Aydınlanmacı liseliler

12 Haziran 2016 Pazar

O fotoğraf hepimizin beynine ve yüreğine çakıldı, kolay kolay çıkmayacak! İstanbul Erkek Lisesi... Diploma töreninde okul müdürü konuşurken tüm öğrencilerin sırtlarını dönerek, yandaş değil çağdaş bir eğitim dileklerinin ifadesi olan protestonun fotoğrafı...
Çok geçmeden İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerine, Galatasaray Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Vefa Lisesi, önceki gün Robert Koleji’nin öğrencileri katıldı... Aydınlanmacı Liseliler Birliği’ni kurdular. İçinde yaşadığımız bu kapkara, utanç dolu dönemde aydınlık düşünceli gençlerin bir araya gelebilmesi, kendi başına bir başarıdır. Umuttur. Karanlığın içinden mutlak aydınlığın ergeç doğacağının işaretidir.

Çağdaşlığa soruşturma
İşte bunu bildiklerinden, gerici güçler derhal harekete geçti. Bu yazıyı yazdığım sıralarda, Aydınlanmacı Liseliler Birliği’nin bir araya gelip çıkardıkları “İzah” adlı edebiyat dergisi hakkında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Bu şiir ve edebiyat dergisinin ilk sayısının ilk yazısı Nâzım Hikmet’in “Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak/Unutma, aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak” dizeleriyle başlıyordu. Ve şöyle devam ediyordu:
Yalnızlığın, ümitsizliğin ve korkunun kara bulutlarının bizleri abluka altına aldığı bugünlerde, birlikte sesimizin ne kadar gür çıktığını fark etmemiz, aslında yalnız olmadığımızı görmemiz, tek yürek ve tek yumruk olabilmemiz gayesiyle yola çıktığımız İzah’ın ilk sayısını sizlere sunuyoruz.
Sonrasında yedi okuldan sayısız liselinin yazıları, fotoğrafları, çizimleri... Düşleri, düşüşleri, sevinçleri, acıları geleceğe dair umutları, kâbusları ve en çok da başka bir dünya mümkün inancı...

Bir direniştir yaşamak
Dergide, Aydınlanmacı Liseliler Birliği’nin kurulmasına giden süreç ve nedenler ise şöyle sıralanıyor:
Kara bulutların Kadıköy Anadolu Lisesi’nin üzerine üşüşüp onları karanlıklarda boğmaya çalışan saldırısı, Türkiye’nin 7 başarılı lisesinin öğrencilerini dayanışma için bir araya gelmeye ve öğrencileri okullarında yaşanan birtakım hadiseler üzerinde derin bir sorgulamaya itti. Bu hadiselerin ve sorgulamaların neticesinde Aydınlanmacı Liseler Birliği ortaya çıktı.
Türkiye’nin farklı ekollerde, vizyon ve misyon sahibi nice yurtseverlerini yetiştirmiş liseleri olarak, bugün yaşanan tüm sıkıntıların, zorlukların karşısında kol kola, omuz omuza durmayı, demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi aydınlanma değerlerine sahip çıkmayı kendimize ve ülkemize karşı bir borç biliyoruz.
Teşekkürler Aydınlanmacı Liseliler...

Fazıl Say’ın yazısı
Dünkü gazetemizde Fazıl Say’ın “Ahmet Altan ve Yasemin Çongar” başlıklı yazısını ibretle okudum.
Bundan böyle sakın kimse Fazıl Say dilini tutamıyor falan demesin.
Bir zamanlar Taraf gazetesinin başındakiler, gencecik kültür sanat muhabirlerine, “Bu adamı rezil edecek bir şeyler bulun, yoksa bu gazeteye gelmeyin” diye emirler yağdırıyorlardı. (Bu adam yani Fazıl Say.)
Bugün Fazıl Say’ın onlara karşı tek söylediği: “Hiçbir şey hissetmiyorum.
Hiçbir yazarın, hiçbir gazetecinin, hiçbir liseli ya da üniversitelinin yazdıkları nedeniyle suçlanmayacağı günleri beklerken, hem Aydınlanmacı Liseliler’e hem de Fazıl Say’a bir kez daha “şapka” çıkarıyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları