Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Demirel: Katilleri Başbakan Bulmaz, Devlet Bulur
Süleyman Demirel, 24 Ocak 1993’te Uğur Mumcu öldürüldüğünde başbakanlık koltuğunda oturuyordu. Birkaç ay sonra da Çankaya Köşkü’ne çıktı. Suikastın 20. yılı dolarken o günü ve sonrasını şöyle anlattı:
“Uğur Mumcu çok yakından tanıdığım, çok değerli bir gazeteci ve fikir adamıydı. Boşluğu doldurulamaz. 24 Ocak 1993 günü cinayete kurban gitti. Olay 13.30’da işlendi. Ben başbakandım. Saat 14.45’te taziyeye gittim, beyanat verdim. Ailesine, Cumhuriyet gazetesine, İlhan Selçuk’a, basın kuruluşlarına telgrafla bu menfur cinayetten duyduğum üzüntüyü belirttim. 26 Ocak günü Katar’da demeç verdim, ‘Bu bir vahşettir. Bu alçaklık, hunharlık yüreklerimizi sızlattı. Failleri en kısa zamanda kanunun pençesine mutlaka teslim edilecektir’ dedim. 27 Ocak’ta ‘Türkiye bu belayı aşacak, Bu karanlık olay aşılacak’ dedim. Sonrasında ‘Aydınlatılması sadece borç değil görevdir. Devlet görevlerinin arkasındadır’ dedim. Tam bir yıl sonra eşi Sayın Güldal Mumcu’ya gönderdiğim mektupta, ‘Hainler mutlaka bulunacaktır’ diye yazdım.”
‘Üzerime düşeni \t\tyaptım’
Demirel, 20 yıl sonra bunları niye aktarıyor? Kendisine yönelik suçlama ve eleştirilere yanıt vermek için. Dünkü görüşmemizde Mumcu ailesine bir kez daha başsağlığı dilerken, Güldal Mumcu’nun kaleme aldığı “İçimden Geçen Zaman” başılıklı kitabın kendisine ilişkin bölümlerine yanıt vermekten kaçındı. Ancak “20 yıldır hep hükümetinizin ihmali eleştirisi yöneltiliyor size” deyince yukarıdaki sıralamayı anımsatarak şunları söyledi:
“Demek ki bizim tarafımızdan yapılması gereken her şey yapılmış. Hiçbir yerde başbakanın, cumhurbaşkanının cinayeti çözmesi diye bir şey yoktur. Cumhurbaşkanı, başbakan bulmaz. Devlet bulur. Devletin çalışmaya devam etmesi lazım. Bu olayı en şiddetle lanetleyen benim. Resmi görevim varken de yokken de bu meselenin çok yakından takipçisi oldum. Takibini isteyen benim. Devletin görevidir demişim. Makamı var, ilgilisi var. Bulup çıkarması lazım. Biz üzerimize düşeni yaptık. Bu saate kadar bulunamadıysa, 19 sene önce görev yapmış kişiye ‘Hadi niye bulmadın?’ demenin anlamı var mı?”
9. Cumhurbaşkanı ortada kendisinin bir ihmali olduğuna inanmıyor. Varsa bile bunun sadece kendisine ait olmadığı düşüncesinde:
“Benim 4-5 aylık görevim olmuş. Sonra cumhurbaşkanlığım 7 yıl sürmüş. Benden sonra başbakanlar var, cumhurbaşkanları var. Bu benim görevim de, onların görevi değil mi? Birinin bulması lazım. Ben görevimi ihmal etmişsem, ki etmedim, benden başkaları da ihmal etmiştir.”
Hâlâ \tkaranlıkta
Geçen hafta Yargıtay aşaması sonuçlanan Umut Davası sürecine rağmen Demirel de bizler gibi olayın hâlâ aydınlatılamadığı düşüncesinde:
“Bu zamana kadar devletin görevi olan bu hadisenin aydınlatılamamasından dolayı üzüntü duydum. Pek çok gayret sarf ettim. Ama bugün bu olay hâlâ karanlıkta. Hâlâ o menfur cinayeti kim işlemiş, bilinemiyor. Devlet bunu çıkarıncaya kadar peşinde olmalıdır. Bu büyük insanın hayatına kıyan canilerin mutlaka ortaya çıkarılmasını canı gönülden diliyorum.”
‘Devlet yapmadı’
Mumcu’nun kitabında dönemin olayı soruşturan cumhuriyet savcısı Ülkü Coşkun’a atfedilen “Bu işi devlet yapmıştır. Siyasi iktidar isterse çözer” sözleri ve bu sözler etrafında yeniden başlayan “Uğur Mumcu’yu derin devlet öldürdü” iddialarını da Demirel şöyle değerlendirdi:
“Ben derin devleti hiç kabullenmedim. Bir tane devlet vardır, o da bellidir. Derin devlet diyen varsa ‘bu şudur’ demesi lazım, delilini, ispatını koyması lazım. Devlet cinayet işlemez, işlettirmez. Bu zamana kadar bu yönde yapılan iddiaların hiçbiri de doğru çıkmadı. Derin devlet de, sığ devlet de gazeteci öldürtmez. Devlet bir açıklık müessesesidir. Bizim iktidarda bulunduğumuz dönemde derin devlet tarafından işlendiği ispat edilip ortaya konmuş değildir. Yapılan tartışmaları izliyorum. Ama zihin karıştırmaktan başka bir şey değil. Cinayeti işleyenler canilerdir. Kim söylerse söylesin, saçma bir şey söylenirse kabullenmem mümkün değil. Zihinler karıştırılıyor.”
‘DDK ile olmaz’
Özellikle Güldal Mumcu’nun kitabının başlattığı tartışmayla birlikte yapılan bazı değerlendirmelerde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e Devlet Denetleme Kurulu’nu işleterek “Mumcu suikastı dosyasını yeniden açtırması” yönünde telkinler yapılıyor. Bunun suikastın faillerinin bulunmasını sağlamayacağı görüşündeki Demirel, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Şimdi bir kamuoyu var. Cumhurbaşkanı DDK’yi devreye sokarsa failler bulunur, sokmadığı takdirde kollamış olur gibi bir kanaat yayılıyor. Ancak DDK cinayet gibi adli meseleler için kurulmuş bir kurum değil. DDK bu konuya el koysa bulunur mu? 20 yıldır neredeydiniz, derler adama. Bulunabileceğine inanmıyorum. İnanan varsa söylemeye devam edebilir. Devleti çok fazla rayından çıkarmanın anlamı yok. Her kurumun kendine göre vazifesi var. ”
Son olarak Demirel’e olayın aydınlatılması ihtimalini görüp görmediğini sorduğumuzda da yanıtı şu oldu:
“Bu çeşit hadiseler 50 yıl sonra bile çıkabiliyor. Kim yapacak derseniz... Türkiye bir hukuk devleti. Devletin ilgili kurumları, polis, adliye yapacak. Dosya orada duruyor. Onların söyleyeceği muhakkak vardır...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Colani’nin arabası
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması