Selçuk Erez

Şimdi ne mi olacak?

28 Haziran 2018 Perşembe

Seçimde ne oldu, nasıl oldu, şu ya da bu neden aksadı? Bu irdelemeler yapılmalıdır; doğru dürüst yapılmaları zaman alacaktır.
Şu an, Türkiye’de gidişin iyi olmadığını bilenlerin, bundan sonra ne yapacaklarını sormanın zamanıdır. Çünkü yoz bir düzenin, üstesinden hiçbir zaman gelemeyeceği tüm aksaklıkların, özellikle ekonomik batışın er geç yeni seçimlere, gerçek düzelmeleri sağlayacak dönüşümlere yol açacağı kesindir ve bu dönüşümün yakında mı ya da uzun zaman sonra mı gerçekleşeceği, gidişi beğenmeyenlerin dirençlerine, çabalarına bağlıdır.
Seçimden önceki aylar boyunca ne yaptık? Son birkaç yıldır nerelerdeydik, şimdi neredeyiz?
Varlığına hava kadar, su kadar muhtaç olduğumuz hürriyete, adalete kavuşmak için, barış ve demokrasi için eylemlerde bulunduk: İnternet yoluyla mesajlaştık, sokağa çıktık, bilene, bilmeyene anlattık, sonra kalabalık meydanlarda toplandık.
Bayraklar, kepler, pankartlar, bir de sepet dolusu güvercin... Meydanlarda coştuk, bayraklarımızı salladık, sloganlar attık, göklere saldık güvercinleri. Güvercinler uçtular gittiler, sevdikleri ağaçlara
kondular, hürriyetlerine kavuştular.
Biz?
Geride bayraklarımız, pankartlarımız, keplerimiz ve biz kaldık.
Hürriyetin hasına, demokrasinin en güzeline daha bir hayli mesafe var. Bunu biliyoruz.
Kolay değildi -ama kimse yadsıyamaz- biz bu güne kadar pek çok yol aldık. Bu yolda evet yıprandık, tırpanlandık, evet çok yoldaş, çok kardeş yitirdik ama birkaç yıl önce çok uzak görünen yerlere de vardık.
Müstebitler, binimize haksızlık ettiğinde, binimiz tırpanlandığında bunlardan üçünü beşini yitiririz; tacıları, anıları yaşamımız boyunca bizle kalır, nereye gitsek onlar bizimle gelirler, bizimle yürürler.
Toz duman dağıldığında, duvarlardan, kaldırımlardan kan lekeleri silindiğinde bin kişiden geride kalanlar ne olur? İzledikleri insanlıkla çelişen tutumlar, yakınlarının, yoldaşlarının, kendilerinin uğradıkları haksızlıkları unutmaz, unutamazlar; bu acı izlenimler onları dönüştürür, her birini bir eylemci yani koşullar ne olursa olsun doğru bildiğini söylemekten, tepkisini sergilemekten çekinmeyen vatandaş kılar. Son yıllarda olup bitenlerin ne kadar çok vatandaşımızın tepki gösteren insanlara dönüştürdüğüne de şahit olduk. Bu değişimin geriye döndürülemez olduğunu da öğrendik.
Şimdi ne mi düşünüyoruz, ne mi yapacağız? Bu kadar engele, haksızlığa, yozluğa, çelmeye rağmen geride bıraktığımız yolun dolambaçlarına, engebelerine, yokuşlarına, sonra uzunluğuna baktığımızda geri kalanını da aşacağımıza inanıyoruz.
Azıcık soluklanıp kalkacak, eski ve yeni eylemciler kol kola verecek, sloganların en sarsanını, şiirlerin, şarkıların insanı, rakımı en başdöndüren tepelerden de yükseklere uçuranını söyleyerek yürümeye devam edeceğiz...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları