Cuma hutbesinde tarikat övgüsü
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

Cuma hutbesinde tarikat övgüsü

16.07.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

14 Temmuz Cuma günü Üsküdar’da iki ayrı camide verilen cuma hutbesini duydum. Camilerin duvarlarındaki megafonlardan çok yüksek sesle yayın yapıldığından, imamın konuşması, civarda evinde oturanlara da dinlettiriliyor. Ben sokakta yürüdüğüm sırada camilerin yanından geçerken konuşmaları net olarak duydum. Hatta durup bir süre kulak verdim.

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan cami imamlarına “Din Samimiyettir, İstismar İhanettir” konulu cuma hutbesi iletilmiş. İmamlar da bu kapsamda, 15 Temmuz, FETÖ ve tarikatlar konusunu işledi. Ancak özellikle bir camideki konuşmayı dinlerken duyduklarım dikkat çekiciydi. 

Şöyle dedi imam:

“Mahalle ağzıyla konuşup ‘Cemaatlere gerek yoktur, tarikatlara gerek yoktur, Hz. Peygamber zamanında tarikat mı vardı’ demeyeceksiniz. Tarikatlara, cemaatlere de ihtiyaç var, mezheplere de ihtiyaç var. Ama hangi tarikata? İşte biz onu işleyeceğiz. Sakın ola ki Kuran ve sünnetin yoluna uymayan bir yolu Müslümanların yolu sanmayasın. O yol küfür yoludur. Tarikatlar ve cemaatler anlamında Kuran’ın ve sünnetin yoluna uymak nedir? 15 Temmuz gecesindeki hain kalkışmayı yapan insanlar dini göstererek, İslamı yaşadıklarını göstererek, bir cemaat olduklarını arz ederek bu insanlara en ağır darbeyi reva gördüler.”

Bunları söyledikten sonra ehli sünnet anlayışına uymayan, felaket getiren inançların özelliklerini sıralayarak konuşmasına devam etti imam...

Söylediklerinin ana fikri şuydu: Tarikatlar ve cemaatler gereklidir. İyi tarikat vardır, kötü tarikat vardır. 15 Temmuz’da hainler felaket yoluna saptı. Siz iyi olanlardan yana olun.

Belli ki 15 Temmuz 2016’nın ertesinde ve özellikle son yıllarda bu yapılanmalarda yaşanan taciz ve intihar olaylarından sonra, tarikatlara ve cemaatlere karşı çıkışın artması nedeniyle harekete geçilmiş. 

BU DURUMDA İLGİLİLERE SORUYORUM

1- Cuma günü duyduğum hutbede sözü edilen, “Mahalle ağzıyla konuşup ‘Tarikatlara ve cemaatlere gerek yoktur’ diyen” ifadesiyle kim kastediliyor?

“Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyedir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir” diyen Mustafa Kemal Atatürk mü kastediliyor?

2- Bu ülkenin anayasasında “laik bir devlet” olduğu yazıyorsa, devletten maaş alan bir memurun tarikatları ve cemaatleri övmesi anayasayı çiğneme suçu teşkil etmez mi?

3- 30 Kasım 1925 tarihli, 677 sayılı Devrim Kanunu ile tekke, zaviye ve türbeler, yani tarikatlar ve cemaatler kapatıldığına ve bu yasa yürürlükte olduğuna göre ayrıca anayasanın 174. maddesi ile Devrim Kanunları koruma altında olduğuna göre bir devlet memurunun bu yapılanmaların kaldırıldığını hatırlatana “mahalle ağzıyla konuşma” demesi kanunlara uymamaya tahrik suçu değil midir?

4- Bunları okuyunca bana, “Bırak cami imamını, ölen tarikat şeyhinin ardından cumhurbaşkanı gazetelere tam sayfa ilan veriyor, seçimden önce ziyaret ediyor, tarikatlar ve cemaatler seçimde partilere desteklerini açıklıyor, devasa holdinglere dönüşen bu yapılar devlet kurumlarında cirit atarken bakan atamalarında bile etkili oluyor. Sen hâlâ bu ülkenin hukuk devleti olduğunu mu düşünüyorsun?” diyenler olacaktır. 

TURNUSOL KÂĞIDI OLAN ÜÇ CÜMLE!

Hukuk devletinin yok edildiğini biliyorum ama bunları yazmak görevim. Ayrıca diyorum ki devlet içinde paralel yapılar olarak güçlenen tarikatların ve cemaatlerin FETÖ gibi hainliğe yönelmeyeceğinin garantisi mi var? Diyelim ki yönelmediler; bu yapıların laikliğe aykırı olduğu ve hukuken kapatıldıkları gerçeği değişir mi?

15 Temmuz darbe girişiminin yedinci yıldönümünde, iktidarın ve muhalefette görünen ama gerçekte siyasal İslamcılıkta, dincilikte ve sağcılıkta birbiriyle yarışanların hiçbir ders çıkarmadığı ortadadır. 15 Temmuz’dan çıkarmadıkları gibi, Osmanlı’nın çöküş ve batış dönemlerini ve tarikatların buna etkisini de bilmiyorlar demektir.

Şu üç cümleyi amasız kurmayan hiçbir siyasetçiye güvenmeyin: Biat kültürüne dayanan, bir şeyhi kâinatın yeryüzündeki temsilcisi yerine koyup tapınan, müritlerin sömürüldüğü, tarikat-siyaset-ticaret ağını kuran şeriatçı yapılar, “sivil toplum örgütü” gibi gösterilmek istense de laiklik ve demokrasi karşıtıdır. Tarikatlar ve cemaatler, 1925’te Devrim Kanunu ile kaldırılmıştır. Hepsi dağıtılmalıdır!

Yazarın Son Yazıları

5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025
Eğitiyor, donatıyor, destekliyor!

Kim kime yapıyor bunu?

Devamını Oku
19.09.2025
İkinci Cumhuriyetçiler ve CHP

T24 internet sitesi, üç gün önce Hasan Cemal’in “Özgür Özel Tandoğan’dan haykırıyor, tam bir heyecan fırtınası, gözlerim yaşarıyor!” başlıklı bir yazı yazdığını duyurdu.

Devamını Oku
17.09.2025
Bahçeli’ye sorular ve bir gencin isyanı

"Sosyal medyanın kökü kazınmalı."

Devamını Oku
14.09.2025
Üniversiteye hazırlanan bir gençten mektup

Her gazeteci gibi ben de okuyucularımdan çok sayıda ileti alıyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasicilik, koltuk kavgası ve sınıf kavgası

Herkes bir koltuğun peşinde.

Devamını Oku
10.09.2025
Açılım ve çelişkiler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon düzenlenen 19 Mart’tan bu yana iktidarın CHP’ye yönelik baskısını artırması, deyim yerindeyse dört taraftan kuşatmak için yoğun bir çaba harcaması, aynı anda açılım süreci devam ederken bazılarınca çelişkili bulunuyor.

Devamını Oku
07.09.2025
Bunun adı totalitarizm!

Önce bir gerçeğin altını çizelim...

Devamını Oku
05.09.2025
Ortadoğu kazanı fokurduyor

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bugünlerde çok hareketli, Türkiye’den bölgeye giden gidene...

Devamını Oku
03.09.2025