Öv gericiyi, al alkışı!
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

Öv gericiyi, al alkışı!

18.12.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

İmamoğlu’na yapılan yargı darbesine tepki göstermek için, perşembe akşamı yaklaşık 200 yüz bin kişinin Saraçhane’de toplanması, bir gerçeği net olarak ortaya koydu.

Vatandaşlar, iktidara karşı büyük öfke duyuyor ve adaletsizliklere karşı halkın dayanışma içinde olduğunu bir araya gelerek göstermek istiyor. Altılı masadaki liderlerin sürekli kendi aralarında toplanması ya da siyasi partilerin kendi üyeleriyle düzenlediği salon toplantıları yetmiyor. Halk, demokratik protesto hakkını kullanarak meydanları doldurmak istiyor. 

Hafta içi çoğunluğun çalıştığı bir saatte, İstanbul gibi bir kentte bir gece önce duyurulan miting çağrısına koşarak giden yığınlar, bu tepkinin dışa vurumuydu.

Liderler akıllıysa bundan sonra o kitleyi bir daha salonlara hapsetmez.

‘KAHRAMAN’ YARATMA SİYASETİ

Saraçhane’deki mitingler, siyaset bilimi ve iletişim açısından incelenmesi gereken toplantılardı. Konuşmalarda seçilen kelimelerden, kullanılan simgelere ve sahnedeki duruşa kadar her şey birilerine mesaj yolluyordu. 

Mesela İmamoğlu’nun diğer tüm liderleri sahneye davet ettikten sonra onların konuşmalarını geriye gidip dinlemesi ama Meral Akşener sahneye çıktıktan sonra ona eşlik etmesi, Akşener’in de ona “Dur gitme, buraya senin için geldik” demesi ve konuşması sırasında el ele durmaları önemli bir ayrıntı. 

Beden dili açısından bakarsanız da Akşener’in İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı yapmak için büyük bir çaba içinde olduğu çok açık. Kılıçdaroğlu, sürekli İmamoğlu’na “16 milyonun desteği arkanda” derken Akşener, “85 milyonun desteği arkanda” dedi. 

Saraçhane’de birlik sergilenirken cümle aralarına sıkıştırılan nüanslar ve ayrıntılar, farkları ortaya koymaya yetiyordu. Aynı anda sosyal medyada altılı masadaki muhalefet partilerini destekleyen herkes, “Bu iş bitmiştir, adayımız belli” diyerek kendi gönlündeki ismin aday olması için paylaşımlar yapmaya devam ediyordu.

Belli ki aday belirlenmediği sürece bu dağınıklık sürecek. Peki altılı masa bu krizi nasıl aşacak? Bugüne kadar kapalı kapılar ardında ve medya üzerinden sürdürdükleri çekişme sona erecek mi? Son gelişen olaylardan sonra çoğunluğun merak ettiği bunlar... 

Mağduriyetten “kahraman” yaratma üzerine kurulu siyasetin ülkeyi getirdiği nokta bu. Altılı masada egemen olan sağ siyasetin laiklik, kamuculuk, antiemperyalizm, gericilikle mücadele gibi gündemleri yok. Ama o masada bunları dert eden de yok; işçi sınıfını temsil eden de yok.

ÜZERİ ÖRTÜLEN GERÇEKLER VE ÇARPITMALAR

Saraçhane’de ortaya çıkan ama bu kriz ortamında pek kimsenin üzerinde durmadığı gerçekler de var.

Ali Babacan, konuşmasında Necip Fazıl’a, Halide Edip’e zulmedenlerle mücadele edeceğiz” diyerek bu isimleri alkışlattı, bu yolla Atatürk’ü ve CHP’yi hedef aldı, Erdoğan’ı “dünün ezileni” olarak gösterdi; Davutoğlu ile birlikte 2002-2015 AKP dönemini akladı. İkisi de 28 Şubat’ı darbeler arasında saydı. Davutoğlu, 27 Nisan 2007 bildirisi ile 15 Temmuz 2016’daki kanlı FETÖ darbesini aynı kefeye koydu.

Kılıçdaroğlu, kendi şahsına bir saldırı olduğunda karşılık vermiyorsa kendisi bilir ama gericiler ve mandacılar savunulduğunda CHP genel Başkanı olarak buna sessiz kalması es geçilemez. 

Kılıçdaroğlu’nun kendisinin de İmamoğlu’na destek için Berlin’de kaydedip paylaştığı videoda, “28 Şubatçılar artık Saray’ın içindedir. Saray artık 28 Şubat zihniyetinin ta kendisidir” diyerek talihsiz bir açıklamada bulunduğunu belirtmek gerekir. 

Öncelikle, 28 Şubat’ta darbe yok; hukuk sistemi içinde alınan Milli Güvenlik Kurulu kararları var. Ayrıca Saray, bırakın 28 Şubatçı olmayı; tam tersine gericilerle, tarikatlar ve cemaatlerle kol kola girmiş; laiklikle, Atatürk’le, Cumhuriyetle hesaplaşıyor. CHP genel başkanının siyasal İslamcıların söylemini benimsemesi hazindir.

Gelelim Necip Fazıl’a...

Uğur Mumcu’nun yazdığı gibi...

“Necip Fazıl, iyi bir şair... Hiç şüphe yok... Necip Fazıl, bir Atatürk düşmanı... Buna da hiç şüphe yok... 

Necip Fazıl, örtülü ödenek kasasına bağlanmış bir İslamcı şair!.. Bundan da hiç şüphe yok.

Yap dini yayın... Al paranı.

Dünden bugüne değişen ne ki?

Yalnızca ‘kaldırımlar’!”

Siyasete bakınca değişen ne ki?

Öv gericiyi, al alkışı!

Yazarın Son Yazıları

5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025
Eğitiyor, donatıyor, destekliyor!

Kim kime yapıyor bunu?

Devamını Oku
19.09.2025
İkinci Cumhuriyetçiler ve CHP

T24 internet sitesi, üç gün önce Hasan Cemal’in “Özgür Özel Tandoğan’dan haykırıyor, tam bir heyecan fırtınası, gözlerim yaşarıyor!” başlıklı bir yazı yazdığını duyurdu.

Devamını Oku
17.09.2025
Bahçeli’ye sorular ve bir gencin isyanı

"Sosyal medyanın kökü kazınmalı."

Devamını Oku
14.09.2025
Üniversiteye hazırlanan bir gençten mektup

Her gazeteci gibi ben de okuyucularımdan çok sayıda ileti alıyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasicilik, koltuk kavgası ve sınıf kavgası

Herkes bir koltuğun peşinde.

Devamını Oku
10.09.2025
Açılım ve çelişkiler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon düzenlenen 19 Mart’tan bu yana iktidarın CHP’ye yönelik baskısını artırması, deyim yerindeyse dört taraftan kuşatmak için yoğun bir çaba harcaması, aynı anda açılım süreci devam ederken bazılarınca çelişkili bulunuyor.

Devamını Oku
07.09.2025
Bunun adı totalitarizm!

Önce bir gerçeğin altını çizelim...

Devamını Oku
05.09.2025
Ortadoğu kazanı fokurduyor

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bugünlerde çok hareketli, Türkiye’den bölgeye giden gidene...

Devamını Oku
03.09.2025