MHP’nin hayvana şiddete karşı yasa teklifi yetersiz ve hatalı
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

MHP’nin hayvana şiddete karşı yasa teklifi yetersiz ve hatalı

04.08.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

TCK’nin 151. maddesi tam bir adaletsizlik örneği.

Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi, mağdurun (yani mal sahibi olarak görülen kişi) şikâyeti üzerine 4 aydan 3 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılıyor.

Görülüyor ki, korunan hayvanın yaşam hakkı değil, insanın mülkiyet hakkı. Üstelik ceza için hayvanın sahibi görünen kişinin şikâyeti şart koşulmuş.

Aynı şiddet sahipsiz hayvanlara yöneldiğinde ise suç oluşmuyor. Hayvanlara zulmedip öldürenler, Kabahatler Kanunu’na göre sembolik para cezası ödüyor ve suç sicillerine işlenmiyor.

MHP Konya Milletvekili Esin Kara, bunun değişmesi için 28 Temmuz’da TBMM Başkanlığı’na teklif sundu. Şunları öneriyor:

- 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamındaki kesim hayvanları hariç olmak üzere, sahipli ve sahipsiz hayvanları kasten öldüren kişi, 8 aydan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılsın.

- Sahipli ve sahipsiz hayvanlara kasten kötü muamelede bulunan, dövüştüren, zarar verme kastıyla bakımlarını ihmal eden, fiziksel ve psikolojik acı çektiren ve hayvanları gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlayan kişi, 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılsın.

- Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki hayvan kesim kurallarına uymayan kişi, hayvanın ölmesi halinde 6 aydan 4 yıla kadar, hayvanın zarar görmesi halinde 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılsın.

- Hayvanlara işkence ve tecavüz eden kişi, 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılsın.

Ertelemesiz hapis cezası olmalı

Hayvanlara yönelik şiddet eylemlerinde sahipli-sahipsiz hayvan ayrımının kaldırılması ve tüm hayvan dövüştürenlere ceza verilmesi önerileri olumlu. Ancak teklif, iyi niyetle yapılmış olsa da hayvan haklarının korunabilmesi için yetersiz.

Hayvanlara karşı işlenen suçlara hapis cezası verilmesi isteniyor ama alt sınır 2 yıl 1 aydan az olduğunda, cezanın ertelenmesi gündeme gelecek. Zaten şu anda mevcut sistemdeki sorun bu.

Yapılması gereken, sahipli/sahipsiz hayvanlara yönelik her türlü şiddet eylemine ve tecavüze ertelemesiz hapis cezası verilmesidir.

Sakınca yaratabilecek bir diğer ifade, “hayvanları gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlayan kişi”. Suçu işleyen böyle tanımlanınca, hayvanların gücünü hangi fiillerin aşıp aşmadığı tartışmaya açık hale geliyor.

Bunu en belirgin şekilde atlı fayton konusunda yaşadık. Her yıl yüzlerce atın can verdiği bu zulüm, bazılarına göre sömürü değil. Aynı görüş, TBMM Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu Raporu’nda da bazı milletvekillerince savunulduğundan, atlı faytonların yurt çapında yasaklanması önerisi kabul görmedi.

Mardin’de çöp toplatma işinde kullanılan eşeklerin durumu da örnek. Yetkililer, dar sokaklar için başka çözüm yolu bulamadıkları bahanesine sığınıp, eşeklere “iyi bakıldığını” söylüyor.

Bu nedenle hayvanların taşıt aracı gibi kullanılmasının önünü açacak bir düzenleme yasada yer almamalı; bu yüzyılda hayvanlara yük/insan taşıtılmasına son verilmeli.

Teklifte önemli bir eksik de belediye şiddetinin konu edilmemesi. Oysa hayvana şiddet en çok belediyelerde gerçekleşiyor.

Hayvanları katleden belediyelere mutlaka cezai yaptırım uygulanması, barınaklarda hayvanlara kötü muamele eden personelin, suçun ve cezanın şahsiliği ilkesi uyarınca, cezayı çekmesi sağlanmalı.

Millet İttifakı bu teklifi kabul etmeyi planlıyorsa, bilsinler ki belediyeleri ceza kapsamı dışında tutan hiçbir yasa etkili çözüm oluşturamaz.

Türcü sistemin katliam fermanı

Teklifte hayvana şiddet suçları tanımlanırken, “Hayvanları Koruma Kanunu kapsamındaki kesim hayvanları hariç olmak üzere” deniliyor. İşte gezegenin belası türcülüğün en somut ifadesi bu.

Hayatları mezbahada sona eren hayvanlar, hakları korunmak istenenlerden hiçbir farkları olmasa da eşya, mal ya da köle olarak görülüyor. Günlerdir medyaya yansıyan manzaralardan rahatsız olanlar, vicdanlarını rahatlatmak için kesim kuralları belirliyor.

Canını korumak için arabanın üzerine çıkan boğa…

Traktörlerin kepçelerinde tek ayağından asılıp sallandırılan inek…

Arkasından bıçaklı adamların yakalamak için koştuğu koyun…

Bunları sokakta görünce öfkeye kapılanlar bile aynısı dört duvarın ardında yaşanınca ses çıkarmıyor.

Oysa kurban edilenlerin, acımasızca öldürülenlerin ruhları da adalet istiyor!

İnsanmerkezci çarpık sistem var olduğu sürece, hiçbir yasa hayvanlar için gerçek adaleti sağlamayacak.

Çünkü her yasa, bazı hayvanlar için sadece ölüm fermanı olacak.

Yazarın Son Yazıları

5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025
Eğitiyor, donatıyor, destekliyor!

Kim kime yapıyor bunu?

Devamını Oku
19.09.2025
İkinci Cumhuriyetçiler ve CHP

T24 internet sitesi, üç gün önce Hasan Cemal’in “Özgür Özel Tandoğan’dan haykırıyor, tam bir heyecan fırtınası, gözlerim yaşarıyor!” başlıklı bir yazı yazdığını duyurdu.

Devamını Oku
17.09.2025
Bahçeli’ye sorular ve bir gencin isyanı

"Sosyal medyanın kökü kazınmalı."

Devamını Oku
14.09.2025
Üniversiteye hazırlanan bir gençten mektup

Her gazeteci gibi ben de okuyucularımdan çok sayıda ileti alıyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasicilik, koltuk kavgası ve sınıf kavgası

Herkes bir koltuğun peşinde.

Devamını Oku
10.09.2025
Açılım ve çelişkiler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon düzenlenen 19 Mart’tan bu yana iktidarın CHP’ye yönelik baskısını artırması, deyim yerindeyse dört taraftan kuşatmak için yoğun bir çaba harcaması, aynı anda açılım süreci devam ederken bazılarınca çelişkili bulunuyor.

Devamını Oku
07.09.2025
Bunun adı totalitarizm!

Önce bir gerçeğin altını çizelim...

Devamını Oku
05.09.2025
Ortadoğu kazanı fokurduyor

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bugünlerde çok hareketli, Türkiye’den bölgeye giden gidene...

Devamını Oku
03.09.2025