Yoksa ABD ve Rusya Suriye’yi paylaştılar mı?
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

Yoksa ABD ve Rusya Suriye’yi paylaştılar mı?

19.11.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

13 Kasım 2019’a kadar ve sonrasında gelinen nokta: meseleyi ayrıntıların labirentlerinde kaybolmadan özetleyelim:

- ABD, Suriye Kürdistanı”nı(!), hiç ödün vermeden, adım adım gerçekleştirmektedir: YPG’nin ordusu ABD silahlı kuvvetlerinin mutlak denetimi altında, 32 km. şeridinin güneyinde, ABD garantisi ile teşkilatlandırılıyor.

- ABD, Ankara’yı adeta 32 km’nin kuzeyine, sınırlı bir doğu-batı çizgisinde, “mutabakatı da imzalatarak” sınırlamıştır.

- YPG’nin finansmanını da, Suriye’deki petrol alanını “ben fiilen işgal ediyorum” diyerek, Ankara’ya ve Moskova’ya bastıra bastıra kabul ettirmiştir.

- 13 Kasım 2019 toplantısında Ankara’yı, “S-400”lerin askıya aldırılmasında büyük ölçüde “ikna” etti.

- Rusya ise Suriye’ye, yine ABD gibi, “hiç çıkmamacasına” iyice yerleşti, hem de Şam (ve Esad) ile anlaşarak, üslerini genişleterek.

- Türkiye’yi, Suriye sınırının bir bölgesinde, “aynen ABD gibi”, ortak sınırlı kontrole ikna etti. Rusya ve ABD, TSK ile “çok küçük bir alanda devriye gezerek, aslında Ankara’yı kontrol altına almış oluyorlar”. TSK’nin inisiyatif alması, hem fiilen, hem de mutabakatlarla engellenmiş oluyor.

- Dolayısıyla Suriye’nin önemli bir bölümü, ABD ve Rusya silahlı kuvvetlerinin denetimi altına girmiştir.

- ABD Suriye Kürdistanı’nı adım adım inşa ederken, Rusya da YPG (ve PYD) ile yakın ilişkisini sürdürüyor ve siyasi destek veriyor.

Ya Ankara?

- Ankara’nın eli, Suriye sınırında hem ABD hem Rusya tarafından bağlanmış durumda.

- Ankara, beraber çalıştığı ve milli ordu adını verdiği toplama milisler dolayısıyla her an “yerel ve uluslararası sorunlarla karşılaşmak durumunda”. Bunlar yüzünden Şam ile çatışma konumunda.

- Suriye’deki “azılı radikal dinci gruplar Ankara’ya havale edilmiş”. Sorumluluk Ankara’nın sırtına yıkılmış.

- Ve 4 milyon Suriyelinin Türkiye’den tamamen gönderilmesi imkânsız hale sokulmuş: bir saatli bomba gibi ülkenin sırtına yüklenmiş.

- ABD ve Rusya, Suriye’de, birbirlerinin kuyruğuna basmadan “paylaşımlarını” tıkır tıkır yürütüyor.

- Ve onlar karşısında Ankara çaresiz hale getirilmiş: önce FETÖ yüzünden S-400’lere savrulmuş: sonra da ABD’nin şantajları (ve dosyalar) yüzünden kıskıvrak sarılmış. ABD ve Rusya arasında, “stratejik dostluk ile stratejik düşmanlık arasında sıkışmış”! Kendini “yalnızlaştıran” Ankara’ya gidecek kapı bırakılmamış.

Ve esas sorun

Türkiye’de, Meclis’in fonksiyonunu yitirmesi, tek kişilik rejim ve siyasal İslam odaklı uygulamalar bir taraftan demokrasiyi ortadan kaldırırken, öte yandan pazarlıklar ve kişisel hesaplar, devletler arasında değil, kişiler arasında çekişmelere dönüşmüş.

Oysa uygar ve demokratik ülkeler, uluslararası ilişkilerinde şu esaslara dayanırlar:

- Ülkeler arasında ortak ulusal çıkarlara dayanan bir ilişki düzeni kurulur: her iki taraf da ulusal makro çıkarları doğrultusunda birlikte kazanırlar, kişisel hesaplar yoktur.

- Şahıslar değil, kurumlar esastır: Meclis, siyasal partiler, adalet sistemi, bürokrasi ve sivil toplumsal örgütler belirleyici unsurlardır. ABD’de başkan, senato, temsilciler meclisi ve Pentagon’un sistemi belirleyen etkilerinde olduğu gibi.

Bizim 1961 Anayasası’ndan adım adım tek kişilik rejime sürüklenmemiz, içinde yaşadığımız sorunlar yumağının esas nedenidir.

Üstüne siyasal İslam rejimine yönelik uygulamalar eklendiğinde sorunlar inanılmaz boyutlara ulaşmış. Bunalımdan çıkmanın tek yolu normal rejime dönmektir.

Hep gördük ki bu coğrafyada siyasal İslam girişimleri, sonuçta daima emperyalistlerin yararına oldu. Bugün Suriye’de ABD ve Rusya kazanırken, Türkiye’nin kaybetmesi gibi…

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022