Neden sürekli kriz içindeyiz?
Veysel Ulusoy
Son Köşe Yazıları

Neden sürekli kriz içindeyiz?

03.11.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Siyasetin sahte gündemiyle halkı meşgul etmesinden dolayı bir türlü gerçek gündeme dönemez, derdini anlatamaz oldu halk. 

Gün geçmiyor ki yeni bir sahte, enerjilerin boşa harcandığı bir siyaset oyuncağı ortaya çıkmasın. Ne sanayi üretimindeki azalma ne de tarımdaki çöküş kimsenin umurunda değil.

Siyasetçi (siyaset satan) halktan kopmuş, sahnede bir oyun sergiliyor. 

Siyaset kurumunun yaptıkları ve politika uygulamalarının hepsi neredeyse halka zarar verir niteliğe sahiptir. Bunun en güzel örneği her yılın sonunda büyük tartışmalara konu olan asgari ücretin belirlenmesi ve bunun için anlamsız, etkin olmayan uzun saatlerin harcanmasıdır. 

İşçi sendikalarının tamamen yönetene teslim olması nedeniyle ortaya çıkan bu etkinsizliğin ülkedeki alım gücünü nasıl düşürdüğünü tekrar anlatmaya gerek yoktur. 

Öte yandan, sanayideki zayıflamanın yanında firmaların konkordato masasına akın etmesi ise çöküşün sadece hanehalkı tarafında olmadığını gösteriyor bize. Bunun en açık bir şekilde 2024 yılının ilk aylarında baz etkisi artan ancak ondan sonra sürekli küçülen sanayi üretiminde gözlemliyoruz. Esasında bu düşüş son 6-7 yılın bir hastalığıdır ve hâlâ da öyle devam etmektedir.

Fotoğrafın bir de diğer tarafı var üretim yapısında. Bu yöndeki görünüm üretimdeki azalma ile perakende satışlardaki inanılmaz artışın enflasyon oranının etkisiyle tüketiciden (hanehalkından) satıcıya (üreticiye) gelir aktarımının olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Diğer anlamıyla, az üreterek aşırı kâr eden bir üretim-satış döngüsünde bocalayan bir ekonominin varlığı ortadadır.

Bu çarpıklığın çoklu neden ve sonuçları var.

Bir defa dünyanın hemen hiçbir ülkesinde ekonomik kriz veya buhran altı yılı aşan bir süre almaz. 2018 yılından bu yana derin bir kriz içinde bocalayan ülkemizde tüm birikimlerin kaybolduğunu, sermayenin eridiği, tarım ve hizmetler sektöründe yapısal kırılmanın yaşandığını söylemek için derin araştırmalara gerek yoktur. 

TÜİK’in bile verileri bunu açıkça göstermektedir. 

Özel sektör ve devlet iç ve dış borç stokunun ulusal gelire oranının sürekli yükselmesinin yanında sermaye birikiminin zayıflamaya başlamasının nedenlerini sadece üretimdeki zincirlerin kırılmasında aramak eksik bir analiz olur.

Bizim gibi ülkelerdeki yolsuzluk, kamu kaynaklarının verimsiz alanlara, planlı bir düşünce ile belirli kesimlere aktarılması, demokratikleşmede geriye gidiş ve özellikle de mülkiyet hakkındaki inanılmaz erozyon ülkemizin içinde bulunduğu, süreklilik kazanmış ekonomik krizin neden ve sonuçlarından bazılarını bize vermektedir.

Siz bakmayın ekonomiyi yönetmeye çalışan siyasetçilerin çizdiği renkli resimlere. Ülkede sürekli fakirliğin yapısallaştığı bir ortamı tecrübe eden hanehalkına (çalışana), “Sana yeni yılda yüzde 25 zam yapacağım, onu şimdiden kabul et” benzeri zorlamaların sahnelendiği bir ortamda siyasetçiler, gündemi değiştirmek için takla atmaktadır.

Yazık ediyorlar ülkeye!

Yazarın Son Yazıları

Vasat siyaset tuzağı

Bir ülkede orta gelir seviyesine ulaştıktan sonra, teknolojik gelişme için yapılan harcamaların birim maliyetleri düşürmemesi ve diğer girdi maliyetlerdeki artışın getirdiği ekonomik yavaşlamaya paralel olarak büyüme modellerinin uygulanmasında aksaklıklar ortaya çıkar.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukukun üstünlüğü, ekonomik büyüme... Osimhen ve Mario Lemina örneği

Bir ülke adının veya devletin önüne sıfat koyup onu tanımlarken çok dikkatli olmak gerekir.

Devamını Oku
16.11.2025
Yapısal değişim ve ithal ikamesi: Açık ama korumacı bir model

Türkiye’de kendini sadece öğretici değil, aynı zamanda topluma karşı sorumlu hisseden ekonomistler uzun zamandan beri yapısal değişimin gerekliliğini vurguluyor.

Devamını Oku
02.11.2025
Enflasyon normalleşmedi, tabelası değişti

Son aylarda Türkiye’de enflasyonun düşme trendine girmesine dair anlatı daha çok ölçüm ve etiketlemedeki değişimle ilgilidir.

Devamını Oku
19.10.2025
Türkiye ekonomisinde fiyat düzeyi-gelir uyumsuzluğu: Pahalı ama fakir paradoksu

Enflasyon ülkemiz dışında çoğu ülkede artık bir sorun olmaktan çok uzaktadır.

Devamını Oku
05.10.2025
Bir ekonomi politikası hikâyesi...

Ekonomi politikaları toplumun sosyal refahını daha yukarılara çıkarmak ya da sıkıntılı zamanlarda piyasa dengelerini yeniden ayarlamak için kullanılır.

Devamını Oku
21.09.2025
Yapısal çürüme

Devletteki çürüme kurumsal çöküş ile son noktaya evrilir.

Devamını Oku
07.09.2025
Bir temiz vurgun: döviz kuru korumalı mevduat

Ekonomimizde tarif edilemez bir yalancı mutluluk yaşanıyor bugünlerde. Yanlış anlamayın...

Devamını Oku
24.08.2025
Sahte profesör, sahte ekonomi

Ahlaki çöküntü toplumsal bir olgu haline geldiğinde onun elinden kurtulmak yıllar alır.

Devamını Oku
10.08.2025
Sözde büyüme, gerçekte fakirleşme: Bir derecelendirme hikâyesi

Sizi yönetenlerin ülke notumuz yükseldi kelimesi kapsamında sevindiklerine bakmayın.

Devamını Oku
27.07.2025
KTV-karbon tüketim vergisi, terörsüz Türkiye ve eğitim kalitesinin ortak noktası

Ekonomik ve siyasal sürecin sanki önümüzdeki pazar günü seçim olacak fikri üzerine kurulu olduğu ülkemizde yeni proje diye yapılan tanıtımların sayısında ivme artışı gözlemliyoruz son günlerde.

Devamını Oku
13.07.2025
Asgari ücret ve enflasyon… ya döviz kuru!

Asgari ücretteki artış enflasyon oranını yukarılara taşır mı? Bu soru çoğu ekonomist tarafından ampirik olarak incelenmiş ve sorunun sade bir yanıtının olmadığı, etkileşimin çeşitli nedenlere ve olgulara bağlı olarak değiştiği gözlemlenmiş ve veri analizleri ile ortaya konmuştur.

Devamını Oku
29.06.2025
İstanbul Üniversitesi: Bir diploma iptali oyunu ve yarattığı maliyet

Sahnenin en çarpıcı bölümü ise sanki tüm yanlışlıkları ve usulsüzlükleri sadece bir siyasi partinin kamu yöneticileri yapıyormuş algısının vurgulandığı kısımdır.

Devamını Oku
15.06.2025
Hastalıklı büyüme

Ulusal gelirimiz 2025 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2 arttı. Bunu TÜİK söylüyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Jeoekonomik ticaret politikası

ABD-Çin arasında tarife yani uluslararası ticarette ithalatta alınan vergilerin artırılması ile yeniden başlayan ekonomik savaşlar tedarik zincirindeki kırılmaları tetiklemeye devam ediyor.

Devamını Oku
18.05.2025
Buğday ve döviz kuru

Buğday ve döviz kuru

Devamını Oku
04.05.2025
Orta gelir-siyasi tuzak

Orta gelir-siyasi tuzak

Devamını Oku
20.04.2025
Boykot

Boykot

Devamını Oku
06.04.2025
Özel çıkar grubu

Özel çıkar grubu

Devamını Oku
23.03.2025
Gıda enflasyonu

Gıda enflasyonu

Devamını Oku
09.03.2025
İnsan sermayesi, yolsuzluk...

İnsan sermayesi, yolsuzluk...

Devamını Oku
23.02.2025
Merkez Bankası ve ekonomik durum

Merkez Bankası ve ekonomik durum

Devamını Oku
09.02.2025
Yapay zekâ ve bizdeki zekâ

Yapay zekâ ve bizdeki zekâ

Devamını Oku
26.01.2025
Tehlikenin farkına varmak

Tehlikenin farkına varmak

Devamını Oku
12.01.2025
Ekonomik büyüme ve refah

Ekonomik büyüme ve refah

Devamını Oku
29.12.2024
Silkeleme

Silkeleme

Devamını Oku
15.12.2024
Fakirsiniz çünkü...

Fakirsiniz çünkü...

Devamını Oku
01.12.2024
Çaput

Çaput

Devamını Oku
17.11.2024
Neden sürekli kriz içindeyiz?

Neden sürekli kriz içindeyiz?

Devamını Oku
03.11.2024
Bir çöküşün hikâyesi

Bir çöküşün hikâyesi

Devamını Oku
20.10.2024
Kurnaz ekonomik politikaları ve döviz kuru

Kurnaz ekonomik politikaları ve döviz kuru

Devamını Oku
06.10.2024
Eğitim, eğitim kurumlarında hijyen ve gelişmişlik

Eğitim, eğitim kurumlarında hijyen ve gelişmişlik

Devamını Oku
22.09.2024
Ekonomi programının anatomisi

Ekonomi programının anatomisi

Devamını Oku
08.09.2024
Çiftçi

Çiftçi

Devamını Oku
25.08.2024
Körüğe gerek yok

Körüğe gerek yok

Devamını Oku
11.08.2024
Tecrübe ederek öğrenme

Tecrübe ederek öğrenme

Devamını Oku
28.07.2024
Verilerle soyulan halk

Verilerle soyulan halk

Devamını Oku
14.07.2024
Bir kilo buğday kaç litre mazot eder?

Bir kilo buğday kaç litre mazot eder?

Devamını Oku
30.06.2024
TÜİK, enflasyon ve buğday

TÜİK, enflasyon ve buğday

Devamını Oku
16.06.2024
Sen üret yeter!

Sen üret yeter!

Devamını Oku
02.06.2024