Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İşçi yüksekten düşüp ölürken yere çakılan insanlık onuru
Dün izlediğim bir video, insanın ne kadar alçalabileceğinin yeni bir kanıtıydı.
Görüntülerde bir grup erkek bir inşaatta yumruklaşarak kavga ederken bağırışlar yükseliyor. Kavgaya karışanlardan bazıları baretli ve işçi yeleği giymiş. Haber metninde ne olduğu açıklanmasa, işçiler arasında bir kavga olduğunu sanabilirsiniz.
Oysa gerçek sarsıcı...
Şanlıurfa’da çiftçi bir babanın 19 yaşındaki oğlu Yasin Demirdağ, bir arkadaşının aracılığıyla iş bulup Yalova’ya gelmiş. Ailesinden uzakta ekmek parası kazanmaya çalışırken gencecik yaşında feci şekilde yaşamını yitirmiş.
DİSK’e bağlı Limter-İş’in duyurduğuna göre, Yalova Sefine Tersanesi’nde Özyılmazlar taşeron firmasında çalışan ve 16 Ağustos’ta yüksekten düşerek can veren Demirdağ’ın ölümünün ardından emniyet kemeri giydirilmek istenmiş.
Medyadaki haberlerde sorumluluğun işçiye yüklemek adına bunun yapılmaya çalışıldığı fakat Demirdağ’ın işçi arkadaşlarının buna izin vermediği belirtildi. Arbede bu yüzden çıkmış.
Tersane yetkilileri ise tahmin edilebileceği gibi açıklama yaparak 9 Ağustos’ta iş güvenliği kontrolleri sırasında Demirdağ’ın emniyet kemerinin kancasını bağlamadan çalıştığının tespit edildiğini, “uygunsuzluk-ramak kala formu” tutularak uyarıldığını öne sürerek işçiyi suçladı.
GÜVENLİK ÖNLEMLERİNİ ALMAYANLAR SUÇLUDUR
Bu korkunç olayın ardından soruşturma başlatıldı ve birçok yorum yapıldı.
“İşçi kemer istedi vermediler mi, yoksa işçi mi takmadı” diye soranlar oldu. Bunu soranlara da ben şunu sormak istiyorum: İşçi neden bilerek canını güvenceye almak istesin? Bunun mantıklı bir yanıtı yoktur!
Tüm güvenlik önlemlerini almak, işverenin sorumluluğudur. İşveren, işçiye; çalışan kemer, kişisel koruyucu vermeyip, bunların kullanılması için gereken önlemleri almadıysa suçludur.
Emniyet kemeri olmadığından ya da yeterli güvenlik önlemi alınmadığından düşerek ölen işçiye kemeri varmış gibi göstermek için öldükten sonra kemer takmaya çalışmak ahlaksızlıktır.
İş güvenliği uzmanlarının maaşlarını işverenden değil, devletten alması önerisi dile getirilse de bunun tümüyle kokuşmuş ilişkiler ağına batan bir ülkede çözüm olmasını bekleyemeyiz.
Bu durumda en etkili çözüm, gerekli önlemleri almayan işveren ile iş güvenliği uzmanına verilen cezaların artırılması ve yeterli iş müfettişinin atanmasıdır.
212 GÜNDE 1014 İŞÇİ ÖLDÜ!
Her gün hayatını kazanmaya çalışan onlarca işçi, inşaatlarda, yollarda, işyerlerinde can veriyor. İş güvenliğinin en az olduğu ülkelerden biri Türkiye...
Son 20 yılda iş kazalarında yaşamını yitiren işçi sayısı 30 bine yaklaştı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, 2021 yılında en az 2170 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
2022 yılının ilk yedi ayı için yayımlanan rapora göre ise 212 günde en az 1014 işçi, işçi cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Ölüm nedenlerinin yüzde 22’si trafik ve servis kazası, yüzde 19’u ezilme, yüzde 15’i düşme kaynaklı.
Ölen işçilerin isimlerini arka arkaya okurken geri kalmış bir ülkede yaşamanın dayanılmaz ağırlığının altında eziliyor, insanlık adına duyduğunuz utanç hızla yükselirken insanlık onuru aynı hızla yere çakılıyor!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'