocukların ‘U dönüşü’ yok!

Ölen çocukların ‘U dönüşü’ yok!

Devamını Oku
23.11.2022
Sınır güvenliğinden saksı güvenliğine...

Sınır güvenliğinden saksı güvenliğine...

Devamını Oku
16.11.2022
Bahçeli HDP’ye ne der? ‘Meclis’i kaybettik Erdoğan’ı tutalım...’

Bahçeli HDP’ye ne der? ‘Meclis’i kaybettik Erdoğan’ı tutalım...’

Devamını Oku
09.11.2022
Ne reklam arası ne yıkım süreci!

Ne reklam arası ne yıkım süreci!

Devamını Oku
02.11.2022
Vera’nın babası neden evde değil?

Vera’nın babası neden evde değil?

Devamını Oku
26.10.2022
Parmak boyasından parmak izine! Malezya’da ne oldu?

Parmak boyasından parmak izine! Malezya’da ne oldu?

Devamını Oku
19.10.2022
Türkiye’de iktidar olmak mı, CHP’de iktidarda kalmak mı?

Türkiye’de iktidar olmak mı, CHP’de iktidarda kalmak mı?

Devamını Oku
12.10.2022
‘Gerekirse papaz elbisesi giyerim’

‘Gerekirse papaz elbisesi giyerim’

Devamını Oku
05.10.2022
Gordion’un düğümü ve Kılıçdaroğlu

Gordion’un düğümü ve Kılıçdaroğlu

Devamını Oku
28.09.2022
Bu dünyadan bir Haluk Pekşen geçti...

Bu dünyadan bir Haluk Pekşen geçti...

Devamını Oku
21.09.2022
Sultanların yalısına kimler göz dikti?

...

Devamını Oku
07.09.2022
AKP’nin tehlikeli oyunu

AKP’nin tehlikeli oyunu

Devamını Oku
31.08.2022
Sahte seçmen ve kol saati...

Sahte seçmen ve kol saati...

Devamını Oku
24.08.2022