Yahya Arıkan

Vergi Hükümlerinde 2015 Sürprizleri

13 Kasım 2014 Perşembe

Hükümet kısa bir süre önce açıkladığı orta vadeli planın hemen ardından 2015 yılı programını da duyurdu. 1 Kasım tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2015 yılı programında, doğal olarak vergisel planlamalara ve yapılacak işlemlere de yer verildi.
Geniş bir yelpazeye sahip programın vergisel hükümleri de oldukça kapsamlı. 2015 yılında uygulanacak vergi politikalarının temellerini belirleyen programın bazı hükümlerini incelemekte fayda var.
Vergi Usul Kanunu revize edilmeli
Vergi Usul Kanunu’nu yenileme çalışmaları yaklaşık 8 yıldır gündemde. 2006 yılında Kurumlar Vergisi Kanunu güncellendi. Ardından, Vergi Usul Kanunu ile Gelir Vergisi Kanunu’nun yenileneceği duyuruldu. Konuyla ilgili komisyonlar oluşturulmasına rağmen ne yazık ki bir arpa boyu yol alınamadı.
1960 ihtilali sonrasında gerçekleştirilen yasal düzenleme çalışmaları kapsamında Vergi Usul Kanunumuz, aradaki zamanda ortaya çıkartıldı. 1961’den beri uyguladığımız bu kanunu, 54. yılında değiştirmeyi planlıyoruz. Aslında 1961’de yürürlüğe giren bir yasanın, gelecekteki vergisel işlemlere etki etmemesi için değiştirilmesi en doğru hareket olur.
Hatta Vergi Usul Kanunu ile de yetinmeyelim, uzun zamandır uyguladığımız Gelir Vergisi Kanunu’nu da revize edelim. Modernleştirelim, basitleştirelim, anlaşılır hale getirelim. 2012 yılında hazırlanan tasarıyı geliştirerek yasalaşmasını sağlayalım.
Mükellef hakkı; başka bahara
Dünyanın en önemli kanunları uygulanmadıktan sonra hiçbir şey ifade etmez. Mükellef hakları konusunda en etkili yasal düzenlemeler yapılsa bile uygulanmadığı sürece herhangi bir anlam ifade etmeyecektir.
Mükelleflere potansiyel vergi kaçakçısı gözüyle bakıldığı, KOD sistemine son verilmediği, mükelleflerin vergi dairesinden olan alacaklarının ödenmemesi için bin dereden su getirilmeye devam edildiği, vergi inceleme raporlarının müfettişler açısından performans kriteri kabul gördüğü ve burada sayamayacağımız pek çok haksız uygulamadan vazgeçilmediği sürece; en uygulanabilir yasalar da yapılsa, mükellef haklarını korumak mümkün olamaz.
En büyük eksiklik özelgeler Aslında son yıllarda bu konuda ciddi gelişmeler yaşandı. Vergi kanunları ya da genel tebliğler yürürlüğe girmeden önce taslak ya da tasarı olarak kamuoyuyla paylaşıldı ve tartışmaya açıldı. Ancak bu konudaki en büyük eksiklik özelgeler. Birbiriyle çelişen vehatta ilgili olduğu kanun ile çelişen özelgeler, vergi uygulamalarındaki öngörülebilirliği son derece azaltıyor. Gördüğünüz gibi 2015 yılı programında daha pek çok vergisel konu var, her biri kendi içinde çelişkiler yumağı ve yıllardır var olan uygulamalar da kendi içinde değişmeyi, düzenlenmeyi beklemekte. Taşları yerinden oynatıncaya kadar diğer uygulamalarla ilgili bilgileri yeri geldikçe paylaşmaya devam edeceğim.

SOSYAL GÜVENLİK
Ortağını Bildirmeyen Şirketler Yanacak!
SGK mevzuatına göre 5510 sayılı kanunla, 1.10.2008 tarihinden itibaren anonim şirketin yönetim kuruluna seçilen ortaklar ve/veya limitet şirket ortakları için de kâğıt formatlı işe giriş ve işten çıkış bildirgelerinin verilmesine dair yükümlülük getirildi.
5510 sayılı kanunun yürürlük tarihi olan 01.10.2008’den itibaren kanunun 4/(b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar (Bağ-Kur’lular) için geçerli bir husus olup, 01.10.2008’den itibaren kanunun 4/b sigortalısı sayılanlar için sigortalı işe giriş ve çıkış bildirimlerinin verilmesi gerekiyor.
Uygulama şirketler için büyük bir külfet ve işgücü getireceğinden 1.10.2008 tarihinden bugüne kadar olan tüm bildirimlerin istenmesinden vazgeçilmeli, kâğıt ortamından istemek yerine elektronik ortamda düzenlenmesine dair çalışma gerçekleştirilmeli.
Yükümlülük ile ilgili olarak;
?Anonim şirketin yönetim kuruluna seçilen ortaklar ve/veya limitet şirket ortakları için 15 gün içinde giriş bildirgelerinin verilmemesi ya da hisse devriyle alakalı olarak 10 gün içinde bildirge verilmeli.
? Şirket tüzelkişiliklerde ve anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri ve ortaklar için giriş ve çıkış bildirimlerinin 11/12/2014 tarihine kadar verilmesi halinde idari para cezası uygulanmayacak.
? İlk şirket tescilleri Ticaret Sicil Memurluğu tarafından yapılır ise kuruluşlar için bildirim yapılmasına gerek kalmayacak. 01.10.2008 tarihinden sonraki hisse ve YK üyeleri için bildirim yapılacak.
?01.10.2008 tarihinden sonra anonim şirketin yönetim kuruluna seçilen ortaklar veya ayrılan ortaklar için işe giriş ve çıkış bildirimleri anonim şirketler tarafından yapılacak.
? Aynı şekilde, limitet şirket ortağı olan veya hisselerinin tamamını devrederek ortaklıktan ayrılanlar için işe giriş ve çıkış bildirimleri limited şirketler tarafından yapılacak.
? SGK tarafından birden fazla şirkette ortaklığı olan kişiler için her bir şirket ortaklığından dolayı ayrı ayrı bildirim yapılması istenmekte.

SORU-CEVAP
Sağlık yardımı alabilir miyim?
Bu ay sonunda işten ayrılacağım. Yaklaşık 3 yıldır çalışıyorum. İşten ayrıldığım takdirde sağlık yardımı almaya devam edecek miyim? Kasım Deniz

Bir kişinin iş sözleşmesi sona erdirildiğinde, hangi nedenle sona ermiş olursa olsun 10 gün sigortalılık niteliği devam etmektedir. Son bir yıl içinde 90 gün prim ödemesi olması halinde de ilave olarak 90 gün süreyle sağlık yardımlarından yararlanılmaktadır. Ayrıca İş-Kur işsizlik sigortasından işsizlik ödeneği alınması halinde de işsizlik ödeneği alındığı süre boyunca yine sağlık yardımlarından yararlanılmaktadır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları