Geçen hafta sonunda Ankara’da önemli bir toplantı yapıldı. Türkiye’nin cumhuriyetçileri ile komünistlerini buluşturan Cumhuriyetçiler Kurultayı’nın toplanması için Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin (THTM) 4. olağan genel kurulunda ben de çağrıda bulunduğum halde etkinliğe katılamadım. Aslında aynı anlarda yurtdışında benzer bir çaba içindeydim.
Atatürkçü Düşünce Derneği Nürnberg ve Kuzey Bavyera Şubesi’nin “Cumhuriyet ve Laiklik” konulu 19 Mayıs kutlama etkinliğinde konferans veriyordum. Nürnberg’deki cumhuriyetçilerden size selam getirdim, kilometrelerce uzakta da olsalar Cumhuriyet Devrimi için mücadeleye omuz veriyorlar!
Bu nedenle Ankara’da bulunamasam da gönderdiğim iletiyle kurultayı selamladım. O metni okuyucularımla da paylaşmayı görev biliyorum.
KEMALİSTLERLE KOMÜNİSTLERİN CUMHURİYET İÇİN BİRLİKTELİĞİ
Cumhuriyetçiler Kurultayı’nın değerli katılımcıları,
Bir yandan AKP iktidarında her geçen gün derinleşen ekonomik kriz emekçi yurttaşları, işçi sınıfını çok çetin bir yaşam mücadelesi içine sokmuş; sürekli artan baskı ve adaletsizlik ise piyasacı düzene ve siyasal İslamcı totaliter sisteme muhalif olan herkesi nefessiz bırakma aşamasına varmıştır.
Diğer yandan, emperyalizmin kurduğu tezgâhla cihatçıların iktidara getirildiği Suriye parçalı bir yapıya dönüştürülmüş ve ABD destekli PYD/ YPG iktidar ortağı haline gelmiştir. Aynı anda Bahçeli’nin çağrısıyla Türkiye’de başlatılan süreç sonunda kendini feshettiği duyurulan PKK’nin gerçekte, Suriye’deki KCK yapılanmasına katılarak yeni bir kimlikle devletleştiği bir döneme girilmiştir.
Terör örgütünün fesih bildirisinde Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda kuruluşunu belgeleyen Lozan Barış Antlaşması’nı ve 1923 Cumhuriyetini hedef alması, bir karşıdevrim tarikatı haline gelen AKP’nin hedefleri ile HÜDA PAR ve DEM’in bu konudaki söylemleriyle örtüşmüştür.
Erdoğan’a ömür boyu başkanlık kapısını açacak, laikliği yok edecek ve anayasaya etnikçi/ dinci düzenlemeleri sokacak değişiklikler için karşıdevrimci bir ittifak kurulmuştur. Üstelik böyle bir dönemde TBMM’deki dağılım, Cumhuriyetin kazanımlarını savunabilecek güçten de yoksundur.
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, ilerici, yurtsever vatandaşlarımızın 1923 Cumhuriyetine sahip çıkma ve onu sosyalist ilkelerle daha ileriye taşıma mücadelesi için bir çatı ihtiyacı içinde olduğu bir dönemde, 2023 seçimlerinden sonra Cumhuriyetin 100. yılında kurulmuş ve bugüne kadar örgütlenmesini birçok ilde tamamlamış, emekçi kesimler için yeni bir siyaset yapma platformu oluşturmuş, önemli gelişmeler kaydeden çalışmalarını sürdürmüştür.
KURULTAYDAN BEKLENEN SONUÇ BİLDİRİSİ
4. olağan genel kurulda alınan bir kararla THTM’nin öncülüğünde, Türkiye için bir dönüm noktasında toplanan ve Kemalistler ile komünistler arasında Cumhuriyet temelinde bağ kuran Cumhuriyetçiler Kurultayı, son derece kritik bir önem taşıyor. Çünkü gerici kuşatma altında Türkiye için tek çıkış yolu, aralarında ideolojik farklar bulunsa da bu ilerici kesimlerin birlikteliğidir.
Benim düşünceme göre Cumhuriyetçiler Kurultayı’ndan beklenen, Türkiye’nin içine sokulduğu bu kaos ortamında laik Cumhuriyeti, onun yarattığı Aydınlanma birikimini, tam bağımsızlık ve kamuculuk temelindeki kazanımlarını savunmak için verilecek mücadele...
Ve kimlik siyaseti üzerinden Cumhuriyete yönelen 2. cumhuriyetçi ve emperyalist neoliberal saldırıların bertaraf edilmesi için yol haritasını belirlemesi...
Türkiye’nin Atatürk’ün söylediği gibi “hak sahibi olmanın herkesin emek sahibi olması esasına dayanan bir ülke” haline getirilmesi için gerekli olan düşünce platformunu ve örgütlenmeyi sağlamasıdır.
Bu yönde kurultay iradesi tarafından yayımlanacak sonuç bildirisinin hayati bir işlevi yerine getireceği görüşündeyim.
Bu düşüncelerle Cumhuriyetçiler Kurultayı’nın tüm katılımcılarını, yurtsever devrimcileri saygıyla selamlarım.
Zülâl Kalkandelen
Cumhuriyet gazetesi yazarı-THTM kurucu üyesi